
Mustafa Yürekli
Cuma hutbeleri ve edebiyat..
Diriliş mabetten ve evden başlar. İslam'ın diriliş rüzgarı, tarih boyunca, en çok sanat ve edebiyattan almıştır, gücünü.
Şakir Kurtulmuş'un Cuma hutbesinde Sezai Karakoç'un ?Çağrılan? başlıklı yazısını okuyuşu dillerde dolaşır.
Babam Hadimü'l Kur'an Ziya Yürekli Hoca, vaazlarında, hutbelerinde Yunus Emre'den, Mehmet Akif Ersoy'dan, Yahya Kemal'den ve Necip Fazıl Kısakürek'ten dizelere yer verirdi, sözü derinleştirmek ve güzelleştirmek için..
Şairlerimizin, hikayecilerimizin özenli, çok işçilikli, güzel metinlerini camiye taşımak çok önemli bir eylem olacaktır.
Edebiyat, edyan-ı semaviyye ve münzilenin muhitinde doğmuş, gelişmiş ve şaheserler vermiştir. Kalem erbabı, camide okunacak şekilde yazmalı metinlerini.
Camide görev yapanlar da bu İslami duyarlılığın tülleştiği metinleri arayıp bulmalı, okuyup hitabetlerini geliştirmeli ve cemaatine de dilimizin inceliklerini, güzelliklerini tattırmalıdır.
Burak Tekiner de Cuma namazı kıldırırken hutbede Cahit Zarifoğlu'nun ?Bir Değirmendir Bu Dünya? adlı kitabından ?Bir Küçük Teklif? yazısını okumuş:
?Efendiler! Kendimize gelelim. İşe evimizden başlayarak kendimize gelelim.
İşte küçük formülümüz: Geniş bir ilmihal kitabı temin et, sindire sindire oku! Karını, sacını, çocukları karşına diz, her gece muntazaman oku ve anlat. Ailecek İslam'ı öğren! Öğreniyor muyuz acaba diye kontrol et. Öğrenilenleri tatbik et, tatbik ettir..
O zaman gör bakalım evde televizyon barınabiliyor mu? Üzerine vazife olmayan İslami konularda cahilane tartışmalara girebiliyor musun? Dünyanın dört bir tarafında din kardeşlerin şehit olurken, sen tıka basa yemek yiyip lanetli televizyonun karşısına kurulup geğirebiliyor musun??
Diyanet İşleri Başkanlığı İslami sanat ve edebiyatın toplumla buluşmasına öncülük etmelidir. Seçkin metinleri, bir komisyon kurup belirlemek zor olmasa gerektir. Diyanet, kalem erbabının üstatlarından hayatta olanlarla temasa geçip vaaz etmelerini temin için çaba sarf etmelidir. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde Müslüman şair ve yazarların, camide milletimizle buluşmaları özlenen bir durumdur; Mehmet Akif Ersoy camide halkla buluşan ender şairlerimizdendir. Sanatçı ve yazarların camide topluma hitap etmeleri tarihte çok olmuştur, geleneğimizde vardır..
Bugün niçin İslami düşünce, sanat ve edebiyat mabetlerde toplumla buluşmasın ki?
Bence milletimiz, bu tür heyecanlara muhtaçtır.
Mustafa Yürekli - Haber7
Diplomasi dönüştürücü bir akıl ve onarıcı bir irade olmalıdır
16 Nisan 2025 Çarşamba 19:08Ayrışan dünyada diplomasiyi sahiplenmek
10 Nisan 2025 Perşembe 12:07Türkiye’nin barış şemsiyesi
06 Nisan 2025 Pazar 13:02Güzellik: Müslümanlığın zirvesidir
02 Nisan 2025 Çarşamba 15:41Tevhid inancının tarihsel rolü 2
30 Mart 2025 Pazar 08:30Tevhid inancının tarihsel rolü
27 Mart 2025 Perşembe 18:40İslam sanatının toplumda güven ve empati oluşturma rolü
22 Mart 2025 Cumartesi 15:36Küreselleşme ve tam bağımsızlık
19 Mart 2025 Çarşamba 05:14Dünya sistemi ve bağımsızlık mücadeleleri
15 Mart 2025 Cumartesi 23:41İnsanlığın kurtuluşu: İslam Barışı
13 Mart 2025 Perşembe 12:25




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.