Yolsuzluk Aşkı

 

İnsanlık, iyiliktir, hizmettir. Yapmak zor; yıkmak, engellemek kolaydır.Özellikle meydan okurcasına yapılan somut yanlışlar, yanlış yapmaktan sakındıran utanma duygusunu da yok eder. Yanlışı çıkar vasıtası yapar. Yanlışlara davetiye olur.

Fitne, hased ve iyiliği engellemenin kimseye yararı olmaz. “Yıkma,insanlara yapmak gibi kıymet mi verir; // Onu, en çulpa adamlar da emin ol becerir” diyen Akif’imiz, Süleymaniye camiini, yeniden yapmak için, “Bir Süleyman yine lazım, yeniden bir de Sinan” der. Süleymaniye’yi yıkmak için ise, iki kazmalı insan yeter.

Milletler, ahlak, birlik ve yapıcı siyasetle yükselir. Millete, insanlığa ve hizmete yabancı siyasetle, çıkarcılıkla, Esat’lar, Sisi’ler üretilir; ülkeler batar. 

Komünist ve tek parti diktaları, megalomani, güç gösterisi hastalığına düşer. milleti, kendi kalıbına sokmak için “Cahil, yobaz, gerici” görür, kendilerini, yanlışa şartlandırırlar. CHP, hayata böyle başladı. Emretmeyi, milleti fakir bırakıp, kapıda bekletmeyi çok sevdi. Demokrasiye geçince de, milletin sevdiği partilere düşman kesildi. Bu düşmanlıkta, darbe teşvikçiliğine kadar yol aldı. 

Menderes rahmetli, Seyhan barajını başlattı. “Toprak seti, köstebekler delsin. Baraj patlasın. Adana sele gitsin” dendi. 1960 darbesi ne fitnelerle hazırlandı. Şimdi biz, konuyu dağıtmadan, “Bir ambar buğdaydan bir avuç mosturalık” gibi yalnızca, “Yol karşıtlığı, yani yolsuzluk aşkı”na bakıp düşünelim:

Menderes, İstanbul’da sahil yolunu açtı. Aman ne itirazlar? Aksaray, Vatan Caddesi, Millet Caddesi için, “Uçak indirecekler” diye bir de istihza eklediler. 

Demirel zamanı, Boğaz Köprüsü başladı. Yine ipe sapa gelmez tenkitler. 

Turgut Özal’ın, Fatih Sultan Mehmet köprüsüne itirazlar daha taze.

 Ak Parti’nin çift yol çalışmalarından, Yüksek Hızlı Trene, Marmaray’akadar ne itirazlar ve engeller. Taksim meydan ve trafiğinin düzenlenmesinin, Gezi darbe teşebbüsüne başlangıç yapan fitne, tarih ve ibret oldu! 

  1. Köprü,köprünün isminden, çıkış yollarına kadar ayrı ayrı olay yapıldı.3. Havaalanına, Kanal İstanbul’a karşı iptalden, faaliyet durdurma kararlarıyla engellemeye kadar nasıl bir uğraşı bu? Yolun kime zararı var? Yol, tarih boyu ihtiyaç. Sonuncusu, Ankara’daki Beştepe yolunu mahkemelik edip kapattırma? 

Yoldaki her engeli kaldırmak, inancımızın gereği. Bu kadar önemli. Yol ve köprü düşmanlığı, millete, çağa, medeniyete, akla, mantığa, fert ve toplum ihtiyacına ters olan bu iş, CHP liderliğinde yürütülüyor. Bu mantıksız direnişler,aslında, haksızlığı tabiileştiren, vicdan hükmünü ihmal ettiren ciddi bir felakettir. Bu tür mantık erozyonlarının toplumları ve siyaseti getirdiği nokta ortadadır:

Esat vahşetinden kaçanları, çoğu ülke, kendine gelmesin istiyor. Ama Esat’a “Dur!” demek işine gelmiyor. Partiler iktidar olmak için var. Bizde muhalefet, “Ak Parti olmasın da ne olursa olsun?” davasında. İktidar olmayı düşünmüyor. Zaten, “Kırmızı çizgi” iktidar olmaya yetmiyor. Hizmete talip olmak gerekiyor.

Cumhurbaşkanı seçimi, tam ibretti? Ak Parti hariç, partili aday çıkarılamadı. Çünkü milletin kararı açık gözüküyordu. Seçime katılan 14 parti, Sayın Erdoğan’a, yani görülen millet çoğunluğuna, ülke istikrarına karşı birleşip çalıştılar. Partileri aday çıkaramadığı halde, bir tek muhalefet dahi millet çoğunluğu tarafında yer alamaması, korkunç bir çıkarcılık olduğu izah gerektirmeyecek kadar açıktır. Demokratik yapı ve istikrar için düşünmek ve tedbir bulmak gerekir.

“Milletin isteği ve istikrar olmasın” neticesini doğuran, düşman sevindiren bu dayanışmanın, dünya medya ve siyasetinin de katkısıyla, 7 Haziran seçimlerinde elde ettiği netice ortadadır. Türkiye’ye zaman ve imkan kaybettirmiştir.

Bir kere daha görüldü ki, “Millet olarak biz dağınık olalım. Seçtiklerimiz TBMM’de birleşsin. İstikrar sağlasın ve ülkeyi kalkındırsın” demek faydasız. Biz, bir duvarın taşları gibi dayanışıp kardeş olacağız. Seçimde dağılmak, tozlaşıp yok olmaktır. Milletimizin gücünü kaybetmesi, yalnız bizim felaketimiz olarak kalmaz, İslam dünyasının da, tüm mazlumların da, insanlığın da kaybı olur. Ona göre!.. 

“Sen ben desin efrat, aradan vahdeti kaldır; // Milletler için işte kıyamet o zamandır.”

 

 

Hasan Aksay/ Yeni Akit

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi