İzler Ve Yansımalar - 45
“...dudağın yüzle bütünleşmesinden anlaşılır; dua için mi, karış vermek için mi kıpırdadığı.”
Zamansız sararan bir yaprak neden yüzümüzü yere düşürür de sonbaharda sararanlar bizi göğe aşık eder? Demek ki renklerin bile zamanı var.
Her ışık aydınlatır. Aydınlığın etkisini, kalitesini lambanın iç rengi belirler.
Beyaza bakıldığı gibi. İkisi de aynı renktir; ama farklı olduğunu anlarsın. Gözlerin aynıyı görse de gözün arkasındaki, her şeyin farkındadır. O an neyi seçeceğin, neye ihtiyacın olduğunu da belirler, neye yakın olduğunu da. Dışarıda seçtiklerin, içinin yansımasıdır, biraz da.
Gönlündeki yansır benzine; onun içindir ki benzine bakanlar gönlünü görür. Gönlünün türküsünü söyleyen her yüz, bir başka yüzde yansımasını bulur. Ne söylenirse...
Niyetle amelin uyumlu yolculuğu, sahibini yormaz. Yorgunluğun en büyük sebebi, aynı yolu aynı yanlışlıkla tekrar tekrar yürümektir. Buna da sebep ya yola inanmamak ya da yolculuğu hiçe saymaktır.
Bir insanın içine olan mesafesi, dışarıdaki her şeyle ölçüsünü belirler. Birlikte uzayıp kısalırlar.
Sonbahardan önceki sarı hastalık, sonbahardaki sarı sağlıktır, ustalıktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.