Mehmet Yürekli
Şimdi Savunma Yapmazsak, Savaş Anadolu İçlerine Taşınacak..
‘Yiğit Adanalı’lar, Sınırımızdaki Haçlı Projelerini Durdurup, Kıyama Kalkarak ‘Hüseynî Duruşu’nu Gösterecektir..
ABD yönetimi, NATO, AB, BM ve “stratejik ortaklık” yaygaraları ile kamufle edilmiş bir ‘Haçlı Savaşı’ projesi uygulamaktadır. Bu proje; Irak, Suriye ve tüm mazlum milletlere ‘demokrasi havariliği’ yaparak, Türkiye’yi de bölme, parçalama çalışmasıdır.
PKK, PYD, DEAŞ, FETÖ, Esed üzerinden bizimle savaşan ABD ve işbirlikçileridir..
Evet. Batı ruhu, daha biz beşikteyken İslam’a karşı nefret sütüyle beslenerek, Batı medeniyetinin dokularına kadar girmiştir?
Ve böylece bugünkü durum çok net bir şekilde ortadadır… Siyonistler, yeryüzündeki İslam milletlerini sıcak çatışma ortamına sokmuş, insanlığın belki de en acımasız zulmü, vahşeti tezahür etmiştir…
Evet, Batı’da on iki kişi ölüyor, bütün batı ve Yahudi ruhu dünyayı feveran ediyor, Yahudi ruhunun temsilcisi Siyonistler, Kapitalistler Müslüman milletleri suçluyor. Milyonlarca Müslüman katlediliyor, milyonlarca Müslüman evinden barkından ediliyor, milyonlarca Müslüman’ın ırz ve namusu kirletiliyor; ayağa kalkan, hesap soran yok!…
Yani. ABD, İsrail, Kapitalist yandaşları ve Asyalı güçler Akdeniz’e inmemelidir. Bu kapının açılmaması için, var gücümüzü ortaya koyarak, sınırlarımızda müsamaha göstermeden ne gerekiyorsa şimdi yapmalıyız.
Çünkü savunmayı şimdi yapmazsak, onlar savaşı Anadolu içlerine taşıyacak, bizi mahallemizde ve evimizde avlayacaktır. Yani, hem Anadolu Müslümanlarının, hem de dünya Müslümanlarının umudunu boşa çıkarmayacağız Allah'ın izniyle..
Evet, durumun vehametini daha önce ‘Adana Dar’ül İslam’ın Nizamiyesidir..’ diyerek belirtmiştik..
İnsanlık tarihinin en büyük hastalığı, ‘Kapitalist Sistem İnsanların Ruhunu Esir Aldı’:
Doğu ve Batı uygarlığı arasındaki fark, yıllarca dayatılan 'Batı uygarlığı' yerine yeni bir çözüm bulunamadığından, medeniyetlerin sonunun geldiği aşikârdır.
Bu köhne uygarlıklar sınıra vardı. Dünyaya artık yıkıcı öfkelerinden başka bir şey vermediklerini, bir yandan da tıpkı insanlığı bölen bütün özel uygarlıklar gibi manevi anlamda iflas etmişlerdir. Artık onları aşmanın zamanı gelmiştir.
Bugünkü durum hakkında Üstadlar neler söylemiş:
‘Batılılarca ne kadar bölünmüş olursa olsun, yurt ve milletimiz, aslında birdir..’
Üstad Sezai Karakoç yıllar önce İslâm Ülkelerinin Başında Bulunanlara Yaptığı Çağrıda:
“Size sesleniyorum.
İslam ülkelerinin başında bulunan cumhurbaşkanları, başkanlar, krallar size sesleniyorum..
Otuz senedir yazıyorum. Tüm eserlerimde Batı’nın bir gün gelip petrol bölgesini işgal edeceğini, sonra teker teker öbür ülkeleri istilaya girişeceğini açık ve seçik bir şekilde yüzlerce kez yazdım. Bugün, ne yazık ki, bu öngörüm tahakkuk etmeye başladı. Keşke yanılsaydım, keşke yalancı çıksaydım!
Vakit kaybetmeden, İslam Birliği Sekreteryasını, gerçek, etkin, askeri, ekonomik ve kültürel bir Birliğe çeviriniz. En azından bir Savunma Paktı haline getiriniz.
Bunu yapmanız için kendi kendinizi aşmanız gerekiyorsa, aşınız; bir kerecik olsun aşınız. Allah için, din için, yurt ve milletimiz için kendinizi aşınız.
Çünkü; biliniz ki, kim ne derse desin, batılılarca ne kadar bölünmüş olursa olsun, yurt ve milletimiz, aslında birdir. Bu millet, yekpare bir millettir, bu yurt yekpare bir yurttur. Geçmişte böyleydi, gelecekte de böyle olacaktır. Bugünkü durum geçicidir, arızi bir fetret döneminden başka bir şey değildir."
‘ABD, İsrail'e toprak ilhakı seferberliğine çıktı..’
Eyüp Sultan Sosyal Bilimler Derneği Genel Başkanı, Mustafa Yürekli, Sosyal Medyadan Yaptığı Açıklamada,
"ABD Lübnan ve Suriye'den Akdeniz sahilinde İsrail'e toprak ilhaki seferberliğine çıktı.. Bu olay son yoklamadır. Püskürtülemezse, İslam alemi diye bir alem kalmaz: Endülüs, Balkanlar ve Filistin'de gerçekleşen katliam daha çaplı ve daha kanlı tekrarlanır..
İsrail ve ABD'nin İran'la meselesi Lübnan, Türkiye ile meselesi de Suriye'dir. İran'ı Yemen'de Suudi Arabistan'la durduruyor, Türkiye'yi Afrin'de PKK-PYD ile..
Bu hesabı bozacağız inşallah..
1990'dan beri, kapitalizmin derinleşen tarihsel krizinin yarattığı yıkıcı sonuçların tetiklemesiyle, İslam milletinin dünya güçleri karşısındaki farkındalığı ve öfkesinin büyüdüğü; bu haklı öfkenin dünyanın çeşitli noktalarında patlamalı isyanlara dönüştüğü yeni bir süreci yaşıyoruz. Bu anlamda İslami hareketteki gerileme dönemi artık sona erdi.”
‘Afrin’le başladık, durmayalım, elimizi çabuk tutmamız şart..’
Karagül'den 'Suriye uyarısı': Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirmek istiyorlar..
ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye'ye düzenlediği operasyon sonrası Yeni Şafak ve TVNET Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, sosyal medyadan değerlendirmelerde bulundu. Karagül, "Orada dünyalar savaşı yaşanıyor. Bizi tekrar ABD'nin eline rehin verip 15 Temmuz dönemine sürüklemek istiyor olabilir bazıları. Çok dikkat edilmeli." uyarısında bulunmuştu.
İbrahim Karagül,
“Şimdi ABD’yi, Avrupa’yı, İsrail’i Suriye topraklarına taşımak, ülkenin tamamını işgal ettirmek için var güçleriyle çalışıyorlar. Bunlar 21. yüzyılın Lawrence’larıdır. Yüz yıl önce İngiliz’i taşıyanlar yüz yıl sonra ABD’yi, bütün Batı’yı bu topraklara taşımaktadırlar.
Herkes Suriye’de birbirini tartıyor
Yeryüzünün bütün hesapları, ülkelerin bütün kavgaları Suriye üzerinden görülüyor. Canları üzerinden büyük paylaşım planları yapılıyor. Kanları üzerinden kaynaklar talan ediliyor. Ülkelerimiz parçalanıyor, şehirlerimiz harabeye çevriliyor, insanlarımız kırıma uğruyor, Müslüman olan ne varsa tarih dışına itilmeye çalışılıyor.
İngiltere ile Rusya, Avrupa ile Rusya, ABD ile Rusya Baltıklar’da kavgaya tutuşacak ama birbirlerini “Suriye cephesi”nde tartıyor. Asyalı güçlerin Batı karşısında harekete geçeceğine, en arkada Çin’in yer alacağına, Asya’dan Avrupa’ya uzanan kıyamet cephesi..
Afrin’le başladık, durmayalım, elimizi çabuk tutmamız şart
Bu yüzden Afrin’de başladığımız işte elimizi çabuk tutmamız, ”zor oyunu bozar” mantığı ile hareket etmemiz, Akdeniz-İran sınırına kadar bir ”Türkiye Kalkanı” oluşturmamız şarttır. Aksi takdirde Suriye Savaşı Anadolu savaşına dönecektir ki, zaten istedikleri ve planladıkları da budur..”
Ve dahi,
İşte bu noktada bütünüyle Türk -İslam âlemi ve tüm insanlık camiasına, huzur, adalet ve barış içinde yaşanabilir bir dünyayı yeniden kurmanın yolları: Önce içeride, Türk dünyasında, Osmanlı coğrafyasında, İslam dünyasında ve Dünya İnsanları ile birlikte bütünleşerek yeni bir ‘dünya düzeni’ kurabilmek için kapitalizm’in putlarını kırmak, İlahi nizamı düstur edinip, kalpten, özden yaratılmışları yaratandan ötürü çok sevmekten geçer..
Mehmet Yürekli
15.04.2018, Adana
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.