Mücadele Birliği Hareketi’nde Şair Lütfü Kılıç
Mücadele Birliği Hareketi’nde
Şair Lütfü Kılıç
Kendi Kaleminden05.05,1954 yılında Erzincan İli’nin Tercan İlçesi’ne bağlı Küllüce Köyü’nde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Tercan İlçesi’nde tamamladı. Daha sonra 1971-1972 öğretim yılında Çorum Öğretmen Lisesine girdi. Çorum Öğretmen Lisesi’nde yatılı okumaya başladığı o yıllarda sağ-sol keşmekeşliği içerisinde, okuduğu okulun o günkü mevcut şartlarında kendisini bir arayış içerisinde buldu. Okulda var olan sağ ve sol grupları uzaktan takip ve tetkik etti. Ailesinden almış olduğu bilgi ve değerlerine en yakın Yeniden Milli Mücadelecileri buldu. Teneffüs ve sair zamanlarda bir zaman daha mücadelecileri takip etti ve daha yakından tanımaya çalıştı. Encamında onlarla tanışmaya karar verdi. Böylece Mücadeleciler arasına katılarak okuldaki Mücadelecileri tanıdı, onlarla arkadaş oldu. Sonraki zamanlarda okul dışından Mustafa Yiğit, Turgut Şahin, Necati Aykan ve diğerleriyle tanıştı. Artık o bir mücadeleciydi. Mücadele Birliği içerisinde kültürel çalışmalara katıldı.
Yeniden Milli Mücadele mecmuasını, aylık Pınar Dergisi’ni, İlim Kültür Sanatta GERÇEK Dergisi’ni satır satır anlayıp, kavrayarak okumaya gayret ediyordu. Yeniden Milli Mücadele mecmuasının baş makalesini altını çizerek, özetini çıkararak okuyordu. Edindiği bilgileri diğer arkadaşlarıyla görüş alış verişi çerçevesinde tartışıyorlardı. Bu bilgilerini arkadaşlarıyla birlikte abone olan esnafa mecmuaları elden dağıtırken muhatablarına aktarıyor, yeni aboneler bulma çalışmalarında kullanıyorlardı. Gençliğin de verdiği heyecanla fikirlerini sınıflarında ders öğretmenleri ile ve diğer ortamlarda farklı fikirlerdeki kişilerle hararetle tartışıyorlardı. “Mücadeleciler” dendiği zaman öyle her babayiğit tartışma cesaretini kendisinde bulamıyordu. İşi demogojiye veya kavgaya sürüklemek isteyenler çıkıyordu. Ancak rahmetli Aykut Edibali ve diğer büyüklerimizin kesin talimatıyla mümkün mertebe kavgadan beri olmaya gayret ediyorlardı. Kısacası Lütfü Kılıç; öğretmen okulunda öğrenimini sürdürürken Mücadele Birliği’nin kültür çalışmalarına katılıyor, adi geçen mecmua ve dergileri okuyor, abone bulma, abonelere dağıtma, fikirlerini yayma çalışmalarında bulunma ve bunları destekler çalışmalar içerisinde bulunarak 1975 yılında öğretmen olarak okulundan mezun oldu.
Aynı yıl Erzurum Atatürk Üniversitesi, İslami İlimler Fakültesini kazandı. Adı geçen fakülteye kaydını yaptırdı. Çeşitli nedenlerle çok arzuladığı halde fakülteye devam edemedi. 29 Ağustoa 1975’te Erzurum İli, Olur İlçesi, Kekikli Köyü’nde öğretmenlik görevine başladı. 1975-1977 yılları arasında adı geçen köyde öğretmenlik görevini sürdürürken öğrencileriyle ve görevli olduğu köy ve komşu köylerde organize ettiği gençlerle birlikte hazırladıkları “SANCAKLAR DÜŞMEYECEK” ve diğer piyesleri görevli olduğu ve komşu köylerini halkına sunma çalışmalarında bulundu. Bu yıllarda ve atamasını yaptırdığı ilçesi Tercan’da görev yaptığı yıllarda belli zamanlarda Erzurum daki Dadaş Öğrenci Yurdu’ndaki sorumlu arkadaşlarla, Erzurum Özel Hayat Hastahanesi’nde Hamdi Kalyoncu ve diğer arkadaşlarla bilgi alış verişinde bulunuyor, lüzum görülen çalışmalara katılıyordu. 1990 yılında Anadolu Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi, Eğitim Ön lisans bölümünden mezun oldu.
1992 yılında tayinini Eskişehir’e yaptırdı ve Eskişehir’e göçtü. Eskişehir’de öğretmenlik görevini sürdürürken, okullarda idarecilik ve sınıf öğretmenliği yapan Lütfü KILIÇ, 2010 yılında emekli oldu. Başarıyla yürüttüğü öğretmenlik mesleğinin yanında şiirler yazmaya da başladı. Şiirlerinde ilahi aşk, sevgi, hasret, sevinç, hüzün gibi duy-gulara öncelikle yer verdi. Onları öyle bir işledi ki, meydana gelen şiir yılların tecrübeli ellerinde halı tezgâhından çıkmış ipek halıya benzedi. Okumaya, dinlemeye doyulmaz. Çok geniş olan kelime dağarcığı duyguların ifadesinde Lütfü KILIÇ’ a büyük kolaylık sağladı. Konuşur gibi rahat şiirler yazdı. Hemen hemen her şiiri ayrı bir mesaj içerdi. Sevgi, saygı, hoşgörü ve dürüstlük ilkeleri bütün şiirlerine yansıdı. Şair Lütfü KILIÇ şiirle hep iç içe oldu. Eğitici ve öğretici yönünü de kullandı.
Şiirlerin çoğu Erzincan “Doğu” ve Eskişehir “İKİ EYLÜL” gazetelerinde yayınlandı. Şiirlerim; Pınar, Çınar, Çağrı, Güneysu, Kervan, Kümbet, Atatürk Yolu, Simav Anadolu, Sarı Zeybek, Erzurum “Aziziye”, Eskişehir “Aziziye”, Kumru, Aydın Efesi, Köprübaşı Edebiyat, Türktoyu, Size, Bizim Külliye, Gökmavi, Ayizi gibi dergilerde yayınlandı. Atatürk Yolu, Çağrı, Size, Aziziye dergileri ve Eskişehir’deki bazı yerel gazetelerde makalelerim ve kitap tanıtıcı yazılarım yayınlandı.
Başta İhsan Işık’ın hazırladığı “RESİMLİ VE METİN ÖRNEKLİ TÜRKİYE EDEBİYATÇILARI VE KÜLTÜR ADAMLARI ANSİKLOPEDİSİ” olmak üzere ellinin üzerinde antolojide özgeçmişimle birlikte şiirlerim yayınlandı. Eskişehir “İki Eylül” gazetesinde arkadaşım Turgut Yıldızan ile bir süre sanat sayfası hazırladık.
2003 yılında ise “İçimde Gökkuşağı” adlı ikinci kitabımı Bayrak Yayınları arasında şiir sevenlerle buluşturdum” diyor. Hakkında Prof Dr. Halil BUTTANRI danışmanlığında Osmangazi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi öğrencileri Abdurrahman Tokyürek 2002, Nur Kılıç 2010, ve Sevil Arı 2014 yıllarında “LÜTFÜ KILIÇ’IN HAYATI, EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ŞİİRLERİ” adlı bitirme tezlerini hazırladılar.
Bazı şiirleri Türk Sanat musikisi ve Türk Halk Müziği formunda bestelendi. Katıldığı şiir yarışmalarında birincilik, ikincilik,üçüncülük, mansiyon ve jüri özel ödülü olmak üzere pekçok ödüller aldı. ,
Bu haraketin var olmasında gayret ve katkıları olanların dünyasını değiştirenlerine Allah’tan gani gani rahmet, yaşayanlarına sağlık ve esenlik içerisinde uzun ve bereketli ömür diliyorum.” diyor.
ŞİİRİNDEN BİRKAÇ DÖRTLÜK
BİZİZ
Sevdaya tutulduk gençlik çağında.
Umuda yürüdük âşk çerağında.
Kavl-i karar kıldık dost otağında;
İlimde, irfanda inhisar biziz.
Biziz memleketin kökü, damarı…
Biziz insanlığın ilk hissedarı.
Yanarak, pişerek nûr ettik nârı;
Vakarlı genç biziz, ihtiyar biziz.
Ûlû çınarlara turab olmuşuz,
Afitâb olmuşuz, mehtab olmuşuz,
Milleti uyaran kitab olmuşuz…
Geçmişi ürüşan bahtıyâr biziz.
Bir baştan bir başa taşı, toprağı:
Bizimle “hayy” dedi dalı, yaprağı.
Yeniden silkindik, çağ; Türk’ün çağı;
Yer biziz, gök biziz, rüzigâr biziz.
Lütfü, lütuf Hakk’tan; bizim istikbâl:
Biziz fikri yüce, biziz ehl-i hâl.
Süzül gök kubbede çift başlı kartal,
Kayıp edilmeyen itibar biziz
Lütfü Kılıç
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.