Türkiye’de Yenileşme Hareketleri ( 3)
Sultan II. Mahmut Dönemi Yenilikleri
İ.Ü. İktisat Fakültesi Türk İktisat Tarihi Kürsüsünde “Sultan II.Mahmud’un Fermanları” üzerine Yüksek lisans yaptım.
Sultan II Mahmut yenilikler padişahı olarak bilinir. Zaten kendisi icraatlarına “tecdit= yenileme” diyordu.
Devlet’in yapısı, idare yapısı kurum kurum, işlev işlev tamamen değişmiştir. Padişah Divanı kaldırılmış, başbakan (Sernazır) ve Bakanlıklar (Nazırlar) Şurası (kurulu) ihdas edilmiştir. Toprak sahipliği usûlünde “Tımar Sistemi” kaldırılmış ve “ Tapu Sistemi” getirilmiştir. İç güvenlik ve saray güvenliği görevi yapan Yeniçeri ocağı söz dinlemez hale gelmiş, Padişah’ın dışında yeni bir sulta oluşmuştur. Yüksek memurlar için arpalıklar ve askerler için ulufe lağvedilmiş, yerine maaş sistemi konmuştur. Askeriye’de “Yeniçeri Ocağı” lağvedilmiş, yerine “Asakiri Mansûre-I Muhammediye”, Cumhuriyet Sonrası adıyla “Türk Ordusu” kurulmuştur. Eğitim sisteminde tekli ders sisteminden ders sistemine geçilmiştir. Yüksek öğretim konularına göre okullar ( Fakülteler) haline getirilmiştir. Henüz Artık müesseslerin kuruluşunda Batı, model alınmaktadır. Daha doğrusu, 1789 Fransız ihtilali sonrasında, yeni sistemler ihdas etmiş olan, Yenilikçi Fransa, yeniliklere model olmuştur. Kâğıt paraya geçilmemiş ama lira, kuruş, para ölçü birimi olmuştur. Sadece Osmanlı’da değil, bütün Dünya’da. Eski ve yeni ayırımı her devlette. Burada ayrıntılara girmeden, Sultan II Mahmut döneminde yapılan yenilikleri Kitaba alırsam yüksek lisans tezimden bölüm bölüm, madde madde nakledeceğim.
Özetle görülen odur ki Devlet düzenine ait her şey değişmiş ve Fransa örnek alınmıştır.
. Bazı tarihçilere göre II. Mahmut döneminde yapılan daimi Orduya geçiş, Asakir-i Mansûre-i Muhammediye kurulmasaydı, hatta Devlet sistemiinde köklü değişiklikler olmasaydı, Osmanlı Devleti bir asır önce biterdi.
Çürümüş kök yeşermez. Kanuni döneminde Tımar Sistemiyle bazı bölgelerden ikiyüz elli bin eğitimli asker toplanırken, gerileme döneminde aynı bölgelerden aynı sistem ile yirmi beş bin eğitimsiz asker toplanmıştır. Yani Bazı tarihçilere göre ise Zaferlere imza atmış Tımar sistemi ıslah edilseydi, daha farklı sonuç olurdu. Hatta günümüzde bile bu sisteme dönülünce, Yüksek Osmanlı Medeniyet dönemini yeniden ihdas mümkün olur, sananlar vardır.
Sonuç olarak Osmanlıda Klasik dönem gemisi Okyanusu aşmış ama sığ denizde karaya vurmuştur. Her tarafı su alır hale gelmiştir. Tekrar okyanusa açılmak şöyle dursun sığ denizlere bile açılamaz. Çare, gemi değiştirmektir. İkinci Mahmud’un yaptığı da, Tanzimat’ın yaptığı da, Meşrutiyetin yaptığı da, gemi değiştirme teşebbüsüdür. İçindeki değerli eşyaları denize atarak değil, yeni gemiye taşıyarak, koruyarak . Bu yapılmak istenmiş, bu esnada bazı zayiatlar, hatta önemli zayiatlar olmuştur. Ben bu dönemlere hep böyle bakıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.