Ağlamayan göz akmayan çeşme gibidir.
Kottler JA, “Die Sprache der Tränen “adlı kitabında depresyon ve ağlama için,
“Ağlamak, depresif insanlar için nefes almak gibidir.” der.
Ağlama üzerine hemen herkes kendince bir şeyler söyler.
‘Öz ağlamayınca göz ağlamaz.’ ya da ‘Öz ağlamayınca göz yaşarmaz.’ der atalar nuriçinde yatalar.
Ağlamak aslında sanıldığı gibi çok da kötü bir durum değildir. Ağlamak gözyaşı dökmek belirli sınırlar içinde vücutta yapıcı ve onarıcı özelliği olan sağlıklı bir metabolik fonksiyondur.
Akdeniz ülkelerinde yaşayan insanların acıya karşı verdiği abartılı ağlama tepkisi diğer etnik gruptaki insanlara göre çok daha fazla olduğu tesbit edilmiştir.
İngilizler, İsveçliler ve Almanlar daha az ağlıyan grubu girmiş.
Uluslararası düzeyde yapılan bir araştırmada yetişkin ağlayanların en çok bulunduğu ülkeler arasında Türkiye ilk sırada yer alıyor.
Bülbüller ağlarken gül aciz kalır’ derler. Seherler de bol bol göz yaşı akıtmak gerekir. Nasıl ki yağmurlar gözyaşları gibi damla damla, tane tane akıp, rahmete dönüşüyorsa insan da ağlayınca ferahlar ve rahatlar. Gözyaşları insandaki zehiri de dışarı atar, kalpleri temizler cilalar.
Mevlâna Hazretleri: “Pişmanlık ateşiyle dolu bir gönülle ve nemli gözlerle dua ve tevbe et! Zira çiçekler güneşli ve ıslak yerlerde açar. İçteki kiri su değil ancak gözyaşı temizler “buyuruyor.
Üniversite öğrencilerinin ağlama davranışına ilişkin algı ve davranışları üzerine yapılan araştırma sonuçlarına göre üniversite öğrencilerinin %36,7’u en çok dostlarının yanında ağlayabildiklerini belirtmişlerdir.
Yapılan araştırma sonucunda kız öğrenciler %75,2 erkek öğrencilerin %55 ile en fazla çaresizlik yaşadıklarında ağladıklarını ifade etmişlerdir.
Çalışmaya katılan üniversite öğrencilerinin büyük bölümü ağladıktan sonra daha sağlıklı düşündüklerini (%30) ifade etmişlerdir.
Gözyaşı toplumda öyle etkili araç ki, iki damla gözyaşı ile milyonları etkilemeniz mümkündür.
Niklas Holzberg’in “Ars Amatoria Ovid” adlı kitabında dediği gibi “Gözyaşı sizi kazanan taraf yapar. Ellerinizle ıslanmış gözlerinizi ve yanaklarınızı silerken çeliği bile yumuşatabilirsiniz.
İslâm büyüklerinden Şems-i Tebrizî, Hz. Peygamber’in (asm) muhabbet ve aşkı uğruna çektiği çile ve ıztırapları, ‘Aşkın göz yaşları’yla dile getirmiştir.
Peygamber Efendimiz (asm); “Benim bildiğimi bilseydiniz. Çok ağlar az gülerdiniz” demiştir.
Allah, kimsenin güler yüzünü ağlatmasın.
Olur da bir gün çok ağlarsanız o da mutluluktan olsun.
Kalın Sağlıcakla
Sait ÖZDEMİR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.