Piyasalar, iş dünyası ve yatırımcılar, Yüksek Mahkeme'den çıkacak sonucun ülke ekonomisine yeni bir hasar vermesini istemiyor. Çünkü anayasa değişikliği referandumu kararının iptali halinde, Türkiye'de yasama diye bir organdan bahsetmek artık mümkün olmayacaktır..

Türkiye, Küresel krizden yüzde 11,7'lik rekor büyüme ile çıktı.. Şimdi Türkiye, nefesini tutmuş, Anayasa Mahkemesi?ne bakıyor; Anayasa reformu paketinin iptali için açılan davayı görüşecek olan Anayasa Mahkemesi, yolunu keserek, kalkınıp dünya gücü haline gelmeye çalışan Türkiye?yi batırabilir mi? Türkiye, endişeli..

Türkiye, Anayasa Mahkemesi'nden çıkacak karara odaklandı. Çünkü bürokratik oligarşinin egemenliğini savunan yüksek yargı ve Anayasa Mahkemesi, demokratikleşmeyi ve kalkınmayı durduracak  kararlar almaktan çekinmedi bugüne kadar.. Türkiye, daha önce, AK Parti?yi kapatma davası, 27 Nisan bildirisi gibi olaylar nedeniyle milyarlarca dolarlık zarara uğradı.. İş dünyası ve piyasalar, yeni bir şok yaşamak istemiyor..

Türkiye?de iş çevreleri ve ekonomi uzmanları, geçmişte olduğu gibi bugün de yabancı yatırımcının ürkütülmesinden ve Hazine'nin faiz batağına sokulmasından korkuyorlar.. Türkiye, siyasal kriz yüzünden ekonomik kriz yaşamak istemediğini yüksek sesle dillendiriyor. Türkiye'nin tırnakları ile kazıyarak aldığı kredi notlarının bir kalemde heba edilmemesi gerektiği vurgulanıyor. Türkiye'ye karşı zaten önyargılı davranan ve en küçük olumsuzlukta kredi notunu düşüren sıfırcı derecelendirme kuruluşlarının ekmeğine yağ sürülmesi istenmiyor.

Anayasa Mahkemesi'ni uyaran aydınlar, sanatçılar ve iş dünyası temsilcileri, karar alırken ülke gerçeklerinin görülmesini istiyor. AK Parti?yi kapatma davası yüzünden Hazine bir puanlık faiz artışına, fazladan 2,5 milyar TL ödemişti. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'ndaki şirketlerin değer kaybı 80 milyar doları bulmuştu. Yedi ay gibi kısa bir sürede Borsa'dan net 997 milyon dolarlık yabancı sermaye çıkışı olmuştu. Uluslararası 20 firma 3 milyar dolarlık yatırımı erteleme kararı almıştı. Ekonomi yönetimi tarafından AK Parti?yi kapatma davasının Hazine'ye maliyeti 20 milyar lira olarak hesaplanmıştı.

Piyasalar, iş dünyası ve yatırımcılar, Yüksek Mahkeme'den çıkacak sonucun ülke ekonomisine yeni bir hasar vermesini istemiyor. Çünkü anayasa değişikliği referandumu kararının iptali halinde, Türkiye'de yasama diye bir organdan bahsetmek artık mümkün olmayacaktır.. Kararı iptal, Türkiye?ye maddi ve manevi büyük zararlar verecektir. Türkiye, yakaladığı ekonomik, sosyal ve siyasal istikrarını sürdürmek zorunda; demokratikleşmesini tamamlaması gerekiyor..

Anayasa Mahkemesi, daha önceki kararlarını gözden geçirerek referandum kararını halkın önüne getirmelidir. Aksi bir durumda, 2023 yılında dünyanın sayılı ekonomileri arasında yer almayı düşünen Türkiye'nin hayalleri boşa çıkaracaktır. Böylece Türkiye yerinde saymaya, hatta gerilemeye başlar. 

Türkiye, hükümetin ortaya koyduğu '2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer alabilme' hedefi için yıllık ortalama yüzde 8,2 büyüme sağlaması gerekiyor.

Şuanda dünyanın en büyük 16. ekonomisi olan Türkiye'nin, Orta Vadeli Program'a göre 2010'da yüzde 3,5, 2011'de yüzde 4, 2012'de yüzde 5 büyümesi öngörülüyor. Ancak bu yılın ilk çeyreğinde gelen yüzde 11,7'lik büyüme ve olumlu seyreden imalat sanayii üretimi ve ihracat artışı büyümenin yukarı yönlü revize edilmesini gündeme getirdi.

Ülkelerin 13 yıl içinde yaşayabilecekleri dönüşüm ve kriz sonrası süreçte meydana gelebilecek olası değişiklikler dışarıda tutulup, IMF'nin 2010-2011 büyüme öngörüleri üzerinden projeksiyon yapıldığında, 2023'te dünyanın en büyük ekonomisinin Çin olacağı tahmin ediliyor. Çin'i, ABD, Hindistan, Japonya ve Brezilya'nın takip etmesi bekleniyor. Türkiye'nin bu sıralamada yer alabilmek için yüksek büyüme hızı yakalaması gerekiyor.

IMF'nin 2010-2011 büyüme tahminlerinden yapılan hesaplamaya göre, söz konusu 2 yıla ilişkin ortalamanın 2023'e kadar sürdürülmesi halinde Türkiye, yıllık ortalama yüzde 4,3 büyümeyle dünyanın en büyük 15. ekonomisi olabilecek.

Türkiye'nin 2023'e kadar yıllık ortalama yüzde 6 büyüme göstermesi halinde 1 milyar 989,7 milyon dolar milli gelir ile listedeki sırası 14'e çıkabilecek.

Yüzde 7 büyüme, diğer ülkelerin de ortalama büyümeyi sürdürdüğü varsayımıyla Türkiye'yi, Kanada, İtalya ve Endonezya'nın üzerine çıkarıp, 12. sıraya taşıyacak. Bu durumda Türkiye'nin milli geliri 2 milyar 269,3 milyon dolar olacak.

Türkiye, ancak yıllık ortalama yüzde 8,2 büyüme sağlarsa 9. sıraya yerleşebilecek. Milli gelir bu durumda 2 trilyon 652,7 milyar lirayı bulacak. Ülkenin bunu başarabilmek için Güney Kore, Fransa ve Meksika'yı ardında bırakması gerekecek.

Türkiye, Anayasa Mahkemesi'nden bütün bu gerçekleri görmesini ve sorumlu karar vermesini bekliyor.. Yüksek yargı, Türkiye?yi batırmamalı..

Mustafa Yürekli - Haber 7
[email protected]