Songül Kundakçı Cansız

Songül Kundakçı Cansız

Haziran Dile Gelse: Amasya Tamimi

amasya-tamimi-2.jpg

Haziran Dile Gelse: Amasya Tamimi

“Yurdu şen eden devlet” demiş atalarımız. Devlet gücünü kaybederse elbette yurtta huzur kalmaz.

Altı asırlık Osmanlı çınarı da yıllar yılı süren yanlışlara ve kemirgenlere dayanamayarak I. Dünya Harbi sonunda yıkılırken enkazında kalan Türk milleti kurtulmak için can havliyle çabalıyordu.

Türkler, “istikbal ve istiklal” için ölüm-kalım savaşı verirken emperyalistler sömürmek için hiç zaman kaybetmiyordu.

“Koyun can derdinde, kasap et derdinde” misali Türkler vatan derdinde; Amerikalılar, İngilizler petrol peşindeydi. Savaştan önce Gelibolu’da petrol aramak için 14 ruhsat alan Amerikalılar Çanakkale Savaşı sebebiyle giremediği Gelibolu’da petrol aramaya başlamıştı bile (İstiklal Harbi Gazetesi 5 Haziran 1919).

Türk milleti iyi bilirdi ki her külfetin bir nimeti vardı ve kara gün kararıp kalmazdı.

O halde enkazda kalan Türk milletini kim kurtaracaktı?

Nitekim milletin beklediği ses, 22 Haziran 1919’da Amasya’dan geldi.

Amasya Tamimi’nde “Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklâli tehlikededir” cümlesiyle bir durum tespiti yapılıyor ve “Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” deniliyordu.

Bu cümleyle mütareke sürecinde milleti kaderine terk edenler, kendi derdine düşenler artık yok sayılıyordu.

Zaten yoktular.

Bu bir ihtilal çağrısıydı. Millet göreve çağrılıyor, Anadolu ihtilali artık örgütlü yeni bir döneme giriyordu.

Mustafa Kemal Paşa, Amasya’da halka şöyle sesleniyordu:

“Amasyalılar, burası Havza’dan ötesi Pontus oluyor. Sivas’tan doğusu Ermenistan’a katılıyor. Memleket İngiliz mandası altına giriyor. Tarihi büyük bir millet böyle bir esareti kabul etmez. Milletimizin tarihi şerefi vardır.

Muhterem Amasyalılar!

Memleketin her tarafında ateşli çalışmalar başladı. Türk vatanseverlerinin gayretiyle garp memleketlerimizde milli cepheler kuruldu. Cenupta Fransızlarla el birliği yapan Ermenilere karşı bir Adana cephesi teşkil edildi. Kuvvetli çetelerimiz Fransız ve Ermenilere saldırmaya başladı. Erzurum’da Ermenilerle mücadele başlamıştır.

Amasyalılar ne duruyorsunuz!

Burada da mutlaka her türlü haklarımızı korumak üzere bir (Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti) kurmalıyız. […]

Amasyalılar, düşmanların Samsun’a yapacağı herhangi bir huruç harekâtına karşı ayaklarımıza çarıklarımızı çekecek, dağlara çekilecek, vatanı en son kayasına kadar müdafaa edeceğiz.

Allah milletimize mağlubiyeti gösterirse, bütün evlerimizi, mallarımızı ateşe verecek ve vatanı bir harabezara çevirerek boş bir çöl halinde düşmana bırakacağız.

Amasyalılar, buna hep beraber yemin edelim.”

Ve Amasyalılar hep birlikte dönüşü olmayan bu yol için yemin ettiler.

Bu kutlu yemine Amasya şahit oldu. Haziran sıcağında Amasya’dan ülkeye bahar esintisi yayıldı.

22 Haziran, bu sancılı bir doğum sürecinin de başlangıcıydı.

Ve kutlu doğum Cumhuriyet’le gerçekleşti.

Türk milleti Zümrüdüanka gibi küllerinden yeniden ve yenilenerek tarih sahnesine doğdu.

***

Biraz tarih okuyanların günümüzde dünyada olan bitenleri görüp de endişelenmemesi mümkün mü?

Allah Türk milletine bir daha o acı günler yaşatmasın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Songül Kundakçı Cansız Arşivi