Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatının kırk kare fotoğrafla belgeseli yapılacaksa, olmazsa olmaz kare; 15 Temmuz 2016 gecesi, FETÖ’nün ülke yönetimini ele geçirmek için darbe girişiminde bulunduğunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vatandaşları meydanlara davet ederek darbeyi püskürtme fotoğrafıdır.

15 Temmuz 2016’da saat 22.00 civarında Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü askerlerce kapatıldı. Aynı saatlerde İstanbul ve Ankara semalarında jetler uçmaya başladı. 22.15 sularında ise Atatürk Havalimanı ele geçirilmeye çalışıldı. Saatler 23.45’i gösterirken bir grup darbeci TRT binasına girdi ve darbe bildirisini okuttu.

Hainlerin planlarını ise vatandaşlar ve güvenlik güçleri yerle bir etti. CNN Türk canlı yayınına zor şartlarda bağlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vatandaşları meydanlara davet etti.

Bu yazıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CNN Türk canlı yayınına katılıp darbe girişimini nasıl sona erdirdiğini anlatacağım..

Darbenin En Kritik Anı

Darbe gecesinin kritik anlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvendiği isimlerle, gece boyunca, adım adım halkla birlikte uygulanacak darbeyi püskürtme planını uygulamaya başladı.

Darbeciler gece saat 22.00 sularında hain planlarını uygulamaya koyarken, Erdoğan’ın bulunduğu otelin önünde de darbeye karşı çıkan halk, toplanmaya başlamıştı.

15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece tüm Türkiye’de sıcak saatler yaşanırken gözler, ailesiyle birlikte Marmaris’te olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a çevrilmişti.

Panik Havasını Yatıştırdı

Erdoğan, Marmaris’te bulunuyordu. Cumhurbaşkanı, saniyelerin bile çok önemli olduğu o gün, darbe girişimi haberini kendisini 21.30’da telefonla arayan eniştesi Ziya İlgen’den almıştı.

Erdoğan ailesi, bu şok bilgiyi, güvenlik kaynaklarından doğrulattığında tatilini geçirdiği Grand Yazıcı Otel’de kısa süreli bir panik havası yaşandı. O anlarda Erdoğan’ın en yakınında sadece eşi Emine Erdoğan, çocukları, torunları ve damadı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak vardı. Erdoğan, kendisine gelen bu kritik bilgiyi ilk önce ailesiyle paylaştı.

Ve o dakikalardan sonra hem Erdoğan ailesi hem de tüm Türkiye için kritik anlar başladı. Erdoğan, tüm soğukkanlılığıyla darbecilerin planının bozulması için atılması gereken adımları kararlaştırdı.

Adım Adım Yönetti

Cumhurbaşkanı, güvendiği isimlerle gece boyunca adım adım halkla birlikte uygulanacak darbeyi püskürtme planını uygulamaya başladı. Darbeciler gece saat 22.00 sularında hain planlarını uygulamaya koyarken, Erdoğan’ın bulunduğu otelin önünde de darbeye karşı çıkan halk, toplanmaya başlamıştı.

Oteldeyken darbecilerin yaptığı hain planlar kestirilemediğinden Erdoğan ve ailesini korumak için farklı ihtimaller değerlendirildi. Bu sıcak saatlerde Erdoğan’ın Ankara yerine İstanbul’a götürülmesine karar verildi. Bu bilgi birkaç kişi dışında kimseyle paylaşılmadı.

Erdoğan, Marmaris’ten İstanbul’a inene kadar kritik telefon görüşmeleri yaparak nefeslerin tutulduğu süreci adım adım yönetti.

Erdoğan’ın 15 Temmuz Konuşması

Çalışmalarını tam bir gizlilik içinde yürüten Cumhurbaşkanı, planlamalar tamamlandıktan sonra ilk açıklamasını otelin önünde yerel gazetecilere yaptı.

Erdoğan’ın en kritik açıklaması ise Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın cep telefonundan CNN Türk’te yaptığı FaceTime bağlantısıydı. Hande Fırat’a bağlanan Erdoğan, darbe girişiminin püskürtülmesinde kritik önemi bulunan 6 dakikalık açıklamasında, halkı meydanlara çıkmaya davet etti.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN Türk canlı yayınında Hande Fırat’ın sorularını cevapladı. Başkan Erdoğan, vatandaşları meydanlara davet etti. Erdoğan’ın tarihi konuşması şu şekildeydi:

“Şu anda bu milletin imkânlarıyla ortaya konmuş olan tankı, topu, uçağını, helikopterini kullanarak milletin üzerine gelmenin bedelini bunlar çok ağır ödeyeceklerdir. Bu konuda gerek Cumhurbaşkanı olarak, gerek Başbakanımız, hükümetimiz olarak bizler atılması gereken adımlar neyse dik durmak suretiyle bu adımı atacağız. Bunun bedelini asla bizler farklı bir şekilde yorumlayamayız ve meydanı da onlara bırakamayız. Yapmış oldukları işgali de çok kısa sürede ortadan kaldıracağımıza inanıyorum. Kararlı bir şekilde bu işin üzerine gideceğimizi özellikle bildirmek istiyorum ve bu konuda bu kararlılığımızı kimsenin test etmeye de gücü yetmeyecektir.

Bu arada milletime de bir çağrı yapıyorum, oda şudur, milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum. Havalimanlarına davet ediyorum ve milletçe meydanlarda, havalimanında toplanalım ve bunların o azınlık grubu, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler ne yapacaklarsa orada yapsınlar. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihe geçen açıklaması saat 00.25’te gerçekleşti.

Cumhurbaşkanının açıklamasının ardından milyonlar sokaklara çıktı. Saat 01.00 sularında vatandaşlar sokakları, meydanları doldurmaya başlamıştı.

Sokaklara Akın Başladı

Erdoğan’ın “sokaklara çıkın” çağrısı yaptığı halk, Türkiye’nin dört bir yanında adeta meydanlara akın etti.

Yakın tarihte her on yılda bir gerçekleştirilen darbelerde olmayan bir şey oluyordu: Erdoğan’ın bu çağrısı, darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasında en büyük kırılma noktalarından birisi oldu.

Türkiye genelinde uçakların alçak uçuşa başladığı zamanlarda Erdoğan ailesi saat 00.15’te ülkenin o geceden sonra adını sıkça duyduğu Grand Yazıcı Otel’den ışıkları kapatılan helikopterle tahliye edildi. Halkın sokaklara inmesi herkese rahat nefes aldırsa da saatler ilerledikçe oteldeki karmaşa daha da arttı.

Yapılan değerlendirmeler sonucunda Erdoğan’ın önce helikopterle Dalaman Havalimanı’na, ardından TC-ATA uçağıyla İstanbul Atatürk Havalimanı’na götürülmesi planlandı.

Ancak bulanık havada hala herkesin kafasında soru işaretleri vardı. F-16’ları ve helikopterleri kullanan darbeci askerlere karşı havada nasıl bir strateji izleneceği tam bir muammaydı.

Darbeciler Oteli Bastı

Filmleri aratmayan soluk soluğa saniyelerin yaşandığı Marmaris’te Erdoğan’ın yakınındaki bazı isimler bile o anlarda nereye gittiklerinden habersizdi.

Erdoğan ailesinin otelden tahliyesinden tam 45 dakika sonra saat 01.00 sularında, hiç kimsenin tahmin edemeyeceği en kötü senaryo gerçekleşti. Darbeci askerler, hem havadan hem karadan oteli kuşatma altına aldı.

Baskın anında otelde kalanlar korku ve endişeyi bir arada yaşarken darbeciler, Erdoğan ailesinin kaldığı yeri arıyordu. Otele baskın düzenleyen özel eğitimli askerler, tüm bölgeyi abluka altına aldı. 3 helikopterle otele indirilen 40 asker, ilk olarak Erdoğan’ın koruması Mehmet Çetin’in kaldığı odaya yöneldi. Darbeciler, Çetin’den Erdoğan’ın yerini açıklamasını istedi.

Bu sırada istedikleri bilgiyi alamayan darbeci askerlerle Erdoğan’ın korumaları arasında yoğun bir çatışma başladı.

İki Uçak Bekletildi

Oysa Erdoğan, hızlı hareket ederek çoktan darbecilerin bastığı otelden kurtulmuş, Dalaman Havalimanı’na ulaşmıştı. Şimdi sıra, havada Cumhurbaşkanının güvenliğinin nasıl sağlanacağına gelmişti. Farklı senaryoların ele alınırken THY’den Dalaman Havalimanı’nda 2 uçağın daha hazır bekletmesi istendi.

Erdoğan’ı İstanbul’a götürecek olan TC-ATA, darbecileri şaşırtmak amacıyla yolcu uçaklarına verilen “THY 8456” kodunu kullandı. Herkes neler olacağını merak ederken, Erdoğan’ın uçağı İstanbul’a gitmek üzere saat 01.43’te Dalaman’dan havalandı. Erdoğan’ın uçağının belli olmaması için diğer iki yolcu uçağı da peş peşe Dalaman’dan ayrıldı. TC-ATA, rotası boyunca tüm radarlarda THY yolcu uçağı olarak göründü.

Gecenin Kritik Saatleri

Tüm Türkiye nefesini tutarken Atatürk Havalimanı’nda tüm güvenlik tedbirleri alınmış, halk “demokrasi nöbetine” başlamıştı.

Erdoğan ailesi, tüm Türkiye’nin darbecilere karşı tek ses olduğu sabaha karşı saat 03.00’de sağ salim Atatürk Havalimanı’na indi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hemen havalimanının VIP Salonu’nu koordinasyon merkezine çevirerek, darbe girişimiyle ilgili yetkililerden bilgi aldı. Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’dan son duruma ilişkin bilgiler alarak neler yapılması gerektiğine dair talimatlar verdi.

Cumhurbaşkanı, halkın darbecileri büyük oranda püskürttüğü sabah saat 04.00 sularında ise Atatürk Havalimanı önünde bekleyen binlerce vatandaşa seslenerek “Sokakları bırakmayın” çağrısını yineledi. Erdoğan, daha sonra yoğun güvenlik önlemleri altında Kısıklı’daki konutuna geçti.

Böylece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın darbe haberini aldığı andan Atatürk Havalimanı’ndan ayrıldığı zamana kadar geçen 8 saatte atılan hızlı adımlarla Türkiye, tarihinde hiç yaşamadığı kadar karanlık bir geceyi geride bırakmış, dünya güçlerinin ve darbecilerin hevesini kursağında bıraktı.

Ve akıllarda cumhurbaşkanın canlı yayına bağlanarak halkı sokağa davet ettiği o fotoğraf kaldı. Eğer girişim başarılı olsaydı belki de son fotoğrafı olacaktı. Fakat Erdoğan, kefeni giyip bu yola baş koymuştu bir kere. O fotoğraf tarihinde birçok darbe bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nin bu çirkin gidişata ‘Dur!’ demesiydi aynı zamanda. Devlet tarihinde ilk defa  bir liderin kirli darbe düzenine ‘Dur!’ demesinin fotoğrafıydı.

haber7.com / yazının devamı..