Mustafa Yürekli, ?Osman Bey'in adımları, nasıl Fatih'in, Yavuz'un ve Kanuni'nin adımlarının habercisi ise, Aliya İzzetbegoviç'in adımları da yarının büyük İslam Devleti'nin kurucusu, İslam medeniyetinin mimarı devlet adamlarının müjdecisidir.? diyor..

Mustafa Yürekli, ?Osman Bey'in adımları, nasıl Fatih'in, Yavuz'un ve Kanuni'nin adımlarının habercisi ise,  Aliya İzzetbegoviç'in adımları da yarının büyük İslam Devleti'nin kurucusu, İslam medeniyetinin mimarı devlet adamlarının müjdecisidir.? diyor..

İslam milletinin kahraman evlatları olan Said Nursi, Seyyit Kutub, Malcom X, Ali Şeriati, Humeyni, Necip Fazıl Kısakürek, Aliya İzzetbegoviç, Dudayev ve Necmettin Erbakan'ın mücadelelerini bilmek, insanlık tarihinin en karanlık ve en rezil dönemi olan 20 yüzyılda, İslami direnişi selamlamaktır. Çağdaş İslam düşüncesinin nabzını tutmaktır.

İslam milleti, Halifelik ilga edildiğinden, bir asır başsız kaldı. Fas'tan Çin'e kadar koskoca İslam ülkesi işbirlikçi yönetimlerle ezildi, sömürüldü. Her bir köşesinde büyük dramlar yaşandı. Aliya İzzetbegoviç'in mücadelesi, Balkan Müslümanlarının şanlı direnişini yansıtır.

19 Ekim 2003 günü dünyaya gözlerini kapatan, Bosna-Hersek Cumhuriyeti ilk cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in mücadelesinin, ölümünün onuncu yıldönümünde, İslam milleti için taşıdığı anlamın ne olduğu sorusu çerçevesinde, düşüncelerimi açıklayacağım; bu vesileyle büyük mücahide Allah'tan rahmet diliyorum..

KATLİAMLARDA DİRİLİŞ

İkinci Dünya Savaşı sürecinde tüm Yugoslavya, Almanların işgaline uğramış ve Sırp Çetnikler, Alman askerlerinin de desteğinden yararlanarak Bosna'da 100.000 Müslüman'ı öldürmüşlerdi. Bu katliama tanıklık eden 16 yaşındaki Aliya İzzetbegoviç, ben daha çocuğum demedi, Mladi Muslimani (Müslüman Gençler Kulübü) adını verdikleri İslami hareketin kurucuları arasına girdi; savaş boyunca Müslümanlara hizmet etti. Savaş sonunda Yalta Konferansı'nda Yugoslavya, SSCB'ye bırakıldı;  dolayısıyla ülke yönetimine Komünist Parti geçti. Komünist yönetim, dinlere, özellikle de İslam'a karşı bir savaş başlattı. Bosna Hersekli Müslümanlar, Faşist katliamdan sonra Komünist katliama maruz kalacaktı. İzetbegoviç, İslami faaliyetleriyle tanındığından ve ateizme karşı olduğundan komünist baskının en önemli hedeflerinden biri oldu. Bu nedenle İzetbegoviç, 1949'da, 24 yaşındayken, İslamcılık suçlamasıyla beş yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1954'te cezaevinden çıktıktan sonra da İslami mücadeleyi sürdürdü. Mücadelesinin 30. yıllında, ?İslâm Manifestosu? adlı kitabı nedeniyle, ?bölücülük?, ?İslâmi devlet kurma? gibi suçlamalarla 12 Bosnalı aydınla birlikte 1983 yılında yargılanan Aliya İzzetbegoviç, 14 yıl hapis cezası aldı, ancak 1988 yılının sonunda özgürlüğüne kavuşabildi.

Aliya İzzetbegoviç, 27 Mart 1990'da kurduğu Demokratik Eylem Partisi'yle Bosna Hersek Müslümanlarının bağımsızlık mücadelesine öncülük etti. Bosnalı Sırpların siyasi lideri ve halen Lahey'deki uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılanan vahşi Radovan Karaciç ile Lahey'de yargılanırken 2006 yılında ölen Slobodan Miloşeviç, Bosna-Hersek'e karşı büyük katliam başlattı. Bugün Suriye'de yaşananların daha beteri 1990'lı yıllarda Bosna'da yaşanırken, dünya Avrupa'nın ortasındaki katliamları görmezden geliyordu. Bu da kapitalist dünyanın Balkanlar'daki Müslüman katliamıydı. Daha doğrusu 1990 sonrasında ABD liderliğinde oluşan kapitalist dünya düzeninin Kafkasya'daki, Afganistan'daki, Irak'taki, Suriye'deki katliamlarının habercisiydi bu. Avrupa'nın en büyük 4'üncü silahlı gücüne sahip Yugoslav ordusunun 3 yıl boyunca dize getiremediği Boşnaklar, savaşın lehlerine dönmeye başlaması üzerine, uluslararası toplumun bakısıyla 1 Kasım 1995 tarihinde imzalanan Dayton Antlaşması ile Bosna Hersek'in sınırlarını korumayı başardı. Halkına uluslararası arenada tanınan bir devlet ve bayrak bırakan Aliya İzzetbegoviç, sağlık durumu kötü olmasına rağmen, savaştan sonraki dört yıl boyunca da savaşın yaralarının sarılmasına ve ülkenin kalkınmasına önemli katkılarda bulundu. 19 Ekim 2003'te de, gazi bir devlet adamı olarak hayata gözlerini yumdu. ?Doğu Batı Arasında İslâm?, ?İslâm Deklarasyonu?, ?İslâmi Yeniden Doğuşun Sorunları?, ?Özgürlüğe Kaçışım?, ?Tarihe Tanıklığım? gibi eserleriyle Türkiye'de de büyük bir okur kitlesi bulunuyor.

20. yüzyılda, tarihi belirleyen bütün Batılı fikir akımları, Bosna Hersek imtihanından geçtiler; faşizim, sosyalizim ve kapitalizm, parlak edebiyatla sundukları öğretilerinin ne kadar insanlık dışı olduğunu Müslüman katliamlarında gösterdiler.

GELECEĞİN LİDERLERİNİ MÜJDELEMEK..

Türkiyeli Müslümanlar olarak Bosna Hersek'e sahip çıktık, Aliya İzzetbegoviç'i çok sevdik ve destek verdik. Çünkü ondördüncü yüzyılda  Bizans'tan koparılmış Bursa'daki Osmanlı Beyliği İslam milleti için ne anlam ifade ediyorsa, doğu Avrupa'da İslam'ın şanlı direnişini gösteren Bosna Hersek Cumhuriyeti'nde de o anlamı gördük. Aliya İzzetbegoviç, ?içimizden biri?ydi ve Cumhurbaşkanı'ydı. Aliya İzzetbegoviç, Avrupa'daki Hz.Hüseyin'di,  Selahattin-i Eyyubi'ydi, Osman Bey'di, Orhan Bey'di, Murat Hüdavendigar'dı. Hz.Peygamber'den (s.a.v.) tevarüs edilen ışık parlıyordu onun alnında..

İslam milleti, Boşnak Müslümanlarının mücadelesinde kendine geldi, tarih bilinci kazandı, siyasi bilinç kazandı ve bugünlere hazırlandı. Bosna'da Bursa'yı gördü. Osman Bey'in adımları, nasıl Fatih Sultan Mehmet'in, Yavuz Sultan Selim'in ve Kanuni Sultan Süleyman'ın adımlarının habercisi ise,  Aliya İzzetbegoviç'in adımları da yarının İslam Devleti'nin kurucusu, İslam medeniyetinin mimarı devlet adamlarının müjdecisidir. Humeyni, Dudayev ve Necmettin Erbakan'ın adımları da birer haberci ve müjdeci...

Mustafa Yürekli

Haber 7