Sait Özdemir
Biz’den Ben’e.
Anadolu kültüründe yaygın olarak yapılan bir Yörük duası var:
“Allah’ım! İlk önce dağa taşa ver. Ormana, hayvanlara, suya ver. Ondan sonra insanlara, kapı komşuma, muhtaç olana ver. Peşi sıra da bana ver!” diye.
Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye verdiği nasihatteki 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ı daha sağlam tutmak gereki,der.
İnsana yaşatmak insana hizmet edilince devletin ayakta kalacağını en güzel şekilde bizlere anlatan “Biz hizmet makamıyız, naz makamı değiliz” diyen, Rahmetli Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu’nun Gümüşhaneli muhtarla yaşadığı hadiseyi burada anlatmadan geçemeyeceğim.
Gümüşhaneli muhtarın kızının evi, Erzincan depreminde yıkılınca, muhtar devletin deprem mağdurlarına vereceği evi almak için kızı ile birlikte Erzincan valiliğine gider. Öğle arası olduğu için ellerinde evraklar beklemeye başlarlar. Bu arada kot pantolonlu, yakası açık gömlekli biri gelir.“ Amca buyur” der. Muhtar derdini anlatır. Kot pantolonlu adam evrakları alır bir odaya gider, bir kaşe basar, diğer odaya gider başka bir evrak alır, doldurur, deftere kaydeder. Son olarak “Valilik” yazan odaya girip çekmeceden mührü alarak kâğıtlara basar ve muhtardan da imzalamasını ister. Muhtar, biraz da çekinerek,
- Yeğenim çok sağol ama vali bey sana kızmasın.
- Yok amca kızmaz.
- Sağ ol yavrum, adın nedir senin?
- Recep benim adım amca.
- Yoksa sen yoksa Vali Recep Yazıcıoğlu musun?
- He ya…
İşin aslı insana hizmettir insanı sevmektir.
Sevgi eylemidir bu eylemi yeri ve zamanı geldiğinde en güzel şekilde sunabilmek gösterebilmek gerekir. En üst makamdan en alt makama kadar bu şuur içinde olabilmek gerekir.
Kalın sağlıcakla
Sait ÖZDEMİR
Uzman Psikolojik Danışman
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.