
İbrahim Halil Sipahi
Bir olmak, birlikte yaşamak,
Dünya kürede insanın yaratılışından yeryüzüne dağılışı sürecinde çeşitli boy ve kavimlere ayrılmış bu da farklı düşünceler, kültürler, dinler, mezhepler, ideolojiler ve medeniyetlerin oluşumunda etken olmuştur. Ve bunlara ev sahipliği yapmış ve yapmaya devam etmektedir.
Bu farklı medeniyetler süreç içerisinde komşu medeniyetlerle bir şekilde iletişime geçmiştir ki bu iletişim ağı, günümüz teknolojisinin sunduğu imkânlarla neredeyse sınırsız hale gelmiştir. Artık büyük ölçüde küreselleşen dünya, bu bağlamda bir köy olarak addedilmektedir.
Her toplumun diğer toplumlarla, tanışmanın, diyalog kurmanın, bir arada yaşamanın ve bu süreci, yıkıcı, kırıcı olmaksızın, nefret uyandırmaksızın. Ulaştırıcı, birleştirici, sevgi ve saygı sınırlarını muhafaza ederek uzun soluklu ve sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmenin yollarını. Hem Kur’an-ı Kerim’de hem de Kur’an’da Müslümanlar için en güzel örnek olarak nitelenen Hz. Muhammed’in (a.s.) hayatında bulabilmekteyiz.
İnsanların içlerindeki kendini üstün görme, sahip olma, egemen olma ve hükmetme egosu bugün cahiliye döneminde olduğundan daha da alçaltıcı bir şekilde bir arada yaşayan topluluklar arasında ayrımcılığa, ayrıştırmaya ve nefrete kadar varmıştır.
Oysa Allah CC. “Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık.”(Hucurat Suresi:13) diyor. Demek ki yüce yaratıcının farklı yerlerde, farklı fiziksel özelliklerde ve farklı lisanları konuşan insanları birbirleri ile beşer ilişkileri geliştirmeleri üzere yaratmış. Yerin ve göğün yaratıcısı olan yüce “Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı.” (Nahl Suresi:93)
Öyleyse; beşeriyetin efendisi âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz.Muhammed (SAS) efendimizin de işaret buyurduğu üzere "Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır." (İbn Hanbel, V, 411.) “insanlar tarağın dişleri gibi müsavidir(eşit)” dediği gibi insanlar arasında
hiç bir fark söz konusu değildir.
Bugün dünyanın dört bir köşesinde farklı ırk, renk, dil ve inançlardan dolayı insanlar birlikte yaşama konusunda büyük problemler yaşanmaktadır. Başta Avrupa olmak üzere bazı toplumlarında Müslümanlara karşı nefret söylemleri, ayrımcılık politikaları gibi birlikte yaşamayı zedeleyen olumsuzlukların şiddete kadar vardığını üzülerek görmekteyiz. Bununla birlikte kimi İslâm toplumlarında da mezhepçilik, meşrepçilik, ırkçılık, ideolojik ayrımcılık sebebiyle iç çatışmalar yaşanmaktadır. Masum canlar hunharca katledilmekte, barınakları, yaşam alanları ve şehirler yakılıp yıkılmaktadır.
Oysa Müslümanlar olarak bizler, önce İslam topluluklarında yaşanan bu sıkıntıları Allah CC’nin bizlere yüklediği görevler ve yüce kitabımızın ilkeleri, Hz. Peygamberin ilahi mesajları doğrultusunda önderlik yaparak çözmekle mükellefiz. Bunun akabinde dünyanın dört bir yanında yapılan bu zulümlere karşı birlikte mücadele etmek yine Müslümanların üzerine düşen vazifedir.
Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığı “Kutlu Doğum Haftası” münasebetiyle “Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı” konusunu gündeme taşımak suretiyle toplulukların birlikte yaşaması konusunda Hz. Peygamberin örnek yaşamı, uygulamaları ve tavsiyelerini hakkı ile anlamak sureti ile hayata geçirmenin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Bizlere düşen bu emirler ve ilkeler doğrultusunda öncelikle sahip olduğumuz bu topraklarda birlikte, bir yumruk olarak yaşamak ve sahip olduğumuz vatanımızı, bayrağımızı yaşatmak ve yüceltmek olmaktır. Bunu başardıktan sonrada sınırlarımız dışında barıştırıcı, uzlaştırıcı ve birleştirici rol üstlenmemizdir.
İbrahim Halil SİPAHİ
23.06.2015/adanapost.com
Bir Milletin Varoluş Destanı İstiklal Marşı
11 Mart 2020 Çarşamba 21:05Milletin Egemenliğin son bulduğu, 23 Nisan..
22 Nisan 2018 Pazar 15:37Erken mi? Baskın mı? “Seçim!..”
21 Nisan 2018 Cumartesi 11:36Erken seçim, Değneğin iki ucu;
19 Nisan 2018 Perşembe 20:37Bahçeli’nin eken seçim çıkışına şaşırdık mı?
18 Nisan 2018 Çarşamba 17:51Esad düşmanlığı, İsrail seviciliği,
17 Nisan 2018 Salı 14:26Leş Kargalarından Horoz dövüşü,
15 Nisan 2018 Pazar 17:5528 Şubat davasında, “OH” dedirten karar.
14 Nisan 2018 Cumartesi 18:23DEİZM, boşa gündeme getirilmedi!
13 Nisan 2018 Cuma 00:47Bu oyunu daha önce seyretmiştik!
11 Nisan 2018 Çarşamba 19:31




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.