
Mustafa Yürekli
Le Corbusier’nin İki Yüzlülüğü
Le Corbusier’nin İki Yüzlülüğü
Batılılar, doğlu büyük düşünür ve sanatçıların yanına kendilerini koyarak böyle büyük görünmeye çalışmışlardır. Doğulular da bu numaradan çok etkilenmiştir.
“Mekanı tam olarak kavrayabilen iki mimar var dünyada. Biri Mimar Sinan biri de ben” diyerek Mimar Sinan’a olan hayranlığını dile getiren Le Corbusier’nin bu sözü çok tartışılır. Le Corbusier, kendini Sinan'ın yanına koyarak büyüklük taslamaktadır, kendisi Leonardo'nun bile çok çok gerisindedir. Batılılar, doğlu büyük düşünür ve sanatçıların yanına kendilerini koyarak böyle büyük görünmeye çalışmışlardır. Doğulular da bu numaradan çok etkilenmiştir.
Le Corbusier meselesine gelince; 1911-12 yıllarında “Eğer New-York’u İstanbul ile kıyaslayacak olursak New York’un felaket, İstanbul’un ise bir yeryüzü cenneti olduğunu söyleyebiliriz.” diyen Le Corbusier, “Bir atasözü der ki: ‘Kişi bina yaptığı yere ağaç diker.’ Biz ise onları söküyoruz! İstanbul bir meyve bahçesidir; bizim şehirlerimiz ise taş ocakları!” demekten de geri durmamıştır.
İslâm Mimarisi ve İslâm Şehirciliğinin takdiri ve teslimiyetin ifadesi olan bu ifadelerden sonra Le Corbusier’nin yaptıkları ise söyledikleriyle tamamen taban tabana zıttır.
Buradaki büyük fark ise şuradan gelmektedir: Kalbinde erdemin çekirdeği olan bir samimi Hıristiyan olarak Le Corbusier kendi şehirlerinin taş ocağı, İstanbul’un ise meyve bahçesi olduğunu kabul etmiş, ancak kendi felsefesi ve kültürünün tesiri altında vahşi kapitalizmin emirlerini yerine getirmiştir. Böylece dünyada tepelerde üst katlarda bahçeler, yüksek yüksek yapıları başlatarak insanlık tarihinde büyük bir vebalin de taşıyıcısı olmuştur.
Bizim de Sinan dönemi İstanbul’unu sevip takdir etmemiz, mutluluk şehirlerini, mutluluk mimarisini elde etmek için yetmez. Aslolan bu mutluluk mimarisinin temel umdelerini analiz ve tahlil ederek günümüze ircasını yerine getirebilmektir.
Değilse eski İstanbul’u bir yandan büyümseyip ve önemseyip halen vahşi kapitalizmin emirlerini dinleyerek insana pek de mutluluk veremeyen vahşi yüksek mağaralar inşa etmeye devam etmek riyâkârlıktan öte bir şaşkınlık ve zavallılığı ifade etmektedir.
İşin özü, samimiyetle çözümü arama gayretinde…Le Corbusier’nin iki yüzlülüğü Müslümanlara hiç yakışmamakta. Batı'yı taklidi bırakıp kendi medeniyetini inşa etmedikçe bu iki yüzlülükten kurtulamazlar.
Diplomasi dönüştürücü bir akıl ve onarıcı bir irade olmalıdır
16 Nisan 2025 Çarşamba 19:08Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek
10 Nisan 2025 Perşembe 12:07Türkiye’nin barış şemsiyesi
06 Nisan 2025 Pazar 13:02Güzellik: Müslümanlığın zirvesidir
02 Nisan 2025 Çarşamba 15:41Tevhid inancının tarihsel rolü 2
30 Mart 2025 Pazar 08:30Tevhid inancının tarihsel rolü
27 Mart 2025 Perşembe 18:40İslam sanatının toplumda güven ve empati oluşturma rolü
22 Mart 2025 Cumartesi 15:36Küreselleşme ve tam bağımsızlık
19 Mart 2025 Çarşamba 05:14Dünya sistemi ve bağımsızlık mücadeleleri
15 Mart 2025 Cumartesi 23:41İnsanlığın kurtuluşu: İslam Barışı
13 Mart 2025 Perşembe 12:25




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.