
Hasan Aksay
Kof gürültü kirliliğine çare aramak
Çalıştık hava kirliliğini önlendik. Manevi kirlilik için de gayret şart.
Müslümanlık, Kabe?de olduğu gibi bir kardeşlik. Elinde, dilinde, kimseye kötülük yok. Düşüncede işte hep iyilik. Huzur, sükun ve güven içinde bir hayattır. Bu sevgi-saygı iklimi ancak İslam ahlakıyla doğar ve yaşar. Kabe?de yaşanan sevgi iklimini, derin bir aşk ve hasret haline getiren onun manevi güzelliğidir.
Gönül, dostluk-kardeşlik, haya-edep, adalet isterken, ferdin ihtirasları kirletiyor iklimi. Bu bataktan çıkmak gerek. Dostluk dururken düşmanlık, ne büyük bir nasipsizliktir. Makam uğruna milletini bölerek küçülten hainliktir. Hain, saltanat görüntüsünde güçlüye uşak olur. Darbeciler, milletine karşı kazandığı zaferi sürdürebilmek için, milletin kardeşlik iklimini tahrip eder ki bir kampa tutunsun.
İslam, iftira, fitne, çıkar kavgası ve kötü zan gibi her türlü iklim kirliliğini yok eden, vahdet doğuran değerler bütünü iken, İslam dünyası ciddi bir hava kirliliğine düşmüştür. Öyle ki İslamofobia, dışımızda bir düşmanlık olarak kalmadı. Akıl almaz versiyonlarıyla içimizde sahne alıyor; huzursuzluk üretiyor.
Kanun yapıcı milletvekili, kanunu çiğner mi? Hukukçu, hukuk tanımaz mı? Akla hitap etmesi gereken yazar-gazeteci, akıl dışı yazıyla okuyucu bulabilir mi? Bir yargı kurumu, diğer yargıya engel olur mu? Bir şehrin hizmeti, üç-beş kişinin nostaljisi için, milleti rahatsız eden bir kampanyaya dönüştürülebilir mi? Şimdi halkımıza yaşatmak istenen bu işkencelerdir. Kısa örnekler:
Milletvekili, Silivri?de polis barikatını yıkıp, kaba kuvvetle adalet yönlendirmeye kalkışıyor. Fethettiği İstanbul?da adalet karşısında ayakta duran Fatih?e inat, CHP?liler, İstanbul?da yargıya engel oldular. Sayın Engin Ardıç, ?Hani CHP milletvekili bir hanım ?artık saldırıya geçiyoruz? demişti ya, saldırının uçları bir koldan Silivri?ye, bir koldan Yeşilçam Sokağı?na çıtı. Buyurun beyler, Taksim?e de bekleriz? diyor.
İstanbul baro yönetimi, mahkemeye müdahaleyle kalmıyor. Kanun da tanımıyor baro işgalini devam ettiriyor. Sorun üzerine sorun inşa ediyor.
Vatan yazarı, mahkemeyi karar gününde çalıştırmayan bindirme gurubun hepsi neden salona giremedi. Tahribat 24 bin lirada kaldı, diye düşünmüş olmalı ki, Polis engel oldu, ?Toplantı ve gösteri özgürlüğü ağır darbe yemiştir? diyor.
Emek Sineması yaygarası ise, incir çekirdeğini bahane edip ne huzursuzluklar çıkarabileceklerini göstermeye yönelik bir tehdit türüdür.
Millet bu tür gürültülerin içinden geçip geliyor. Bunlar şablon tekrarlardır, bir tür taklittir. Taklit, geride kalmaktır, zafiyettir. Rahmetli Özal, ateşle tehdide, ?Verdiği canı ancak Allah alır? demişti. Ne, Kanadoğlu?nun garabetleri; ne Anıt Kabir yolunda, ?Ordu göreve? feryatları; ne Çankaya yoluna yatıp, milletin oyunu değersiz kılma tehditleri kaldı. Hepsi de, Nemrud?un ateşi gibi aşıldı. Hamd Allah?a. Teşekkür bu ateşin üzerinden tırsmadan geçen herkese, millete.
Kirli atmosferden kurtulmanın, en kısa ve kazasız yolu, kirletenlerin ayıklanması.
İkinci önemli çare, hiç vakit kaybetmeden anayasayı millete götürmek. Kısmi anayasa oylamasında olduğu gibi, milletimizin çok büyük bir ekseriyetle, ?toptan ferahlık? demesidir. Kul kusursuz olmaz. Eksik-yanlış tamamlanır. Geç kalınmasın.
Hasan Aksay / Yeni Akit
Yeni Türkiye
01 Ekim 2018 Pazartesi 11:55Yeni Türkiye
22 Temmuz 2018 Pazar 23:10Osman Çataklı’yı rahmetle anmak ve seçim
04 Haziran 2018 Pazartesi 20:45Seçim vahdet gerektiren hayati bir fırsattır
30 Mayıs 2018 Çarşamba 13:37Fransa’dan kara sesler, insanlığın kitabına saldırdı
14 Mayıs 2018 Pazartesi 18:00Erken seçim, seçim, cumhurbaşkanı seçimi
01 Mayıs 2018 Salı 01:1121. asırda İslam düşmanlığı, inadi bir cehalettir
02 Nisan 2018 Pazartesi 06:19Evlenme yaşının normalleşmesi acilleşti
23 Mart 2018 Cuma 10:52Demokrasiyi yozlaşmaktan kurtaracak başlangıç
06 Mart 2018 Salı 02:50Ana muhalefet boşluğu
12 Şubat 2018 Pazartesi 10:17




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.