
Mustafa Yürekli
İslam coğrafyasından İslam ülkesine
Müslüman aydının ana meselesi, İslam milletinin şekil alışı ya da onu kaybetmesi problemini tetkik etmektir.
Bugün İslam milletinden bahsetmekte zorluk çekmemizin nedeni, Halifeliğin ilgasından sonra, İslam milletinin parçalanıp dağılması ve tamamen yozlaşmış olmasıdır.
Vatan algımızda problem var. Siyasi dünya haritasını zihninde parçalayamayan aydınlar, dünya sistemi, yapay sınırlar ve bölgesel yönetimler karşısında hem tefekkür zafiyeti, hem de siyasi zafiyet gösteriyorlar.
Bugün Müslüman olarak yaşadığımız toprakları, atalarımız Dar’ul İslam, İslam ülkesi olarak algılardı. Farklı toplumlar İslam'la birlikte yaşama imkanına kavuşmuştu. İslam medeniyeti çerçevesinde emniyet, adalet, huzur ve saadet içerisindeydiler. Dolayısıyla İslam’ın varoluş nedeni, bir toplumun başka kavimler üzerinde galibiyeti, üstünlük sağlaması, ezmesi ve sömürmesi değil. Bu hedefe hizmet edilerek İslam tahakkuk etmiş olmaz.
Tarihte bir İslam milletinden bahsedişimiz, adaleti ikame etmiş ve kendi medeniyetini kurmuş bu milletin, küfür alemini etkisizleştirmesi nedeniyledir. Biz Müslümanlıktan bahsettiğimiz zaman, bugün rahmet iklimi olduğu daha iyi anlaşılan İslam medeniyetini, kâfirlerin bir türlü altından kalkamadıkları işlerin çok iyi bir biçimde halledilmiş olması nedeniyle parlayan bir sosyal / siyasal mevcudiyeti anlatıyoruz demektir..
Neredeyiz? Biz, Türkiye’deyiz. Başka kardeşlerimiz Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da.. Dar’ul İslâm, 60’a yakın ülke olarak bölünmüş ve isimlendirilmiş.. Biz Dar’ul İslâm’ı vatan olarak algılamaya başladığımız an bu bölünmenin bir geçerliliği kalmayacaktır. İslam coğrafyasının her parçası bizim vatanımızdır ve bir çakıl taşını bile gözden çıkaramayız..
Unutulmamalı ki Türkiye bir İslâm devleti olarak kuruldu. Kurulduğunda anayasasına “Türkiye Devletinin dini, dinî İslâm’dır” maddesi eklendi. Biz burayı, yani gizlenen, ısrarla üstü örtülen muhtevayı esas alıyoruz. Birileri çıkıp bu maddenin kaldırıldığından dem vuruyorlar. Bu maddenin kaldırılmış durumundaki arızi olan görüntüyü esas alıyorlar. Hangi durumu esas aldığımız, nereye varmak istediğimizle kopmaz bağlara sahiptir. İslam milletine mensup olmayı esas aldığımızı, Türkiye’nin Dar’ul İslâm olduğu gerçeğine sahip çıkarak, İslam medeniyetiyle var olabileceğimizi ilan ederek ortaya koyabiliriz.
İslam coğrafyasını yeniden İslam ülkesine dönüştürmek bütün Müslümanların, öncelikle aydınların omuzlarındaki yüktür.
Mustafa Yürekli - Haber7
Diplomasi dönüştürücü bir akıl ve onarıcı bir irade olmalıdır
16 Nisan 2025 Çarşamba 19:08Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek
10 Nisan 2025 Perşembe 12:07Türkiye’nin barış şemsiyesi
06 Nisan 2025 Pazar 13:02Güzellik: Müslümanlığın zirvesidir
02 Nisan 2025 Çarşamba 15:41Tevhid inancının tarihsel rolü 2
30 Mart 2025 Pazar 08:30Tevhid inancının tarihsel rolü
27 Mart 2025 Perşembe 18:40İslam sanatının toplumda güven ve empati oluşturma rolü
22 Mart 2025 Cumartesi 15:36Küreselleşme ve tam bağımsızlık
19 Mart 2025 Çarşamba 05:14Dünya sistemi ve bağımsızlık mücadeleleri
15 Mart 2025 Cumartesi 23:41İnsanlığın kurtuluşu: İslam Barışı
13 Mart 2025 Perşembe 12:25




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.