
Mustafa Yürekli
Trump Suriye’yi Niçin Putin’e Bıraktı?
2018 Miraç Kandili’ni ihya ettiğimiz cuma gecesi ABD Başkanı Donald Trump’ın Twitter şovuyla başlayan füze mesaisinin, bu iş nereye gidecek diye o gece ve ertesi gün ABD ve dünya medyasında yaptığım araştırmalardan farkettim ki medyatik olmanın ötesinde herhangi bir anlam taşımıyordu, üçüncü dünya savaşı çıkacak teranesi gülünçtü.
Washington’daki tartışmalar, Kongre’deki ifadeler, Amerikalı yetkililerin açıklamaları, akademisyenlerin ve gazetecilerin değerlendirmeleri bu büyüleyici görüntünün arkasının boş olduğunu gösteriyordu.
Nitekim üç günlük bir davul zurnadan sonra ABD 100 Tomahawk’la boş askeri tesisleri bombaladı. Füzelerin bir bölümü, zaten Rus S-400’leri tarafından engellendi. Üçüncü dünya savaşı falan çıkmadı. Dağıldılar.
Neydi o zaman Trump’ın günlerdir estirdiği bu fırtına? FBI’ın Rusya soruşturması yüzünden içeride iyice sıkışan ABD Başkanı Trump, Suriye’ye 100 Tomahawk göndererek ‘Devlet Adamı’ görüntüsü vermiş olabilir mi? Bu soruyu düşündüm doğrusu..
Suriye’de 500 bin, yani yarım milyon insan öldü! Bunlardan sadece 1900 – 2000’i kimyasal silah yüzünden can verdi. ABD ve Avrupa ülkelerinin işgaline son vermek yerine afaki bir çizgi çekip “Klor kötü!” ya da “Bombalar ok!” mesajı vermek çılgınlık değil mi? Ankara’nın bu pozisyonu çok iyi okuması, planlarını ona göre yapması gerekiyor..
Trump, Suriye’yi Putin’e bıraktı. Çünkü Putin, Lazkiye karşılığında İsrail’in Lübnan’ı ve Suriye’den Akdeniz kıyısındaki belli bir toprağı işgalini kabul etti. Rusya, İran ve Türkiye’yi de manipüle ediyor.
Operasyon, günler önce boşaltılan 3 askeri üsle sınırlı tutuldu. Hedefler, önceden Rusya’yla paylaşıldı. Dolayısıyla ne ABD borsası, ne de medya olan bitenle ilgilenme gereği duydu. Açıkçası Rusya’dan bir iki itiraz dışında herhangi bir tepki de beklenmiyordu.
Dünya, BMGK’dan yönetiliyor. Suriye krizinin acıklı yanı, New York’ta masadaki beş devletin ne kadar ilkesiz, ahlaksız, vizyonsuz olduğunu bu olay insanlığın gözüne iyice soktu. Bu filmde ‘iyi adam’ yok. Hepsi kötü. Olan, Müslümana oluyor, Suriyeliye oluyor.
Bu yazının kaleme alış nedeni, tereciye tere satmak olamaz tabi! Klor gazına maruz kalan Doğu Gutalılara ne oldu diye soran ehli vicdan çıkabilir, onlara haber vermek istedim: Suriye rejimi, muhaliflerin ‘son kale’ olarak gördüğü Doğu Guta’da geçen hafta hâkimiyeti sağladı. Artık orada Suriye bayrağı dalgalanıyor.
Gittikçe radikalleşen muhalifler, ‘İslam Ordusu’ adı altında birleşmişti. İslam Ordusu, Türkiye’nin de içinde olduğu bir anlaşmayla geçen hafta silahlarını teslim etti. 13 bin savaşçı ve aileleri, otobüslere binip kuzeye, yani bizim sınırımıza geldiler. Bir bölümü, şu meşhur el-Bab’a, bir bölümü sınırdaki çadır kamplarına ya da Fırat Kalkanı bölgesine yerleştiriliyor.
Böylece Rusya, Türkiye eliyle palazlanan ‘Sünni Muhalefeti’ni yine Türkiye’nin yardımıyla bitirmiş oluyor.
Kan, gözyaşı ve yarım milyonluk ölümden sonra, Suriye iç savaşı son düzlüğe mi giriyor? Sanmıyorum! Savaş ve işgal silah pazarlama stratejisi! Savaş yeni başlıyor..
Diplomasi dönüştürücü bir akıl ve onarıcı bir irade olmalıdır
16 Nisan 2025 Çarşamba 19:08Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek
10 Nisan 2025 Perşembe 12:07Türkiye’nin barış şemsiyesi
06 Nisan 2025 Pazar 13:02Güzellik: Müslümanlığın zirvesidir
02 Nisan 2025 Çarşamba 15:41Tevhid inancının tarihsel rolü 2
30 Mart 2025 Pazar 08:30Tevhid inancının tarihsel rolü
27 Mart 2025 Perşembe 18:40İslam sanatının toplumda güven ve empati oluşturma rolü
22 Mart 2025 Cumartesi 15:36Küreselleşme ve tam bağımsızlık
19 Mart 2025 Çarşamba 05:14Dünya sistemi ve bağımsızlık mücadeleleri
15 Mart 2025 Cumartesi 23:41İnsanlığın kurtuluşu: İslam Barışı
13 Mart 2025 Perşembe 12:25




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.