Mustafa Yürekli
Gördüklerimiz ve göz yumduklarımız..
Olacak olan, olması gereken, gözümüz açık da olsa, yumuk da olsa oluyor. Yön veremediğimiz sürece de sonuçlarına katlanmaktan ve boyun eğmekten başka yapılacak bir şey kalmıyor.
Kötü olayları, içinde olduğumuz halde kılımızı kımıldatmadan seyredip film anlatır gibi anlatmamız yok mu, utanç verici bir durum olarak görüyorum bu hali.
İçinde yaşadığımız ve o sırada sorunların kahramanlarından biri olduğumuz halde, görüp de görmezden geldiklerimiz üzerine sonradan konuşmaya bayılıyoruz. Nasıl da tüm ayrıntılarıyla gördüğümüzü, her bir şeyin farkında olduğumuzu eşe dosta ballandıra ballandıra anlatmaktan garip bir tat alıyor, hatta rahatlıyoruz.
Tanıklığımızla yetinmeyi, konu ve sorun hakkında ?bilgili? oluşumuzla övünmeyi, eyleme geçmeye yeğ tutuyoruz.
İçinde yaşadığımız halde sanki üçüncü şahsin öyküsünü anlatırmış gibi anlatarak, kendimizi de dahil olduğumuz bir gerçekliği, olduğu gibi kabullenişimize hiç hayret etmeyiz.
Olan biteni anlatırken bir çok yerinde hayretler içinde kalır, ilginç bulduğumuzu ifade ederiz; asıl anlatmakta zorluk çekmemiz gereken, bu kadar edilgen ve soğukkanlı olmayı nasıl başardığımız olmalıyken, asıl hayret etmemiz gereken tavır, yorum ve tutum geliştirmekte bu kadar yavaş ve geç davranmamız olmalıyken..
Birisi size ?Peki o sırada sen neredeydin, ne yapıyordun?? diye sorduğunda, birazcık irkilsek de, ?Göz yumuyordum!? cevabını verebilecek kadar umursamazlığı yediremeyiz kendimize..
Edilgen olmayı seçerek yakındığımız olumsuzlukların, yanlışların sürmesine, hatta büyüyerek ve karmaşıklaşarak sürmesine verdiğimiz katkının hesabını tutmayız.
Gördüğümüzü, bildiğimizi dile getirdiğimiz, sorun diye aktardığımız her şey için, atamadığımız her adım, katılmadığımız her karar, üretemediğimiz her çözüm, tutmadığımız her hesap için belki içimizde bir yerde isyan ederiz, bir diyet öderiz. Ve muhtemelen hayatla, zamanla kapatılan hesaba ses çıkaramayacak kadar haddimizi bilir, göz yumarız.
Olacak olan, olması gereken, gözümüz açık da olsa, yumuk da olsa oluyor. Yön veremediğimiz sürece de sonuçlarına katlanmaktan ve boyun eğmekten başka yapılacak bir şey kalmıyor.
Ancak değiştirebileceğimiz, etkin olabildiğimiz yaşam süreçlerinde ?göz yummak? diye bir kavrama ihtiyacımız olmadığını da biliyoruz.
Mustafa Yürekli - Haber 7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.