Aynada Ayan Olmak

İzler Ve Yansımalar - 7

“... belki şehre bir film gelir.”

 

Aynada Ayan Olmak

Hepimiz bir film bekliyoruz; bir roman,şiir, gazete, haber, kanun, kural, yönetmelik veya bildiri.
Niye? Bir şeyler anlatılacak, söylenecek veya emredilecek ve her şey düzelecek. Öyle mi?
Bugüne kadarki çaba ve olanlar ne içinse ve
ayna neden varsa?

Önümüz bir türlü kapanmıyor. Kapanmayan yerlerimizden de içimiz parçalanıyor.
Düğmeler yanlış mı ilikleniyor acaba deyip de aynaya bakmıyoruz.
Baksak...
Belki göreceğiz, kapanmayan yerlerimizi.
Belki göreceğiz içimizi parçalayan şeylerin nereden girdiğini.
Belki göreceğiz unuttuğumuz insaf ve vicdanı.
Belki göreceğiz her insanın da “bir insan” olduğunu.
Belki göreceğiz yaşama ve yaşatma hakkının bizden içeri olmadığını.

Yenilenmenin elbette bir müjde özelliği vardır.
Ancak hiç olmamış şeylerin müjdesi kıymetlidir; olan şeyleri kaybedip de keşke yaşatsaydık, sahip çıksaydık diye hayıflanmak ve kaybedileni bulmak için çırpınmak müjdeyi lekeler, eskitir, yıpratır.

İnsan(lık)a yapılan ne kadar kötülük var ki bir başka insandan gelmemiş olsun.
Kimden kaçıp kime sığınacağız.
Doğumu ve ölümü manaya bürünmüş insan, nasıl olur da “anlam”dan bu kadar kopabilir?

Evet “ ... belki şehre bir film gelir.”; ancak o film de bir insan ürünü olacak. Yazan da yöneten de oynayan da...
Ya filmden önce insan biterse...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hayati Koca Arşivi