Ortadoğu'yu Türk - Kürt ittifakı mi şekillendirecek?
Bölgemizdeki yeni ayrışmalar, yeni bloklaşmalar dikkatinizi çekiyor mu?
Iraklı Sünni lider Tarık Haşimi'nin Türkiye'de bulunması, Mesud Barzani'nin ziyareti, Irak'ta yeniden bölünme senaryolarının konuşuluyor oluşu, Sünnilerle Kürtlerin yakınlaşması, Türkiye'nin bu iki kesimle ilişkilerini her geçen gün daha da güçlendirmesi "bölgesel güç oluşumuna yönelik yeni arayışlar mı var" şeklinde soruları akla getirmiyor mu?
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile görüşmesinden sonra, Katar yolunda, Irak Başbakanı Nuri Maliki'ye yüklenen Başbakan Recep Tayip Erdoğan, ülke ve dünya kamuoyuna, özellikle Arap medyasına bomba gibi düşen sözler söyledi; 'Sünni' Arap yönetimlerini sevindirecek şekilde Maliki'yi 'Egoist hırsları nedeniyle Şiiler, Sünniler ve Kürtler arasında düşmanlığı körüklemekle' suçladı.
Nuri el Maliki, ülkesinde yakalama kararı çıkarılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi?nin ardından Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani?yi de ağırlayan Türkiye?ye ?düşman ülke gibi davranıyor..? diye sert sözlerle yüklendi.
Nuri el Maliki, Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarının Irak'ın içişlerine müdahale anlamına geldiğini ileri sürdü. Çünkü gelinen noktada Ankara, Irak Başbakanı Nuri Maliki tarafından terörle suçlanan ve yakalanınca idam edilecek olan Sünni lider Tarık el Haşimi?ye sahip çıkıyor; Başbakan Erdoğan, Irak yönetimine Kürtlerin desteğiyle Nuri el Maliki yerine Haşimi?yi mi getirmek istiyor?
HESAPLAR BAĞDAT?TAN DÖNECEK Mİ?
Gelelim, Mesut Barzani'nin İstanbul ve Ankara ziyaretine. Başbakan Erdoğan, "Görüşmemizde birinci derecedeki konumuz Irak oldu. Çünkü Irak?taki gelişmeler pek de hayra alamet değil. Özellikle mevcut başbakanın gerek kendi koalisyon ortaklarına olan davranışları, gerekse Irak?taki yapılanma içerisindeki ben merkezli adete şartları zorlayıcı yaklaşımları Irak?taki gerek Şii grupları, gerek sayın Barzani?yi ciddi manada rahatsız etmektedir. Bunlar bu süreci olumsuz etkilemektedir. Gündemimizin diğer bir konusu ise Suriye oldu. Suriye ile ilgili değerlendirmemizde yaklaşım tarzımızın örtüştüğünü gördüm. Üçüncü önemli konu da PKK terör örgütü oldu. Yapılan görüşmelerde yaklaşım tarzımızın da aynı olduğunu gördük. Sayın Barzani de bu konuda rahatsız olduklarını ve terör örgütünün yaklaşımlarını tasvip etmediklerini bizlere ifade ettiler" dedi.
Başbakan Erdoğan, nasıl böyle Barzani?ye çok güvenebiliyor, şaşırıyorum. Kendilerini Obama?ya, yani küresel patron ABD?ye kabul ettiren Talabani ve Barzani, Irak'ın ve bölgenin bir gerçeği. Ne var ki Talabani ve Barzani üzerinden bu coğrafyada yeni politikalar uygulamak neredeyse imkansız. Üzülerek belirtmeliyim ki Barzani ve Talabani?nin desteğiyle Irak'taki dengenin Haşimi lehine değişebileceği hesabı kesinlikle Bağdat?tan döner!
Irak?taki Kürt gerçeğine birlikte şöyle bir bakalım: Barzani'nin Kürt müttefiki Celal Talabani sonuçta Irak?ın Cumhurbaşkanı ve Mesut Barzani de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı, yani Kuzey Irak?ta yakın gelecekte devlet olmaya hazırlanan Kürdistan Bölgesel Yönetimi var; bunun anlamı, ABD?nin kurduğu mevcut statüko, Kürtleri olduklarından ve hak ettiklerinden daha üstün bir konumda tutuyor. Talabani ve Barzani?yi harekete geçirecek olan ancak bu şartlardan daha iyisi olabilir, o da bağımsızlaşmak, devlet olmaktır.
Irak?ta yönetim değişikliği hesabının ikinci ayağını, Cumhurbaşkanı yardımcısı Sünni lider Tarık Haşimi'nin Irak içinde ciddi bir desteğinin bulunup bulunmadığı meselesi oluşturuyor. Biliniyor ki Türkiye'nin Irak?taki içi gelişmelerde taraf olmasına tepki olarak Şiiler giderek sertleşiyor. Belki de bu nedenle Maliki Tahran'a yolunda.. İran?ın desteğini tazeleyip artırmaya çalışacak. Haşimi, Kürtlerin Maliki?yi gönderip yerini kendine verebileceklerini düşünürken güçlerini abartıyor olamaz mı? Ayrıca Kürt liderler, iktidar ortağı oldukları Şiilerle hangi şartlarda karşı karşıya gelirler diye iyi düşünmek gerekmez mi? Bunu iyi hesaplamak gerekmez mi?
TARİH HIZLANIYOR
Gelelim Barzani ve Suriye meselesine.. Barzani?nin Suriye'deki Kürt denkleminde tek başına etkili olacağı söylenemez. Çünkü Talabani'nin dengeli tutumu işini zorlaştırıyor.
Şu bir gerçek ki Talabani ve Barzani, İran'a rağmen bölgesel hiçbir adım atmaz, atamaz.. Tıpkı ABD?ye rağmen bölgesel hiçbir adım atmayacakları gibi.. Tıpkı Türkiye?ye rağmen hiçbir şey yapamayacakları gibi..
Geriye kala kala PKK konusu kalıyor. Ankara'nın Barzani?yle bu konuda neleri konuştuğunu bilmiyoruz. Ancak Barzani'nin bu konuda da çok fazla adım atacağını ya atabileceğini sanmıyorum. Kürtler yüzyıllardır bölgede.. Uluslar arası güçlerin Kürtlerin üzerinden yaptıkları hesaplar var.. Şiilerin, Sünnilerin, Arapların, Türklerin üzerinden yaptıkları hesaplar gibi kirli hesaplar bunlar..
Tarih hızlanıyor, ilişkiler yoğunlaşıyor.. Ne bir dünya gücü ne de İran, Irak, Suriye ve Türkiye gibi bir bölgesel güç Kürt meselesini tek başına çözemez. Çünkü Kürt meselesinde yüz yıldır bölgesel ve uluslararası tüm tarafların kendilerine göre hesapları var ve bundan sonra da olacak.
Türkiye'nin Kürtler ve PKK konusunda ABD ve Barzani ile birlikte hareket ettiğini görüyoruz. Bu ortak hareketin amacı ne olabilir? Barzani?yi hesaba katılır kılan ABD?nin ortaya sürmüş olması mı? Bu coğrafyada bir Kürt devletinin kurulmasını isteyen ABD bunu başarabilmek için bu devleti Türkiye'nin himayesine mi vermeyi düşünüyor? Türkiye?nin kızları mı çoğalıyor? Kıbrıs?tan sonra Kürdistan mı?
Şii-Sünni ayrımı 21. yüzyılın Ortadoğu'sunun güç haritasını belirleyecektir. Bölgedeki her gelişme, çatışmalar ve savaşlar bu ayrışmaya göre şekilleniyor. Bölge ülkelerinin aldığı yeni pozisyonların da, bölgeye dışarıdan müdahale edenlerin de, artık ortadan kalkması gereken rejimlerin de durduğu yer, Şii-Sünni ayrışmasına uyarlanmış.
Şii - Sünni çatışması en hassas yerde, Irak?ta başladı, Tarık Haşimi hakkında tutuklama kararı çıkartılması, onun da Kürtlere sığınması ve hemen Türkiye'ye gelmesi.. Irak?ta Maliki Haşimi çatışması, Kürtler?in yeni koşullarda aldığı pozisyon tüm bölgeyi etkileyeceğe benziyor. Barzani'nin Bağdat'la ilişkileri koparmayı göze alarak Haşimi?ye sahip çıkması, Bağdat'ın Türkiye'ye açık tavır alıp Suriye yönetimine sahip çıkması, Türkiye'nin her iki lidere bakışı, bu yeni yeni oluşumların eksenlerini belirginleştiriyor. Şii dünyasının Tahran, Bağdat ve Şam ekseninde oluşturduğu direniş hattı ile Sünni dünya arasında müthiş bir güç mücadelesine tanık oluyoruz.Irak?ta işgalden beri Sünni Şii mücadelesi devam ediyordu, şimdi Suriye meselesiyle saflar daha da netleşti, mücadele sertleşti. Ortadoğu?nun karşı karşıya bulunduğu en büyük tehdit İsrail ya da Batı müdahaleleri değil, kendi içindeki farklılaşma, yırtılma ve çatışmadır, maalesef bu hal giderek bölgede bir iç savaşa dönüşmektedir. Bölgesel ayrışma, yeni ittifakları gündeme getirirken, yeni çatışma alanları da oluşturuyor.
Hani Özal?ın şu 'bir koyup üç alma' hikayesi var ya.. Bu hikaye 20 yıl önceydi.. Yirmi yılda dünyada ve Türkiye'de neler oldu neler, değil mi? Yeni oluşacak Kürt devletini İran?a ve Araplara karşı Türkiye?nin dışında hangi ülke koruyabilir? Barzani acaba kime dört elle sarılıyor? Kürtler kendilerini nasıl güvenceye alacaklar? Tıpkı 1991'de rahmetli Özal'ın hayal ettiği gibi Türkiye?nin bir yavru vatanı daha mı olacak? Bu Kürdistan devleti, tıpkı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi Türkiye?nin güdümünde ve himayesinde mi olacak? Türkiye, İran, Irak ve Suriye?den toprak kopararak özerk bir Kürt devleti kurulabilir mi? Bu projeye göre PKK?nın akıbeti ne olacak? Soru çok.. Ama cevapları belli sorular bunlar..
"Şii Bloku"na karşı yeni bir "Sünni direnç" geliştiriliyor.. Türkiye-Arap dünyası yakınlaşmasının yanı sıra bir Türk-Kürt ittifakı ilk akla gelenlerden. Türk-Kürt ittifakının zinde güçler olarak İslam dünyasına girmesi, Türklerin Abbasi dönemindekine benzer rol üstlenebileceği düşünülebilir. Türkiye'de Kürt sorunu etnik çözülme senaryolarıyla örtüşse de, genel Ortadoğu planlamasında bu yönde bir süreç işliyor. Türkler ve Kürtler, bölgenin yeni yükselen gücü olma yolunda sanki.
Bugün Ortadoğu haritasını okuyunca, aynı sonucu görüyoruz: Irak'ta mezhep eksenli çözülme, bütün bölgede mezhep eksenli ayrışma ve Şiilerin Şiiler'le, Sünnilerin Sünnilerle daha da yakınlaşması... Suriye krizi bu ayrışmayı tahminlerimizden fazla hızlandıracak. Türkiye, Haşimi ve Barzani ile ilgili son gelişmelerin bize verdiği haber bu.. Doğru ya da yanlış, gelişmeleri bir okuma biçimi de diyebiliriz buna...
Mustafa Yürekli - Haber 7
mustafayurekli@gmail.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.