Referandum, CHP, MHP, BDP ve birilerini daralttı...
Hepimiz referandum sonuçları üzerine konuşuyoruz, kuşkusuz artık sonuçların siyasi değerlendirme yapılmasının bir gereksinim olduğu...
AKP'nin sandıktaki önemli başarısı, BDP'nin boykotla kazandığı güç, MHP'nin gerçekten eriyip erimediği, CHP'nin Hayır'sız Kılıçdaroğlu'nun bu durumu Sav'a bilmesi zor ve tabi ki, 13 Eylül itibarıyla başlayan 'yeni anayasa' ve hatta 'başkanlık sistemi' tartışmaları olduğu...
Referandum sonuçlarında ?laik-muhafazakar- etnik kimlik? olarak ortaya çıkan üçlü yapının bir bölünme olmadığı, yüzde 58?lik ?evet? içinde kaynaşma olduğu...
Her ne kadar bu ayrışma söz konusu olsa da yüzde 58?lik evet oyu, Türkiye halkının bir değişim ve dönüşümden yana olduğu...
Bu dönüşüm dinamiklerinin, kutuplaşmaları eritecek güçte olduğu...
Evet. Çok net bir biçimde toplumsal kutuplaşma yerine, aksine bir çözüm olduğu...
Batı?da seçkin sınıfın verdiği ?hayır? oyu ve yeni orta sınıf kavramıyla rekabet içinde olduğu...
Bazı laiklik kaygıları, Vesayet rejimi dediğimiz şey, Batı?da ki netice; İstanbul'un Beşiktaş, Bakırköy ve Kadıköy ilçeleriyle İzmir'in büyük bölümü hariç tutulursa, büyük kentlerde de yoğunlaşmış bir 'hayır' oyunun yok olduğu...
Özellikle referandum süreci ve doğurduğu sonuç gösteriyor ki, Kılıçdaroğlu'nun CHP?deki yerini pekiştirme endişesi olduğu...
2011 seçimlerinde ?CHP- MHP koalisyonu olur? iddiası bu sonuçlarla çöktü ve MHP'nin Anadolu?daki kaleleri kaybettiği, birbirlerine rakip iki parti haline gelmiş olduğu...
Milliyetçi Kürtler dediğimiz kısım BDP?ye desteği ve bunların dışında kalan büyük çoğun da AK Parti?yi desteklemiş olduğunu...
BDP?nin boykot çağrısının yerini bulduğu ve AK Parti hükümeti Kürt realitesini dikkate almak zorunda olduğu...
Kutuplaşma yok, liberal, sol ve Kürt oylar AK Parti?ye kaymış olduğu...
Bir de tabi ki, Türkiye?nin bütün demokratikleşme sorunu çözülmüş gibi davranış hatası olduğu...
Bu Anayasa değişimi, başta Kürt sorunu olmak üzere...demokratikleşme, ekonomide, eğitimde, birlik ve dirlik içinde vicdan'lara seslenerek, adımlar atmak zorunda olduğu...
CHP ve MHP taktik hata yaparak kendi elleriyle iktidarın ve Çankaya?nın kapılarını AKP'ye açmış olduğu...
Son iki hatta üç asırdan beri Türk İslam Millet'inin eline geçen en büyük fırsat olduğu...
Sonuç;
Hep işleri fâyıktır,
Birbirine lâyıktır,
Neylerse muvâfıktır;
Mevlâ'mgörelim neyler,
Neylerse güzel eyler! (İ. Hakkı)
AK Parti?nin omuzlarına büyük bir yük bindirmiş olduğu...
Bu 'Onur' mücadelesinde ülkemize ve insanlarımıza gerekli hizmeti götürmek olduğu...
Onları başı dik, alnı açık, karnı tok olmasa da gönlü hoş insanlar olarak hayata bağlamak olduğu...
Devlet ve Milletin onurunu koruyabilmek ve inanmak olduğudur...
Mehmet Yürekli , 17.09.10, Adana.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.