Ahlaki değer kaybının sonu

İnsanlık ve yücelik, manevi değerlerdedir. Materyalist hayat, bu değerleri törpüledi. İnternetle ulaşılan hazır malumat, fitne, çıkar, öfke, kinle karıştırılıp, tefekkür ve edep irfan hayatıyla arındırılmadan, ham, eksik ve yanlış haliyle yaygınlaştı, ciddi yanlışlara yol açtı. Yanlış sloganlaştı, marifet oldu. Protestoymuş diye, millet malı, imkânı yakılıp yıkıldı. Toplum huzuru tahrip oldu. Düşman sevindirildi. Millete hizmet için oy dedi,utanmadan, milletin kanını dökmek için, yandaşlarını sokağa, teröre çağırdı.

Sözün değeri ne olursa olsun, muhatabın, anladığından ibarettir. O halde,tevazu, edeb, saygı gibi değerleri, anlamayana, istismar edene israf edilmemelidir. Gururdan kaçınırken, edepsizliğe meydan verilmesi, Hakkı incitir. Ecdadımız devlete, ?Devlet baba? der. İnsanı eşit kılan değer,?Ekmel-i ve eşref-i mahluk? olan fıtrat yüceliğindedir. Fıtrat, edeble, irfanla, ahlakla korunur.

İnsanın insanlığı, gördüğü iyiliğe teşekkürle başlar. Anne baba, devlet ve millette her emek sahibinin haramla kirlenmemiş alın teri, toplumu yoğuran harçtır, iyiliktir. Teşekkür, saygı gerektirir. Zulümle, rüşvetle kazanılmayan, zulümde rüşvette kullanılmayan servet, emektir. Rekabet alanında ahlakıyla on kişi fazla çalıştırayım diye her anı koşudaki tüccar, iş adamının teri, millete hizmettir. Saygı, teşekkür gerektirir. Hased, bencillik,iyiliğe körlüktür, insanlıktan nasibi keser.

Nankörlük, vicdan harabiyetidir. Ana baba, millet, devlet ve emeğe saygısızlık nankörlüktür. Her salyası taşanın pislediği yerde güven de, insanlık da kalmaz. Fıtrattaki eşitlik, imanla, ahlakla irtifa kazanır. Edepsizlik, hayvandan aşağı düşürür. Parmak izinde dahi eşitlik yoktur.Eşitlik, fıtrat yüceliğinde. Fıtrat yüceliği, iman ve ahlaktadır.

Fıtrata uygun ahlakın değişmez, solmaz ölçüleri yalnız İslam?da:

Cahiliye?nin hayat hakkı tanımadığı, hicret zorunda bıraktığı Müslümanlar,on yıl sonra, eşsiz bir zaferle Mekke?yi fethettiler.Peygamberimize, bir şey söylemek için gelen kişi, titriyor, söyleyemiyor. Alemlere rahmet Nebi,?Korkma, ben kral değilim.Güneşte kurutulmuş et yiyen bir kadının çocuğuyum, konuş? buyurdu. Şanı yüce Kur?an, edebi, ahlakı öğretti, ?Anne babaya, ?Öf? deme?, ?Resulullah?ın yanında sesinizi yükseltme; önüne geçme? diye, sevgi, saygı, ahlakı, insani yüceliğe koydu. Bu denge, İslam?dan başka yerde bulunmaz. Eşitiz diye, salya saçamazsın. İslam diyarında edepsizlik, yakıp yıkma olmaz, olmayacaktır.

Ferdi, aileyi ve toplumu, insanca yaşatan, kardeş yapan, güçlü kılan, iki cihan saadetine götüren İslam?dır. Gururla tevazuyu, zenginlikle israfı dengeleyen; zulmü de, acizliği de kabul etmeyen, Hakk ve batılı netleştiren tek yol Kur?an ahlakıdır. Orta yoldur. Eksik ve aşırılık yok. Büyük küçük, haya edep tanımadan, ?Hak arıyoruz? gibi yakıp yıkma, terör, darbeden, eroin, içki ve aile yıkıntısına kadar bütün felaketler, Kur?an ahlakını kaybetmenin faturasıdır.

Batı düşüncesinin göbeğini kaşıyan taklitçileri, İslam?a ters düşünceyle yeni bir yol ve hayat inşa etmek hayaliyle maymunluğa razı oldular. Oysa hayvani hayat, insani yüceliğin sığmadığı, dar, fani bir zindandır. Bu hayat, güçle sömürü çıtasını yükseltmek için, insanı, insanın kurdu yapıyor.Zevk çıtasını yükseltmek için, ahlaksızlık ve uyuşturucu batağında boğuluyor.Ölümsüz değerler vesorumluluk düşüncesinden uzaklaşaninsan, dünyayı güvensiz, sevgisiz, dostsuzhale getiriyor, insanı yalnızlaştırıyor, fıtratını bozuyor, dünya hayatını da kaybediyor.

?

Çok parti, hizmet yarışı için vardır. Bizde? CHP, hizmet, yarış olmasın istiyor. Bunun için, Marmaray,köprü, hava alanı, hızlı trene karşı? HDP,sokağa, cinayete çağrı ile daha kötü bir kopya? Hizmet yarışı olmasın. Yakıp yıkma, cinayet olsun?

Muhalefet için parti olmaz. Parti, siyasetin hizmet kurumudur. Hizmet yolunun dikeni değil. Yıkma değil, yapma davasıdır. Akif?imiz, güzel söyler:

?Yıkmak insanlara yapmak gibi kıymet mi verir,

Onu en çolpa herifler de emin ol becerir.

Sade sen gösteriver, ?İşte budur kubbe? diye,

İki ırgatla iner şimdi Süleymaniye...

Ama gel kaldıralım dendi mi, heyhat o zaman,

Bir Süleyman daha lazım, yeniden bir de Sinan.?

Hasan Aksay / Yeni Akit

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi