100. yıl kutlamaları önemlidir. Bu, vatan topraklarının kurtuluş kutlamalarının 100. yılı ise daha da önemlidir. Millî bayramlarımız, vatanın bağrına dayanan hançerin çıkarılma sevincidir. İşgalden kurtuluşumuzun yıldönümleridir, özgürlük ateşidir.

I. Dünya Savaşı’ndan sonra 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’yla diri diri ateşe atıldı Türkler!

Gizli ve kirli hesaplarla iştahı kabaran emperyalistler, akbabalar gibi çöktü Türk yurduna.

Vatanın her yeri mahzundu, vatanın vefalı evlatları mahzun ve çaresiz...

Vatanın bağrına dayanmıştı kanlı ve zehirli bir hain hançer…

Adana’yı emperyalist Fransızlar işgal etti. Fransa, Çukurova’da kendi güdümünde “Kilikya Ermeni Devleti” kurma hayalini gerçekleştirme peşinde.

Fransız güdümündeki işbirlikçi Ermeniler zafer çığlıkları atarken Adana sokaklarında Müslüman avına çıkmıştı hain kamavorlar.

Vatan kara bulutlarla örtülü, günler kötülüğe gebe... Ama hesap etmedikleri bir şey vardı davetsiz, hayâsız, vicdansız sözde hümanist Fransızların ve hain Ermenilerin.

O da ezelden beri hür yaşamış ve hür yaşama kararlılığındaki Türk milletinin bağımsızlık sevdası ve milletinin yanında ve doğru bildiği yolda yürüyen bir komutan: Mustafa Kemal…

Ve o komutan 1923 yılındaki Adana ziyareti esnasında Türk Ocağı’nda yapmış olduğu konuşmada “Bende bu vakayiin ilk hiss-i teşebbüsü, bu memlekette, bu güzel Adana’da vücut bulmuştur” diyerek Adana’nın bu kutsal mücadeledeki yerini ve önemini ifade etti.

Adana, yiğit evlatlarla, yiğit analarla dolu! Vatan için ölmeye ben de varım diyen, ezan dinmesin, bayrak inmesin, vatan elden gitmesin diyen Anadolu’nun, Çukurova’nın gözü pek insanları tekmil ayakta…

İşte güneyin, Adana’nın cesur evlatları sözde medenî bir milletin 100 yıl önce Çukurova’nın bağrına dayadığı hain hançeri 5 Ocak 1922’de çekip çıkardı Adana’nın bağrından.

Görüleceği üzere canla başla verilen büyük bir mücadele var ortada. Bu millî günler, utancın şana, esaretin istiklale, delikanlılarımızın kahramana dönüştüğü günlerin yıldönümleridir.

Bu millî bayramlar Türk milletinin hafızasıdır. Yaşanan acıların tazelendiği, yiğitliğin baş tacı edildiği bu günler çok önemlidir. Türk milletinin direniş ruhunun ete kemiğe büründüğü bu özel ve güzel kurtuluş günleri ordu-milletin el ele yürüyüşüdür. Kuvayımilliye’nin şanlı şahlanış destanıdır. Çocuklarımıza anlatacağımız ibret dersidir. “Sahipsiz vatan batar; sahip olursan bu vatan batmayacaktır.” mesajıdır. Bu sebeple de kurtuluş günleri layıkıyla kutlanmalıdır.

İşte bu tarih ve sorumluluk bilinciyle Adanapost.com 5 Ocak kutlamaları için çok önemli hazırlıklar yapmaktadır.

Adanapost Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yürekli Adana’nın 100. Yıl kutlamaları için iki yıla yakın bir süredir emek harcadıklarını, 5 Ocak Adana'nın Kurtuluş gününün konu edildiği belgesel çektiklerini, 5 Ocak 2022’nin aynı zamanda Bayrak şiirinin yazılışının 62’inci ve Arif Nihat Asya'nın ölümünün 47’inci yıldönümü olduğunu, bu vesile ile milli mücadele ruhunu aynı yerde yeniden canlandırmak istediklerini söylüyor.

Adanapost, 5 Ocak Adana’nın kurtuluşu etkinlikleri kapsamında kısa film, kompozisyon, şiir yazma, bayrak şiirini güzel okuma yarışması düzenlemektedir. Yarışmaya katılım yurt içi ve yurt dışından herkese açıktır.

Kutlamalara katılmaya, bu işte ben de varım demeye ne dersiniz?