Avrupa?da Yahudi ve Ermeni soykırımı yok demek suç.
Türkiye?de ?Evrenseliz, Küreseliz, AB uygarlıktır.?diyen takım ne Batı?yı bilir, ne Doğu?yu bilir, nede dünyadan haberi vardır.
Türkiye?de her hükümet, hangi parti olursa olsun hiç fark etmez.
?Efendim illâ AB?ye gireceğiz. İllâ girelim.? AB?ye girmek uygar olmak demektir. AB?ye karşı çıkan ya gericidir, ya komünisttir yahut irticacıdır.
Kurtuluş Savaşı başlarken İngiliz Muhipleri Cemiyeti İstanbul?da kurulmuş, bünyesine çağdaş uygar geçinen Tanzimat kafalılar ve işbirlikçi hoca kılıklı efendiler, her türlü çıkarcı işbirlikçiler bulunuyordu. Bunlar Anadolu?nun her köşesine şubeler açtılar. 1918-19 ?da bu cemiyetin şubeleri bir partinin il, ilçe teşkilatı oldu. Kurtuluş savaşında bu cemiyet suikastlar, hainlikler tertiplediler. Kurtuluş savaşı kazanıldıktan sonra Atatürk? bu cemiyeti kapattı. 1950?lerden sonra bu ve benzeri kafaları-beyinleri dışarıda olan cemiyetler mantar gibi türedi.
Amaçları, Yenidünya düzeni, kardeşlik gibi tatlı gelen laflar söyleyerek bizi Batı?nın kölesi yapmaktır. Bu cemiyetlere bağlantısı olan o ayarlı basın-yayında, üniversitelerde, sanayide, siyasette, bürokraside, her köşe başında var.
Cemiyetten olmayan bir yere gelemiyor. 60 yıldır içten ve dış dan Türkiye?nin tasfiyesi için bir çok oyunla kıvama getirdiler. Böylece vatan haininin bu kadar bol olduğu bir ülke dünyada yoktur.
Bu oluşumu, Kamuran İnan bir Meclis konuşmasında; ?Dışarıdan talimat alanlar her kesimde var. Türkiye?de 200 bin tane hain var.?dedi.
Evet. Avrupa uygarlık, oraya girmek, Batı ile entegre olma edebiyatı yapan bu işbirlikçiler ve ?100 binden fazla etki ajanı var.?
Yoksa tüm bunları kim yapar Türk ve Müslüman milletine.
Avrupa?nın ırkçı, birkaç yüzyıl senelik bir yıldızı olan hunhar, barbar kavimlerin birleşmesinden oluştuğunu iyi bilinmelidir.
Avrupa?nın ortasında olan Bosna, Kosova katliamlarına bir bakın. O kadar. Bizi arkamızdan vuran, katleden Ermenilere iyi ettiniz diyen, Batılı katil zihniyet ?Ermeni Soykırım? iddiaları kararlarını almaya devam etmektedirler.
ABD den sonra İsveç de soykırım iddialarına evet diyince bazıları seviniyor bazıları düşünüyor bazıları ise kızıyor.
Böyle kanunlar çıkarken, Türkiye?nin dış temsilcilikleri, konsolosları, büyükelçileri ne yapıyorlar? Kanun çıkmasına kadar bir süreç var. Herhangi bir tedbir, önlem yapılamıyor mu?
?İsveç Parlamentosu'ndaki 4 Türkiye kökenli milletvekilinden Gaziantep doğumlu Mehmet Kaplan oylamaya katılmıyor. Vanlı Kürt kökenli Gülan Avcı, Süryani kökenli Yılmaz Kerimo ve İbrahim Baylan evet diyor?.
Ülkedeki bir çok siyasetçisi, akademisyeni, gazetecisi her gün aynı şeyleri söylerken orada yaşayan insanların böyle düşünmesini fazla yadırgamamak gerekir.
Bir kez daha düşünülmesi gereken durum şu: Avrupa?da Yahudi soykırımı ve Ermeni soykırımı yok demek suç. Avrupalılar Soykırım yok diyen Türklere ceza veriyor.
İsviçre?nin Winterthur kantonunda üç yıl önce bir toplantıda Ermeni soykırımı iddialarının yalan olduğunu söyleyen Bern ve Zürih Atatürkçü Düşünce Denekleri Başkanları Ethem Kayalı ve Hasan Kemahlı ile İşçi Partisi yurt dışı temsilcisi Ali Mercan; ilk yargı sürecinde hapis cezaları almış ve bu paraya çevrilmişti.
Türklerin itirazı üzerine üst mahkemede cezalar kısmen onamış.
Avrupa?da bunlar olurken; ABD?de konu, 24 Nisan'a kilitlenmiş durumda.
ABD?lilerin Kızılderililere, İngilizlerin Avustralya Aborijine yerlilerine ve Yeni Zelandalıların Maorileri yerlilerine, Fransızların Cezayirlilere, Rusların Tatarlara, Belçikalıların Kongolulara yaptıklarını soykırım olduğunu kim dünyaya kabul ettirecek?
Uluslararası ilişkilerde kararların işe yaraması yani sonuç vermesi için, karşı tarafı susturacak, güce/koza sahip olmanız gerekir.
Şimdiye kadar yapılan Büyükelçiyi çağırmaktan öte bir şey değil.
Daha önce de; Fransız Milli Meclisi'nden Türkler soykırım yapmıştır kararı çıkınca Paris Büyükelçisini Ankara'ya çağırıp 4 ay göndermemiştik. Sonra gitmişti.
Şimdi de ABD ve İsveç büyükelçilerini çağırmışız. Çağırmakla ne olacak ki, nereye varılabilir ki? Bir süre sonra sessiz sedasız yine gidecekler.
Devletin yaptırım gücü yoksa, sessizce geçiştirmek çare olarak görülüyor.
Oysa bakın; 20'ye yakın ülke, 1915 olaylarını soykırım ilan eden kararlar almış.
Dünyada soykırım hakkında araştırma yapan akademik çevrelerin büyük bir bölümü, soykırım olduğunu savunmaktadır. Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi gibi uluslararası örgütler de çeşitli tarihlerde çıkardıkları rezolüsyonlarla (kararlarla) 'Ermeni Soykırımı'nı tanımış durumda (söz gelimi Avrupa Parlamentosu 1987 ve 2005 yılları arasında 4 farklı karar çıkardı).
Uruguay, Arjantin, Ermenistan, Belçika, Kanada, Şili, Kıbrıs Rum Kesimi, Fransa, Almanya, Yunanistan, Litvanya, Lübnan, Hollanda, Polonya, Rusya, Slovakya, İsveç, İsviçre, Vatikan ve Venezuela.
Bu ülkelerin yanı sıra ABD'deki 50 eyaletten 42'si ve Britanya'yı oluşturan ülkelerden İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'nın yerel meclisleri, İspanya'nın Bask ve Katalan yerel meclisleri, Avustralya'nın Yeni Güney Galler ve Güney Avustralya, Brezilya'nın ise Sao Paulo ve Ceara eyalet meclisleri bulunuyor.
Aralarında ABD'den The New York Times, Associated Press ve Los Angeles Times; İngiltere'den The Times ve The Independent; Rusya'dan ise Izvestia'nın bulunduğu pek çok yabancı basın kuruluşu da ilgili haberlerinde 'soykırım' tabirini kullanıyor.? (N.Aydın)
Bakmayın siz mangalda kül bırakmayanlara! Kendi ülkesinin subayına, savcısına, hocasına, öğrencisine, ölüsüne, dirisine terörist diyen terör örgütü üyesi suçlaması yapan bir ülkeyi, başkasının suçlamasının o kadar da önemi yok.
Dünyanın farklı coğrafyalarına götürülen birinci dünya savaş esiri Türkleri katleden İngiliz ve Fransızların vahşetini, Bosna-Kosova, Karabağ, Kudüs, Doğu Türkistan, Kafkaslarda, Fas, Cezayir, Kıbrıs?da??.olan vahşeti acaba kim dile getirecek?
Batı?nın, Rusya?sından Avrupa?sının her ülkesi, Amerika?sına kadar bütün Batı?nın bir tek derdi vardır, her ferdine kadar. Hepsinin kafasında şu vardır. Türk ve Müslüman milletlerini Endülüs?ten sildik. Balkanlar?dan kovduk. Şimdi de Anadolu?dan Türk ve Müslüman mefhumunu silmek Batı?lının her birinin kafasında bu gaye genel, şiddetli, kuvvetli bir fikirdir.
Onun için Batı?lılar Ermeni Soykırımı, İnsan Hakları, Terör, Azınlık Hakları, Gümrük Birliği, AB uyum yasaları?. gibi martavallarla devamlı üstümüze çuvallanıyorlar?
Amerikalı aydınlar ve siyasiler Türkiye ve Türklere;
?Siz, Türkleştirilmiş Bizanslılar olduğunuzu unutmayın.?diyor.
Batı?lılar ise Kıbrıs?da ki Türklere?Müslüman edilmiş Rumlardır.?diyor.
Bulgarlar ise Bulgaristan?daki Türk?lere ?Siz aslında Türk değilsiniz, siz zorla türçe öğrenmiş, zorla Müslüman edilmiş, aslında Bulgarsınız.?diyor.
Yunanistan ise Batı Trakya?daki Türk?lere ?Siz aslında Türk değilsiniz, siz zorla Türkçe öğrenmiş, zorla Müslüman edilmiş, aslında Yunansınız.?diyor.
Sovyet Ruslar ise Türk?leri daha 1930?larda ?Siz aslında Türk değilsiniz, başka başka bir kavimdensiniz, birazcık Türkçe öğrenmiş, zorla Müslüman edilmişsiniz.?diyor. ?Ayrı ayrı milletsiniz? diyerek birbirine düşürdü.
Evet. Sıra Türkiye?de Türklere yapılmaya başlandı. Kim tarafından; ayarlı basın-yayın, köşe yazarları, siyasetçi, sanayici, eğitimci ?..
ABD Hıristiyan misyoner İş adamı, yapımcı, İngiliz misyoner İngilizce öğretmenleri, Fransız Misyoner Fransızca öğretmenleri olarak gelmişler, Anadolu insanlarına şehir şehir, köy köy dolaşarak İngilizce öğretiyorlar. Şehirli, Köylü tüm insanlarımız Türkçe dili, dini, kültürü, aşı, işi, tarımı, takımı unutmuştur.
İnsanlarımızın, Nüfus planlaması, özelleştirme, küreselleştirme gibi martavallarla maddi ve manevi her şeyini alıp götürüyorlar. Köleliğe hazırlık sınavı için de AB uyum çerçevesi dersi veriyorlar İngilizce, Franz!?.
Kısaca bu olaylar tesadüfen mi oluyor?
Hayır. Ortak payda şu olmuştur.
Anadolu?da ve dünyada Türk Müslüman Milleti, devleti lafını silmektir.
Mehmet Yürekli - 27.03.10 - Adana
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.