Türkiye Kaderdir
“…Türkiye, dünyanın bu yanıdır.”
Türkiye Kaderdir
Türkiye, büyük bir milletin uyanıkken gördüğü rüyadır.
Bir birikim, bir ölçü, bir emsâl ve bir mirastır.
Her türküsü, her destanı, her şiiriyle bir kaderdir.
Her sınırı, her rengi, her diliyle bir kaderdir.
Her dönemi, her harfi ve her ferdiyle bir kaderdir. Kaderin içindedir.
Sultan Alparslan’dan, Muhammed Fatih Han’a; Malazgirt’ten İstanbul’a bir kaderdir.
Dedem Korkut’tan, Hoca Ahmet Yesevi’ye;Mevlana’dan, Yunus’a bir kaderdir.
Her kim ki Türkiye’nin kaderini kendi ikbâlinin ardına koyarsa kadersizlik onun da adına siner.
Her kim ki Türkiye’nin kaderini dünyaya, dünyalıklara değişirse; kendi tanınmaz olur, bir bilinmeze dönüşür.
Her kim ki Türkiye’nin kaderini bir sınırdan, bir dönemden, alacak-verecek meselesinden ibaret sanırsa; sadece bedeni var, ruhu yok demektir.
Türkiye; bir güvendir, limandır, inanmaktır.
Türkiye; bir imge, sembol, işarettir.
Türkiye, dünyanın bu yanıdır.
Hiçkimse Türkiye’nin büyüklüğüne, gücüne, tarihiliğine gölge düşürmemelidir; hiçkimse de bir olay, bir durum, bir sebebe bağlı olarak bu büyüklüğe gölge düşürmemelidir. Bedene ait şahsiliğin, genele ait şahsiyete olumsuz bir yaması engellenmelidir.
Unutulmamalı ki insan ömürleri birbirine ulanarak bir vatanın, milletin ve ülkenin ululuğu ortaya çıkar. Ne mutlu, ömrünü yüce değerlere ulayanlara!
(GÖLGELİKTEN GEÇERKEN/ İzler ve Yansımalar)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.