
Mustafa Yürekli
Gecekondu devlette darbeseverliğin iki kolu
Gecekondu devlette devrimci laikler de, muhafazakarlar da darbe severdir.
Gecekondu devlette darbeseverliğin iki kolu: Laik devrimciler ve muhafazakârlar?
Peyami Safa ?Din, İnkılap, İrtica? kitabındaki ?Ordu, muhafazakarlar ve mürteciler? başlıklı ilk yazısında ?Her millet inkılabını kendine göre yapar.? ( Sh. 7) derken, Türkiye?deki muhafazakar sağ politikanın iki hastalığını gösteren bu ifadeyle sözcülüğünü yapar.
Türkiye?deki muhafazakarlığın birinci hastalığı, ?Türkler asker bir millettir.? tanımlamasında görünen orduya ayrıcalık ve üstünlük sağlamasıdır. Asker bir millet nasıl büyük bir medeniyet kurabildi ve devletini asırlarca ayakta tutabildi? İkinci hastalığı ise ?İnkılaplarını ordu yapmıştır ve ASKER yapmıştır. 1908 meşrutiyet inkılabı, 1923 Cumhuriyet inkılabı, 1960 milliyet ve hürriyet inkılabı ordunun eserleridir.? tespitinde görülen ve ?inkılap? kelimesiyle kavramlaştırılan müdahalelerin içerden ve yerli olduğu yanılgısıdır. Müdahalelerin dünya güçlerinin ülkemizi vaziyet ve istikamet etmesi olduğu ve milletimizin hayrına olmadığı artık bilinmiyor mu?
Peyami Safa, 1961 yılında, Düşünen Adam?da yayınladığı söz konusu yazısında ?devrimbaz? ve ?mürtecilik? karşısında uyardığı 27 Mayıs darbecilerini muhafazakarlığa davet eder: ?Geçmişe sırtını çeviren devrimbazla gelece sırtını çeviren mürteci zihin yapısı bakımından darmadağındır. Zamanın üç budunu kavrayamaz. İçinde yaşadığı halin öncesiyle sonrası münasebetin idraksizliği içindedir.?
27 Mayıs, kendinden önceki iki müdahaleden farklı olarak ülkemizi bağımsızlaştıracak bir irade gösteremedi ve sonraki 12 Mart,12 Eylül,28 Şubat ve 27 Nisan müdahalelerinin habercisi oldu. Peyami Safa?nın göremediği ?1908 meşrutiyet inkılabı? ile ?1923 Cumhuriyet inkılabı? birer İngiliz müdahalesi, 27 Mayıs ve sonrasındaki müdahalelerse Amerikan müdahalesi oluşudur.
Peyami Safa ?1960 inkilabı yıkmaktaki dehasını yapmakta da göstermeye davetlidir.? derken bugünden bakıldığında ne kadar iyimser ve çocukça bir istekte bulunduğu görülmektedir. İşbirlikçilikte, görevi kötüye kullanmada ve millete ihanette deha aramak beyhude bir çaba değil midir? ?Herkes kabul eder ki ikincisi, birincisi kadar süratli gerçekleştirilemez. İnşası gereken bina bir gecekondu devleti değildir. Yalnız planı üzerine bile inkılap mimarları ile bütün Türk düşünürlerinin uzun işbirliği şarttır.? derken ta başında Amerikanlaşma sürecinde devletimizin ?gecekondu devleti? haline geleceği ön görüsünde bulunmamış mı?
Peyami Safa ?Dava muazzam bir hareketi bir iki siyasi partiye acele devir ve teslim etmek değildir. Dava Türkiye?nin yeniden inşasıdır.? derken millet iradesini iki siyasi parti diyerek küçümsemiştir. Muhafazakarlık da darbe severliğe indirgenmiş olmaktadır böylece..
Gecekondu devlette devrimci laikler de, muhafazakarlar da darbe severdir. ?Türkler asker bir millettir.? edebiyatında buluşurlar.
Mustafa Yürekli / Haber 7
[email protected]
Diplomasi dönüştürücü bir akıl ve onarıcı bir irade olmalıdır
16 Nisan 2025 Çarşamba 19:08Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek
10 Nisan 2025 Perşembe 12:07Türkiye’nin barış şemsiyesi
06 Nisan 2025 Pazar 13:02Güzellik: Müslümanlığın zirvesidir
02 Nisan 2025 Çarşamba 15:41Tevhid inancının tarihsel rolü 2
30 Mart 2025 Pazar 08:30Tevhid inancının tarihsel rolü
27 Mart 2025 Perşembe 18:40İslam sanatının toplumda güven ve empati oluşturma rolü
22 Mart 2025 Cumartesi 15:36Küreselleşme ve tam bağımsızlık
19 Mart 2025 Çarşamba 05:14Dünya sistemi ve bağımsızlık mücadeleleri
15 Mart 2025 Cumartesi 23:41İnsanlığın kurtuluşu: İslam Barışı
13 Mart 2025 Perşembe 12:25




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.