Takdim
Bu seri yazım, Mücadele Birliği’nin Fikriyatı üzerine özet bir sunuştan ibarettir. Her konu kendi boyutları içinde ele alınsa ve bütün detayları ile ortaya konmuş olsa, ciltlerle eserlerin meydan gelmesi gerekir. Benim kafamda 350-400 sayfa civarında bir kitap canlanıyor.
Eli kalem tutan çok değerli arkadaşlarım var. Onlardan ricam ömürlerinin bir bölümünü, önemli bölümünü verdikleri dâvâlarının kaybolup gitmesine seyirci kalmamak, hiç olmazsa kültürel plânda ortaya çıkarmaya çalışmalarıdır. Mücadele Birliği dışından bazı kişilerin, Mücadele Birliği’ni yazmak istedikleri duyumlarını alıyorum. Elbette onlar da değerli eserler verebilirler. Özellikle Mecmua’nın ve gazetenin yazı kadrosunda bulunan arkadaşlarımdan bunu, bu çalışmayı hâlâ bekliyorum.

Ben kendim dahil, bazı arkadaşlarım, "Bir Uyanışın Anatomisi MÜCADELE BİRLİĞİ" kitabımda Mücadele Birliği Fikriyatı kısmını kısa ve yetersiz görmüşlerdi. Konuları daha detaylı ortaya koymam gerektiğini ifade etmişlerdi. Tabi iki haklılar. Ancak bir hatıratın ek bölümüne ancak bu kadar ilave yapılabiliyordu, arkadaşlarımdan özür dilerim.

Mücadele Birliği’nin Fikriyatını dört ana başlık altında ortaya koymaya çalışacağım:
1- Özellikleri,
2- İdealleri,
3- Millet düşmanlarının ihanet plânlarına bakışları.
4- Türkiye Nasıl Büyük Devlet olur?
Şüphesiz ki her konuyu kategorize etmek mümkün değildir. Kategorize edeceğiz derken, önemli bazı hususları atlama ihtimali her zaman vardır. Kategorize etmeden sunmak da mümkün değildir. Mücadele Birliği, milletimize ait her millî meseleye sonuna kadar sahip çıkmış ve her gayrî millî ihanetin karşısında kale gibi durmuştur. Onun literatüründe millî teriminin, millet varlığının çok önemli bir yeri vardır. Millî değerlerini sahiplenmek, yüceltmek ve onu bozmaya çalışanlara fırsat vermemek en önemli görevi, davası olmuştur.
 

Mücadele Birliği Milliyetçi mukaddesatçı diyerek ırkçılık anlamında
Nasyonalizme itibar etmemiştir. Kavmiyetçiliğe asla fikren de olsa itibar etmemiştir. Ama Esir Türklerin davalarına sahip çıkarak Türk milletinin, hem coğrafya olarak, hem de tarih olarak büyüklüğünü savunmuşlardır. Mensupları İslam’ı yaşamakta büyük titizlik göstermişler ama İslamcılık diyerek İslam’ı Klik ismi yapanlara fırsat vermemişlerdir.

Konunun bir ucundan bir fiske ile başladım. Allah tamamlamayı nasip etsin.
İrfan Küçükköy