
Mustafa Yürekli
İstiklal Marşı’nın Arapça Çevirisi
İstiklal Marşı, Milli Mücadele’nin başlarında kabul edildiği için; Lozan görüşmelerinden ve Cumhuriyet’in ilanından öncedir. Vatan, Türkçe, İslam ve tarih gibi İstiklal Marşı da atalarımızdan tevarüs ettiğimiz ve süreklilik gösteren değerlerimizdendir. Tevhidi düşünceyle kaleme alınan İstiklal Marşı, bugün de İslam milletinin marşıdır. Dolayısıyla İslam ülkesinin her köşesinde okunmalıdır.
Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde İstiklal Marşı’nın Arapça çevirisine yer verildi. Bu güzel olaya ilişkin duygu ve düşüncelerimi okuyucuyla paylaşmak istiyorum.
Öncelikle Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde Arapça sayfa açılmasının çok müspet bir gelişme olduğunu belirtmek isterim. Çok gecikmiş bir uygulama. Başbakanlık ve bakanlıkların da internet sitelerinde Arapça sayfalar açılması gerekir. Arapça, büyük İslam milletinin ortak dilidir. İslam milletinin nefesini tutup Türkiye’yi heyecanla izlediğini biliyoruz. Bu sayfalar, sanılanın ötesinde hizmet görecektir.
İstiklal Marşı’nın Arapça çevirisine Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde yer verilmesi de sevindirici bir gelişmedir. Bu çeviri, İstiklal Marşı’nın bütün bir İslam ülkesinde okunup yaygınlaşmasına vesile olacağına düşünüyorum.
İstiklal Marşı’nı Arapça’ya Yakup Caymazoğlu çevirimiş[1]. Sayın Caymazoğlu, çok büyük bir hizmete imza atmış. Tebrik ederim, temiz, güzel bir çeviri olmuş. Dilerim, bu Arapça İstiklal Marşı kısa süre içinde okunur da dinleme mutluluğunu da yaşarız. Arapça İstiklal Marşı’nı okuyucaklara tavsiyem, “Talaa’l Bedrü”nün bestesinde okumaları.. Güfte, besteye uygun; ben denedim, çok hoş oluyor..
Ben, İstiklal Marşı’nın Arapça çevirisiyle ilk kez 1981 yılında, A.Ü.İslami İlimler Fakültesi’nde karşılaştım. Yirmili yaşların başında bir genç olarak o zamanlar bu çevirinin ne anlama geldiğini bilemiyordum; şimdi ne kadar mahcubum bir bilseniz.
Arapça - Mukaleme (pratik, konuşma) dersimize giren Rabia Çelebi hocamızın teksirinin başında görmüştüm “La tahaf..” (Korkma!) diye başlayan o çeviriyi. Rabia Hoca, aruz vezninde, mükemmel bir çeviri yapmıştı. O zaman birkaç gün çalışmıştım o metin üzerinde, hoşuma gittiğinden.
Şimdiki adıyla Erzurum İlahiyat Fakültesi’nin kütüphanesinde de asılıydı Rabia Çelebi’nin İstiklal Marşı’nın Arapça çevirisi; giriş kapısının solundaki duvarda bir çerçeve içinde asılı duran o marş hala yerinde duruyor mu bilmiyorum.
Milli Mücadele’nin başlarında, İslam Ordusu’na milli ruh kazandırmak ve savaşta coşturmak amacıyla Maarif Vekaleti, 1921'de bir güfte yarışması düzenlemiş, söz konusu yarışmaya toplam 724 şiir katılmıştır[2]. Kazanan güfteye para ödülü konduğu için önce yarışmaya katılmak istemeyen Burdur milletvekili Mehmet Akif Ersoy, Maarif Vekili Hamdullah Suphi'nin ısrarı üzerine, Ankara'daki Taceddin Dergahı'nda yazdığı ve Milli Mücadele'yi verecek olan İslam Ordusu'na hitap ettiği şiirini yarışmaya koymuştur. Yapılan elemeler sonucu Millet Meclisi'nin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda Mehmet Âkif'in yazdığı şiir coşkulu alkışlarla kabul edilmiştir[3]. Mecliste İstiklâl Marşı'nı okuyan ilk kişi dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver olmuştur[4]. Mehmet Âkif Ersoy İstiklâl Marşı'nın güftesini, şiirlerini topladığı Safahat'a dahil etmemiş ve İstiklâl Marşı'nın İslam Milleti'nin eseri olduğunu beyan etmiştir.
Burada özellikle İstiklal Marşı'nı kabul eden o Millet Meclisi’nin başında Halife’nin bulunduğunu, İslam’la yönetilen Osmanlı İslam Devleti’nin meclisi olduğunu vurgulamak isterim. İstiklal Marşı, Milli Mücadele’nin başlarında kabul edildiği için; Lozan görüşmelerinden ve Cumhuriyet’in ilanından öncedir. Vatan, millet, devlet, medeniyet, Türkçe, İslam ve tarih gibi İstiklal Marşı da atalarımızdan tevarüs ettiğimiz ve süreklilik gösteren değerlerimizdendir.
www.haber7.com / yazının devamı..
Diplomasi dönüştürücü bir akıl ve onarıcı bir irade olmalıdır
16 Nisan 2025 Çarşamba 19:08Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek
10 Nisan 2025 Perşembe 12:07Türkiye’nin barış şemsiyesi
06 Nisan 2025 Pazar 13:02Güzellik: Müslümanlığın zirvesidir
02 Nisan 2025 Çarşamba 15:41Tevhid inancının tarihsel rolü 2
30 Mart 2025 Pazar 08:30Tevhid inancının tarihsel rolü
27 Mart 2025 Perşembe 18:40İslam sanatının toplumda güven ve empati oluşturma rolü
22 Mart 2025 Cumartesi 15:36Küreselleşme ve tam bağımsızlık
19 Mart 2025 Çarşamba 05:14Dünya sistemi ve bağımsızlık mücadeleleri
15 Mart 2025 Cumartesi 23:41İnsanlığın kurtuluşu: İslam Barışı
13 Mart 2025 Perşembe 12:25




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.