Mustafa Yürekli, Ramazan Mektubu'nda hayatın ve ölümün Allah için olması gerektiğini gündeme taşıyor ve ihlasa dikkat çekiyor.

Ey hâkimiyeti her şeyi kapsayan, fani hüküm sahiplerinden sonsuz derecede yüksek ve kesintisiz hâkimiyeti olan.. Ey adaleti bütün fani yöneticilerin ve yargıçların adaletinden sonsuz derecede mükemmel olan..

Ey sözleri, vaatleri ve filleri sonsuz doğruluk mertebesinde bulunan.. Ey varlığı açık olarak her şeyde görünen.. Ey kusurlardan ve noksanlardan sonsuz derecede uzak olan; fiil ve eserlerinde sonsuz derece temizlik bulunan..

Ey yaratma sıfatının bir sınırı olmayan ve her şeyi her şeye layık tarzda en güzel mertebede yaratan..

Ey kâinatı hikmet dolu bir kitap şeklinde yaratan.. Ey gönderdiği mukaddes kitaplarla da o kâinat kitabını tefsir edip sırlarını açıklayan.. Ey Kur'an-ı Kerim'de yaratışının sırlarını açıklayan. Ey insana da anlama ve konuşup izah etme kabiliyeti olan hikmet ve bayanı veren.. Ey varlık ve birliğinin kesin delillerini kâinat kitabında gösterdiği gibi Kur'an'la da açıklayan..

Ey el Habir,  ey olmuş, olan, olmakta ve olacak olan her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan. Haber almak, bilği edinmek için herhangi bir araca ihtiyacı olmayan. Ey insanın dua, ibadet, taat ve takva haberlerinden razı olan.. Ey haber alma, bilği edinme özelliği ve haber alma ağı oldukça geniş ve sonsuz olan. Ey her yeri ve her şeyi avucunun içi gibi bilen, kontrolü altında tutan, ilminin, bilğisinin, kudret ve saltanatının ulaşmadığı yer olmayan. Ey salih kullarıyla haberleşen; uyaran, yol gösteren.

Rabbimiz.. Ey el-Hasib, ey herkesin hayatı boyunca yaptıklarının bütün teferruatıyla hesabını iyi bilen. Mahlukatına kafi olan. Ey Mahkeme-i Kübra'da insanların ve ecinnilerin bütün amellerinin hesabını çok süratli gören: Ey el-Adl, son derece adaletli olan. Ey her şeyi noksansız işiten, her şeye işitmeyi Kendisi veren ve işitmesi bütün işitmelerin üstünde olan.. Ey el-Latif, en ince işlerin bütün inceliklerini bilen, lütuf ve ihsan sahibi olan. Ey el-Vahhab, ey çok fazla ihsan eden,çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan. Ey bütün ikramlar kendisinden gelen ve ikramı her ikram edenden sonsuz derecede yüksek olan.. Ey bütün merhametli ve şefkatli varlıkların şefkat ve merhameti Kendisinin Rahmet denizinin sadece bir damlası olan.. Ey el-Gafur, ey çok bağışlayan, mağfireti çok. Ey af ve bağışlaması bütün şefaatçilerin şefaatinden sonsuz derecede büyük olan Rabbim.

Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan münezzehsin. Sen'den başka İlah yok ki imdadımıza yetişsin. Eman ver bize, eman diliyoruz. Bizi Cehennemden kurtar.

Hayatımız ve ölümümüz Allah içindir.. Gücün getirdiği bir parlama çağında yaşıyoruz... Dini ya da ahlakı bir kenara atıp sadece daha çok para kazanmaktan sorumlu olduğunda yeryüzü sana açılır. Modern dünyada mafyaya, bankacılığa, kumarhane ve meyhane işletmeciliğine işadamı gibi bir bakış var. Bazı şeyler suç değildir, kanunu değiştirirsiniz yasal olur. Modern devlette neyin yasa dışı olup olmadığını kararlaştıracak mekanizmalar eksik, bunlar her dakika değişiyor. Mesela İngiltere'de mafya olarak görülen biri, Amerika'da baş tacı ediliyor. Güce dayalı, menfaat eksenli bir yaşam tarzı.. Bu modern hayata uyum sağlamak ne büyük aldanış, ne büyük aymazlık..

İnsan, kulluk sorumluluğu taşıyan, iyiliğe de, kötülüğe de yetenekli bir varlık.  Çağın salgın hastalığı küfürdür, aymazlıktır. Bu çağda, iman ve takva, ruhun ve kalbin kalkanıdır. Hayatsa, ahretin tek fırsatıdır.

Allah, İblis'i şerrinde serbest bıraktı. İblis'in Allah'a iddiası ise şu oldu: "Öyleyse, beni azdırmana karşılık, ant içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. Sonra önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından onlara sokulacağım. Sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın."[1] Şeytan, günahları süsledi. İnsanı böylece aldattı.

Allahu Teala da: "Şüphesiz ki benim ihlâslı kullarım üzerinde senin bir hâkimiyetin ve nüfuzun yoktur!"[2] buyurarak, salih kullarını korudu.  Bir taraftan da bizi uyardı:  "Sakın o çok aldatıcı şeytan sizi Allâh'ın affına güvendirerek aldatmasın."[3]

İbadetlerin haz ve lezzeti ihlastadır. Ayet-i kerimede buyrulur: "Resulüm! Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O hâlde sen de dini Allâh'a has kılarak, ihlâs ile kulluk et." (13)

2013 Ramazan Mektubu'nda ihlasa dikkat çekmek istiyorum: İbadetlerin faydası, ihlâs, huşu ve takva iledir.  İhlassız ibadetler, maksatsız ve lezzetten aridir. Bu manevi hazzın düşmanı da,  haram ve şüpheli lokmadır.

İbadetler, ruhun gıdası iken.. Haram da, sıkıntı, ağırlık ve gaflet verir.

Kulluğu, kölelikten aşka, ihlas çevirir. İhlas, Müslümanın ibadet ve itaatine can veren ruhtur. Allah önce ihlas ve gönlümüze inşirah ve huzur versin.

[1] A'râf Suresi, Ayet: 16-17.

[2] el-Hicr Suresi, Ayet: 42.

[3] Lokmân Suresi, Ayet: 33.

Mustafa Yürekli
Haber 7