Mustafa Yürekli
Türkiye Suriye yakınlaşmasına hizmet
Türkiye Suriye yakınlaşmasına hizmet
Türkiye Suriye yakınlaşmasına verilen tepkilere bakıyorum. Çok ilginç pozisyonlar, çok farklı manzaralar görüyorum.
Dünya güçlerinin yakınlaşma ve dayanışmadan rahatsız olmaları anlaşılabilir bir durum. Batıcıların fitne fesat peşinde koşmaları da..
Beni şaşırtan Müslüman aydınların Türkiye Suriye yakınlaşmasına sağduyulu yaklaşamamaları ve tam anlamıyla destek verememeleri.
Aydının Görevi
Sezai Karakoç’un İran Irak Savaşı sırasında Müslüman aydınlara yaptığı uyarı hala kulaklarımda çınlar. Çağ ve İlham IV’te ‘Son Saldırı’ (s.42) başlıklı o yazı okunabilir:
‘Gönül isterdi ki bu iki ülkenin aydınları, yazarları, şairleri, profesörleri barış için girişimde bulunsunlar.
Gönül isterdi ki İslam ülkelerindeki tüm aydınlar, bu iki ülke devlet adamlarını barış masasına oturtmak için ellerinden geleni esirgemesinler.
Bunu yaparlarsa hem savaş bölgesinde kan ve cehennem yaşayan halka, hem bu iki ülke halkına, hem bölge barışına hizmet olacaklardır.
Bu aynı zamanda üzerimize düşen bir görevdir de zaten’.
İslam coğrafyasının güvenlik, birlik, düzen ve barışına hizmetle görevlidir Müslüman aydınlar.
Kumpasa Hizmet
Farklı siyasi tercihlerinden dolayı insanların hapishaneye konulması, işkenceye maruz kalmaları, aileleri ile görüştürülmemeleri ve akıbetleri hakkında bilgilendirilmemeleri zaten yeterince bir facia değil mi?
Bütün bunlar Suriye’de olurken Müslüman aydınlar sustu..
Saydnaya panoraması arz edenlere çok şaşırıyorum.
CNN’nin haberlerinin yalan çıkması beni hiç şaşırtmadı.
Saydnaya’da çekildiği iddia edilen fotoğrafların Vietnam savaş müzesinden alındığının ortaya çıkması bu çalışmaların siyasi ve bir kumpasa hizmet ettiğini göstermektedir.
Suriye’de Baas rejiminin çökmesinden sonra Müslüman aydınlar sözkonusu görevlerini yerine getirebiliyorlar mı? Maalesef hayır.
Türkiye Suriye Yakınlaşması
Türkiye Suriye yakınlaşması normal değil mi? Anormal olan ayrılık değil mi?
Esad’ın 2002’den sonra AK Parti Hükûmeti ile kurduğu ilişki Türkiye-Suriye dostluğuna önem atfeden geniş kesimlerce alkışlanmadı mı? İki ülkenin halkını da çok sevindirmişti yakınlaşma.
Erdoğan-Esad dostluğu, Emine Hanım’la kızı Sümeyye Hanım’ın, Esma Hanım ve ailesiyle kurduğu bağ medyaya yansıdığı için herkesin malumu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esad ile kurduğu bu muhabbet ve işbirliği iki siyasi lider ve ailesiyle sınırlı kalmadı. Siyasi münasebetler çok hızlı bir şekilde başka sahalara da taşmıştı hatırlarsanız.
İki ülkenin polis teşkilatları, istihbarat birimleri, ordusu (2009’da iki ordu ortak sınır tatbikatı yaptı) arasında işbirliği münasebetleri arttı.
Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi, Ortak Bakanlar Kurulu ve bu çerçevede 50 farklı alanda işbirliği antlaşmaları, mutabakat muhtırası, karşılıklı yatırımların ve ortak projelerin teşviki imza altına alındı.
Esad, Türkiye’ye ekonomik ortak bölge, siyasi, askeri ve güvenlik işbirliği hedefleyen Beş Ülke Beş Deniz projesini sundu.
Barış Barajı adıyla Asi Nehri üzerinde ortak bir baraj inşa edilecekti.
Nusaybin Mardin, Kamışlı, Haseke sınır noktasında ortak lokomotif üretim tesisi planlandı.
Dün denecek kadar yakın geçmişte bu yakınlaşma çabaları gösterildi.. Şimdi neden yakınlaşma olmasın?
Türkiye İle Suriye’nin Ortak Gelecekleri
Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin ayrılık ve çatışma istiyor diye Müslüman aydın görevini ihmal mi edecek ya da dünya güçlerine mi hizmet edecek? Türkiye Suriye yakınlaşmasını unutacak mı?
Suriye 14 vilayetten oluşan üniter bir cumhuriyettir. Şam, Suriye'nin başkenti ve en büyük şehridir.
Suriye 185.180 kilometrekarelik bir alana yayılmıştır ve bu da onu dünyanın 87. büyük ülkesi yapmaktadır.
Suriye, 24,8 milyonluk nüfusuyla dünyanın en kalabalık 57., Arap dünyasının ise en kalabalık 8. ülkesidir. Bu nüfusun dört milyonu Türkiye’ye sığınmıştır.
Türkiye’nin yüzölçümü toplam 783.562 kilometrekare ve nüfusu 85,5 milyondur.
Şimdi daha güzel ekonomik, teknolojik ve askeri planlamalar yapabilirler. Tarihleri, kültürleri ve dinleri bir olan Türkiye ile Suriye İslam milletinin parçalarıdır; dolayısıyla kader birliği yapmışlardır.. Ortak geleceğe birlikte kol kola, omuz omuza yürüyebilirler.
Müslüman aydınlar sorumluluklarını üstlenip yeni şeyler söylemelidir. İki ülkenin halkı zaten kaynaşmış durumda. Atılım için, kalkınma ve barış için projeler önermelidir.
Kaynak: haber7.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.