Gün, o gün değil

 

Sıkıntılı bir dünya şartları, yaygın bir İslamofobi vahşeti ve yangın içindeki bir bölgede, milletçe istikrarımızı korumak zorundayız. Seçim, çoğunluk sistemi türü olsaydı, Meclis toplanıncaya kadar Hükümet şekillenir, icraat ve güven devam ederdi. Her koalisyonda önemli kayıplar olur. Meclis açılacak. Guruplar kurulacak. Gurup müzakereleri, partiler arası müzakere. Hükümet kurulması. Programın hazırlanması. Meclis müzakeresi ve güven oylamasına kadar içeride, daha fazla da dışarıda, ne kadar süreceğine ait endişelerle birlikte ciddi bir kayıp olur. Hem bu geçidi süratle aşmak,aşarken de, bu koalisyonun devamlı olacağı güvenini doğurmak zorundayız. Geçit çeşidi nasıl olursa olsun, fırsat kaybetmek düşman sevindirmektir. 

Komşulardaki yangın, çeşit ve hedef değiştirerekBatı’nın sevgilisi Yunanistan’ı dahi sardı. Vahşi bir çıkar savaşı ortasındayız. Birleşmiş Milletler, siyasi, askeri, sosyal ve ekonomik hiçbir sorumluluğunu yerine getiremediğini itiraf zorunda kalıyor. Kendine acımayana, acıyan yok. Seçim havasından çıkıp, birlik içinde ülke kalkınmasını sağlamak zorundayız. Koalisyonda yol almak için bu günden dayanışmak gerekir. Olmayacaksa? Hiç oyalanmadan, zararı büyütmeden, düşman sevindirmeye devam etmeden, “Seçim!” denmeli. Hatta ümit yoksa, 45 günlük hükümet kuramama süresini tamamlayıp, karar, Cumhurbaşkanına devredilmelidir.

CHP lideri, Çipras kazandı, “biz de kazanırız sevinci” yaşamıştı? Ama CHP solculuğu gibi, kazanma anlayışı da ters çıktı. New York Times gazetesi ile birlikte, “Ak Parti kazanmasın da ne olursa olsun” dediler. Kazançları, istikrarın yıkımı imiş. Diğer muhalifler de CHP’ye uydu. İstikrar kaybetti.Ak Parti, millet çoğunluğu idi, (%51,8). Netice, milletin kaybı oluyor?    

Çipras’ın, iktidarda, muhalefet türü ölçüsüz istekleri, Yunanistan’ın zararına işliyor. Demokrasilerde seçim, istikrar yapısının temelidir. Millet yanıltılırsa, istikrarın temeline su kaçar, temel çöker. Çare, yine millette.

Tenkit kolaylığı ve yıkıcılığından kurtulup, iktidar olma düşünülmeli. Bu geçit ne kadar erken ve sağlıklı geçilirse, millet o kadar kazanır. Her gün zarardır. Bu zarar, günle sınırlanmaz, istikbale uzanır. Tarih, lanetler. 

Fırsatlar süratle gelir geçer. Zenon, “Bir ırmakta iki kere yıkanamazsın. Çünkü o sular akıp gitmiştir” diyor. Siyaset, zamanı doğru kullanmaktır. “Yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer” der.

Materyalist, çıkarcı düşüncenin sona geldiği, çoğu kimse tarafından görünür hale gelmiştir. Servet ve üretim, maddi imkan olarak, tüm insanlığın refahını temin edecek duruma geldiği halde, fakirlik, israf ve zulüm artmaktadır. Sömürü, zulüm azgınlaşıyor. Adalet yozlaşıyor. Özgürlük adına yapılan taşkınlıklar, ahlaksızlıklar, hukuksuzluklar, insan saadet, selamet ve huzurunu tahrip ediyor. Mazlum korunamıyor. Ahlaki, insani değerler yozlaşıyor. İnsan, ölümsüz hayatı, insani yüceliği kaybediyor. Akıl ve vicdan sahibi insanlık, maymunlaştırılıp, ölümlü dünyaya mahkum kılınıyor. İnsana, tek yol ölümlü bir çıkar bırakan bu anlayış, insanlar arasındaki dürüstlüğe, güvene kezzap döküyor. İnsanlık, yüce değerlerini, insanlığını, huzurunu kaybediyor. Neticede, insani değerlerin ebediliği, çıkarcı değerlerin cılızlığı materyalist eşkıyayı korkutuyor. Böylece, eşkıya özgürlüğüne tanınan haklar, insanlığa tanınmıyor.

Milletimiz, sahip olduğu insani değerler ve bir çok toplumu kuşatan,saadet ve selametle yaşamalarını sağlayan büyük devlet tecrübeleriyle, bütün insanlığın muhtaç olduğu hayati bir imkandır. Bu dar geçitte kaybedeceği vakit, milletimiz için olduğu kadar, insanlığın da kaybı olur. Tarihi bir sorumluluktur.

Milletçe gayretimiz, tarih hükmünün, neslimizi beratının ötesinde, tezkiye edecek bir hüküm olmasına gayrettir. Allah’tan niyazımız, tüm insanlığa karşı, insanlığımızı  hakkıyla yerine getirebilmek için milletçe gecikmeden en güzel nasiblerle nasibdar etmesidir. 

 

Hasan Aksay/ Yeni Akit

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi