Yazıldı
İzler Ve Yansımalar - 51
“...her yere gittikten sonra, varamadığın yer...”
Yazıldı
Neyse...
Hep aynı rüyayı görüp, her gün aynı gözlerle gökyüzüne bakıp, aynı sözlerle kalbini selamlayanlar, aynası hiç kırılmayanlar, penceresinde çekili bir perdenin olduğunu fark edemeyenler yolcu edildikten sonra; içine dönen adamın sözleri yazıldı.
Her gidenin ardından nazlı bir bakış yerine, bıraktığı boşluk yazıldı.
Film bitince, şarkı susunca, romanın son sayfası da kavuşturmayınca sevenleri; aradaki bir adımlık mesafeyi asırlardır aşamayanların destanları yazıldı.
Aşikar ve inat edenlerin değil; sırrınan sevenlerin künyeleri yazıldı.
Bir gökyüzüne, bir denize, bir maviye, bir de masmaviye benzeyen her ne varsa senden bir iz taşımalarının hatrına, yüzüne karşı söylenemeyenler yazıldı.
İçinden geçenleri söyleyemediğinde, dilinle dudağın arasındaki mesafenin ne kadar uzun olduğu yazıldı.
Bunca zamandır o sözü, yüzü niçin unutmadığın; unutmadığını da kimseye anlatmadığın yazıldı.
Sahibinden başka kimsenin bilmediği; açılınca, kanayınca değil de unutulunca, kuruyunca acıtan yara yazıldı.
Her yere gittikten sonra varamadığın yer yazıldı.
Her şeyi söyledikten sonra yutkunduğun an, bütün saatler bittikten sonra başlayan zaman, gönlünün derdinin yanına yine derdinden bir derman yazıldı.
Bütün paslardan arınarak hisli yaşamak...
Unutulsun diye değil; tutulsun, dilde kurutulsun diye yazıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.