İyilik Eden İyilik Bulur…

Ünlü düşünürler diyor ki; iyilik bumerang etkisi yapar...

Nedir bu Bumerang? Bumerang... Avustralya yerlilerinin avlanmada kullandığı genellikle okaliptus, akasya gibi sert ağaçların dallarının kılıç gibi keskinleştirilerek kıvrık bir sopa biçimine dönüştürülmesiyle yapılan bir çeşit silahtır...

Bumerangı usta avcılar kullanır. Havada dönerek giden bumerang; hedefini vurur. Hedefini vuramamış olmasına rağmen yeterince ustaca atılmışsa daire çizerek çıktığı noktaya geri döner...

Geri dönen bumerangı yakalamak da en az atmak kadar marifet ister...

Aksi takdirde ne mi olur?

Dönen bumerangı ustaca yakalayamazsanız; kendi kendinizi yaralarsınız...

Bumerang kuralının veya etkisinin sosyal psikolojide karşılığı ise “insanın yaptığı her şey ona döner”, “davranışlarımızda hiçbir şey boşa gitmez ve karşılığını yaşarız” mantığıdır.

Çünkü hayat daima size, sizin ona verdiklerinizi geri verir.

Ne ekersek, onu biçeriz. Bumerang kuralı basit; “İyi” bir toplumda yaşamak istiyorsanız, “iyi biri” olmak zorundasınız.

Dünya iyilerin yaptıkları ile iyiliklerle huzurlu bir yer olmaktadır.
Bu dünya etme bulma dünyasıdır, "çalma kimsenin kapısını çalarlar kapını".

Yapılan araştırmalarda başkalarından yardım ve merhamet gören insanların yardım etmeye daha fazla eğilim gösterdikleri tespit edilmiş. Bununla birlikte olumlu duyguları daha fazla yaşayan ve kendilerini daha mutlu hisseden kişilerin ise, nispeten depresif hissedenlere göre yardımlaşmaya ve destek olmaya daha fazla eğilimli olduğu görülmüş.

Merhametli yardımlaşan kişilerin beyin aktiveleri MR cihazıyla takip edildiğinde, beyinde haz ve ödül alındığında çalışan bölgelerle aynı şekilde çalıştığı dopamin hormonu salgılandığı tespit ediliyor.

Kendimizi yıpratmayacak ve tüketmeyecek şekilde yardımlaşmak, bunları yaparken empati gibi bazı becerimizi geliştirmek ve dolayısıyla bir şeyler öğrenmek, çok daha iyi hissetmemize yardımcı olacaktır.

Unutmayınız ki yapmış olduğunuz bir iyilik size daha büyük bir hızla geri gelir.

İyilik dediysek, öyle büyük şeyler de değil aslında. Susuzluktan nefes nefese kalmış birine bir bardak su vermek, sokak hayvanları için dışarı bir kap su koymak belki de...
Hiç düşündünüz mü, sizin yüzüne bakmadığınız bir ayakkabının, bir yoksulun en kıymetlisi olabileceğini?

Ömründe hiç yeni giysisi olmamış bir çocuğun, yeni bir giysi paketi açarken hissedeceği mutluluğu düşünebiliyor musunuz?
Evet, onlar çok mutlu olacak elbette ama psikologlar diyor ki, “İyilik asıl, yapanı mutlu eder. İnsanları mutlu ettikçe siz de mutlulukla dolacaksınız. Hele de bunu sadece siz bilirseniz, hazzı doyumsuzdur...”

İnsanın bir amacı hedefi olmalı. En azından etrafındaki insanlara,komşularına, akrabalarına, sevdiklerine yardımı dokunmalı. Başkalarının mutluluk kaynağı olabilmeli.

Elinden gelen iyiliği, yardımseverliği göstermeli. Paylaşabilmeli paylaşmalı; ekmeğini, bilgisini, sevgisini, avcındakini, hüznünü, acısını, mutlululuğunu.

İyilik yapın ki iyilik göresiniz. Mutluluk saçın ki mutluluk bulasınız, mutlu olasınız.

Mallarınızı Allah yolunda harcayın ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. Bir de iyilik edin ve yaptığınızı güzel yapın. Doğrusu Allah iyilik eden ve işini güzel yapanları sever.” (Bakara / 195. Ayet)

İyilik bulaşıcıdır. İyilikler, bumerang etkisi ile en sonunda kişiye geri döner.

Her zaman kulağınıza küpe olsun unutmayın ki; İyilik yapmak BUMERANG etkisi gibidir.

Kalın Sağlıcakla

Sait ÖZDEMİR

Uzman Psikolojik Danışman

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sait Özdemir Arşivi