Seçime gidişte bir ilki uyguluyoruz. Nerden geldik buraya? “Gezi” kadar masum bir kelimeyi, darbe için kullanma sahteliğiyle açığa çıkan millete direniş. Cumhurbaşkanı seçiminde, millet çoğunluğunun desteğini aldığı, açık farkla belli olan, bu bakımdan da Sayın Erdoğan’a karşı, hiçbir muhalif partinin kendi adayını çıkaramamasına rağmen, 14 partinin birleştiği, yani aslında adaya değil, millet çoğunluğuna tavır koymasıyla da daha da netleşti. “AK Parti, Erdoğan olmasın da ne olursa olsun” türü,hedefini kaybetmiş şaşkınlığın, insanı, akıl ve mantık dışına savuran, vicdana sığmaz garabetlerini tabiileştiren, fitne peşinde takan, siyasi iklimin çıkmaz sokağıdır bu…

“Dost ve barış” sözlü şahıs ve devletlerin, düşmana rahmet okutan fitne ve eylem yangınları içinden geçiyoruz. İran’dan Irak, Suriye, Lübnan, Mısır, Yunan, Balkanlar ve Rusya’ya kadar tüm çevremiz yanıyor. Bizi de yakmak, bizimle birlikte Hakk ve mazlum dünyasının imamesi yakmak olacak. Fitne, son zirve hedefine oynuyor. 

7 Haziran seçiminin doğurduğu çözümsüzlüğün kayıplarının görüneni, devede kulak. Ama uyarı ve ibreti de, öyle büyük. Hem de, tam zamanında. Siyasi çözümsüzlük demek, uluslararası yarıştaki devlet uçağının direksiyonun kilitlenmesidir. Varlık içinde yokluk, imkanlara rağmen çaresizliktir. Seçim kararıyla Cumhurbaşkanımız, üst akıl fitnesinin doğurduğu çözümsüzlüğü, çözüm merkezi olan millet fehim ve vicdanına havale etmekle bataklığa düşme tehlikesini önlemiştir. Şimdi sorumluluk millettedir. 

Siyasi çözümsüzlük, millet bünyesini zaafa düşürür, her hastalık baş kaldırır. Fakat, sürat ve dirayetle atlatılan tehlikenin ibreti de güce dönüşür. Sisi darbesinin büyük ağabeyi olan Gezi darbe teşebbüsüyle ülke istikrarımıza karşı haddi aşan fitneler, “Çarıklı erkanı harp” denen Anadolu insanımızın kardeşliğiyle atlatıldığı gibi inşallah bu kere de atlatılacaktır.Atlatılmakla kalmayacak, önemli çözümler için atılımlar zemini oluşturacaktır.

Sade sıkıntıdan ibret almak, öksüz, çaresiz bırakabilir. Sahip olduğumuz nimetleri de görüp şükretmeliyiz. Nimeti gören göz, zorlukla başarıyı ikiz kardeş yapar. 7 Haziran seçimlerinin doğurduğu zorluklar, ibretleriyle, inşallah çok önemli başarılara kapı aralayacaktır. 

Dağınıklığın doğurduğu siyasi çözümsüzlük, ibretleriyle nimetleri de netleştirip gösterir: 1) Siyaset, vahdet ve devletin harcıdır. Birliğini kaybeden millet, dirliğini de kaybeder. 2) Gerektiğinde risk alan devlet adamı devletin mimarıdır. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, risk alıp,yetkisini kullanıp, seçim kararı almasa, oyalanmayla kaybedilen imkanlar, ülke yangınının çırası olacaktı. Bir kibrit, bir ormanı yakar, ama söndürmek? Sayın Erdoğan, zarar büyümeden millete gitmekle büyük hizmet yapmıştır. Sayın Davutoğlu ve AK Parti kadrolarının sağlam duruşu, davayı milletin önüne getirmiştir. Şimdi milletin yapacağı iş,“İstikrar” demek; hükümetin yapacağı iş, seçim güvenliğini doğuda da sağlamaktır.

7 Haziran akşamı, seçimden istikrar çıkmadığını herkes gördü. Netice de öyle oldu. Şimdi bazı partilerinseçim istememesi ne demek oluyor?

Siyaset, bir bakıma risk alma sanatıdır ve siyasi riskler ağır olur. Mekan bakımından bütün millete ve dünyaya uzanır; zaman bakımından gelecek nesilleri de içine alır, tarihi sorumluluk doğurur. Zamanın dönüm noktasında ağır bir imtihandayız. Kayıp da, zafer de büyük. 

Şikayette değil, şükürdeyiz. 

Hasan Aksay/ Yeni Akit