5 Ocaklar Güzeldir
5 Ocaklar Güzeldir
5 Ocak 1922, vatan için, Çukurovalılar için çok mühim bir gündür.
5 Ocak geliyor yine, hazırlıklar başlasın!
5 Ocağı karşılasın, şen olsun Adana!
5 Ocaklarda Adana, allı pullu gelin gibi edalıdır. Çünkü işgalin zafere, acının bala döndüğü gündür. Mazlumun feryadı arşa ulaştığında imanın, inancın, istiklâlin, haklının bayraklaştığı bir gündür.
Soğuğa, yağmura, çamura, kara rağmen Adana’da 5 Ocaklar güzeldir; zira mevsime inat Çukurova’da gönüller bahardır.
5 Ocak, bu milletin içine düşürüldüğü zilletten kurtuluş günüdür. Adanalı için şanlı bir gündür ama o şanın bedeli Köşker Duran gibi yiğitlerin, Rahmiye Hatun’un, Yörük Emine Kız’ın canı ve toprağı sulayan kanıdır.
5 Ocak, Fransa’nın Çukurova’nın doğal zenginliklerini sömürmek için Ermenileri tahrik ve teşvik ederek giriştikleri sinsi oyunlara yiğit Adanalıların set çektiği muhteşem gündür. 5 Ocak, Fransa’nın Çukurova’yı Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayırarak, bu bölgede kendi güdümünde “Kilikya Ermeni Devleti” adında bir devlet kurma isteğinin hayal olduğu gündür.
5 Ocak, Fransızlarla Ermenilerin Türklere yaptığı vahşetten, işgalden, "Kaç Kaç" günlerinden Adanalıların destanlar yazarak kurtulduğu ve yeniden Türk bayrağını dalgalandırdığı gündür.
5 Ocak, Adanalıların geçmişlerinden aldıkları güçle gerçekleştirdikleri bir Ergenekon çıkışıdır.
Bu işgal yıllarında Fransızlar, bölgede Türk bayrağının asılmasını yasaklar ve Fransız bayrağını asmaları için Adanalıları zorlar. Adanalılar, ellerinden bir şey gelmeyince kendilerince duruma çare bulur ve Fransız bayrağındaki mavi rengi kapatıp, kırmızı-beyaz renkleri ön plana çıkararak Türk bayrağı gibi asmaya başlarlar. Devran dönüp de kurtuluşa erince Türk bayrağına hasret kalan Adanalılar, ilk iş olarak zaferin coşkusunu yansıtacak Türk bayrağı ararlar ancak ne bayrak ne de bayrak yapacak malzeme bulamazlar. Bunun üzerine evlerdeki kırmızı-beyaz bezler bir araya getirilerek bir gecede dev bir Türk bayrağı dikilir ve bu Türk bayrağı omuzlar üzerinde şehrin sokaklarında gezdirildikten sonra Büyüksaat ve Ulu Cami arasına asılır.
Adanalılar bu kara utanç günlerinden 5 Ocak 1922’de kurtuldukları için Adana’da en coşkulu kutlanan bayram 5 Ocak Kurtuluş Bayramıdır.
Adana, Mustafa Kemal’in "Bana milletin kurtuluş yolunda ilk girişim duygusunun bu topraklardan gelmiş olması sebebiyle hemşerisi olmakla övündüğüm bu toprakları kutlarım." dediği yerdir. Atatürk’ün Adana’ya özel bir ilgisi vardır.
Çünkü Adana Anadolu’nun anahtarıdır.
Arif Nihat Asya’nın da öğretmen olarak şehre geldiğinde kutlama coşkusuna hayran kaldığı, coşkusuna katıldığı en sevdiği bayram, bu bayramdır; en sevdiği şehir “yuvam, vatanım” dediği Adana’dır.
“Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.” diyen Atatürk’le aynı düşüncede birleşir
Arif Nihat Asya ve Kurtuluş Bayramı için 5 Ocak Marşı hediye eder Adana’ya:
"Çatılar, kubbeler ,başlar üstüne
Çekin ,ey genç eller, al bayrakları..
Ki bayrak alıyla yazdı yazanlar
Vatan takvimine (5 Ocak)ları..”
Adana’da 5 Ocaklar güzeldir!
Adana’da 5 Ocaklar bayramdır!
Adana’da 5 Ocaklar zemheriye rağmen bahardır!
Bedeli ve değeri unutulmasın, unutturulmasın, hep var olsun!
Allah bu millete bir daha o günleri göstermesin!
5 Ocak Bayramımız kutlu olsun!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.