Mustafa Yürekli
İslam dünyasında sosyo-ekonomik kat atmak
Mustafa Yürekli, İslam milletlerinin ortak sosyo-kültürel yapıları üzerine sosyo-ekonomik kat atarak İslam Devletleri Birliği'ni kolayca kurabileceklerini anlatıyor. Türkiye, İran ve Mısır'ın önderliğinde, diğer destekçi İslam devletleriyle birlikte, demokratik bir ortamda, 57 ülkeden seçilip gelecek milletvekilleriyle, sorunları kolayca çözüme bağlayacağını ileri sürüyor.
Türkiye'nin 2023 Hedefi'nde, İslam Devletleri Birliği ya da İslam Birliği oluşumunu sağlamak yoksa, boşa bir çaba olarak kalacaktır.
Günümüz dünyasındaki 57 Müslüman ülkesinin sosyal, ekonomik, siyasi ve askerî dayanışmasını sağlayacak İslam Devletleri Birliği gerçekleştirilmeden, hiç bir İslam ülkesinin, ABD, AB, Rusya, Çin ve Hindistan gibi geleceğin büyük güçleriyle baş etmesi mümkün değildir..
Bugüne kadar olduğu gibi, Türkiye ve Mısır'ın ABD'nin ve AB'nin kanatları altında, İran'ın da Rusya'nın ya da Çin'in kanatları altında ikbal araması tam bir hamhayaldir. İslam devletlerinin, şerri hayır görmeleri, kafir dünya güçlerinin gölgesinde barış, güvenlik, refah ve huzur aramaları hem kendi halklarına ihanettir, hem de tarih ve medeniyetlerine ihanettir.
Türkiye, İran ve Mısır'ın önderliğinde, diğer destekçi İslam devletleriyle birlikte İslam Birliği oluşumunun sağlanması, dünya barışına da büyük katkıda bulunacaktır..
Aslında İslam Birliği fikri, İslam medeniyetinin ana amacıdır ve ta başlangıcından beri mevcuttur. Müslüman ülkelerin bir bayrak ve bir çatı altında birleşerek ekonomik düzenlerini (kendi ortak para birimlerini, ortak merkez bankalarını, kendi finans kuruluşlarını, dünya bankalarını, uluslararası para fonlarını ve kendi kredi derecelendirme kuruluşlarını), kendi siyasi yapılarını, kendi askerî örgütünü kurmaları, ana eğilim olarak mevcuttur, hatta pek çok kez ertelenmiş, oldukça gecikmiş bir projedir.
Çökmekte olan Batı medeniyetinin kurmuş olduğu mevcut finansal düzenin iflasıyla birlikte, bütün bir dünyada, yepyeni bir arayış içine girilmiştir. Oluşacak yeni bir dünya düzeninde, dünya devletlerinin, öncelikle 57 Müslüman ülkenin kendi geleceklerini planlarken İslam Birliği projesini yok saymaları düşünülemez.. Çünkü İslam Birliği projesi, 1,5 milyar insanı ve 18 Trilyon Dolarlık bir pazarı ilgilendirmektedir.
Müslüman ülkelerin, çağdaş iletişim ve ulaşım imkanlarını iyi kullanarak, her geçen gün, birbirleriyle etkileşime girerek yakınlaştıkları ve zihinlerdeki sınırların giderek aşıldığı da bir gerçek. Dolayısıyla İslam Birliği projesini hayata geçirmenin çok kolay olacağını tüm dünya devletleriyle birlikte İslam ülkeleri de elbette tahmin ediyor.
İslam Birliği'nin temelleri mevcuttur; çünkü İslam devletlerinin ortak sosyo-kültürel yapıları vardır. Acilen atılacak olan kat, Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi, sadece sosyo-ekonomik yapıdır. Türkiye, İslam ülkeleri arasında vizesiz dolaşım hakkını gündemde tutarak bu duruma, ortak sosyo - kültürel katın üstüne sosyo - ekonomik katı da atma gereğine sürekli gönderme yapmaktadır.
Kültürel bütünleşme, ekonomik bütünleşmeyle güçlendirilince, siyasal bütünleşme elbette kolay olacaktır. Dahası İslam Birliği'nin, demokratik bir ortamda, 57 ülkeden seçilerek gelecek milletvekilleriyle, Müslüman ülkelerinin sorunlarını ele alarak, geleceğe yönelik çözüm araması, zor olmayacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.