İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Mücadele Birliği Hareketi’nde Elazığ’da İlkler

Mücadele Birliği Hareketi’nde Elazığ’da İlkler

Elazığ’a ben ilk defa 1978 yılında, Diyarbakır’da Musa Akın arkadaşımızın siyasi Kürtçüler tarafından öldürülmesi üzerine gittim. Bu konuyu, öldürülme olayını Diyarbakır’ı işlerken ayrıntılı sundum. Elazığlı arkadaşlar beni Hacdan yeni dönen bir hocaya götürdüler.Önce camisinde namaz kıldık. Sonra evine geçtik. arkadaşımızın saygı gösterdikleri bu hoca Vehbi Nazırlı’nın babası idi. Bu hocayı çok sonra televizyonda saygıyla anma programında izledim. Bu hoca, yüzlerce hafız yetiştiren kurra hafız ismi hatırımda Mümin Hoca kalan muhterem zat idi. Görüştüğümüzde sözlerinden manen çok haz duymuştum. Televizyonda doksan yaşlarında izlediğimde hafız yetiştirmek için yaptığı gayretler, gösterdiği fedakarlıklar anlatıldı. Hocanın değeri gözümde bir kat daha arttı. Hocayla konuştuğumda bu muhterem Hoca Mücadele Birliği Hareketine güvenini dile getirmişti. Gittiğimizde Vehbi Nazırlı arkadaşımız yoktu. Ankara’da Üniversite eğitiminde imiş. Vehbi Nazırlı hatırımda kaldığına göre, Mücadele Birliği Hareketi’nin ikinci, üçüncü Elazığ sorumlusu idi. Çok vukuflu İmam Hatip Liseli bir gençti. Benim hatırıma Elazığ denince hep bu arkadaşımız gelirdi. Kısa zaman sonra Teşkilat çalışmalarından uzak kaldığımız için bir daha vicahen görüşemedim. Hep hatırımda canlı kaldı. En son babasının tanıtımında televizyonda gördüm. Samimiyeti gözümde bir daha sınav kazandı.

Elazığlı arkadaşlarım beni Elazığ sanayi çarşısına götürdüler.Sanayici arkadaşlarımız, Elazığ sanayi çarşısını genişletme ve geliştirme projelerini anlattılar. Arkadaşlarımızın organize güçlerini gördüm, hayran kalmıştım. Harput tepesinde Arap Dede türbesine de götürdüler. Özel misafirleri olduğum için Arap dedenin örtüsünü kaldırıp, tertemiz, kıpkırmızı, kupkuru cesedine parmağımın ucu ile dokunmuştum, Üç sene önce kalbime siten takılırken kalbim duruyor. Baskılarla çalıştırıyorlar, fişe takılı kalıyorum, tekrar canlanıyorum. O esnada kalbimi çıkarıp kenara koyuyorlar, ben elimle kalbime dokunuyorum. Kalbimi, tertemiz, kıpkırmızı, kupkuru görüyorum. Doktorlar rüya olduğunu söylediler. Demekki Arap Dede’den çok etkilenmişim. Bunu da anti parantez olarak ifade edeyim.

Bir hatıramı daha arz edip, konuyu sunmayı sözün sahibine bırakacağım. Haymana Kaplıcalarındayım. Havuz içinde sohbet etmeyi severim. Bunu daha doğrusu sohbeti severim diye genelliyeyim. Sohbet ederken Bir arkadaşı buldum. Hatta çok arkadaşımızı buldum. Biri bir albaydı. Ortaokul çağında çalışmalarımıza katılmış. Şimdi Facebook sayfalarımın takipçisi. Bunlardan biri de Elazığlı Bilal Sürgeç arkadaşımızdı. Onuda yakın tanıma imkanı buldum Her gün bile olduk. Her şeyi konuştuk, samimiyetini, içtenliğini gördüm. Sonra Facebook sayfasını takip ettim. Çok okuyan, daha doğrusu okuduklarından, Doğulu yani bizden ve Batılı yani yabancılardan güzel seçmeler yapıp sunan bir arkadaşımız. Bir vasıfla ifade etmek gerekirse bir “Düşünür kişi” demem gerekir. Hep dikkatle takip ediyorum. Konunun sunumunu, Elazığ’da Mücadele Birliğinde İlkler konusunu sunmayı muhterem arkadaşımıza birakıyorum

Bilal Sürgeç

İrfan abi, Elazığ ile ilgili yazdığım yazıyı gönderiyorum.

Yeniden Milli Mücadele hareketinin Elazığ'da İlk mesajını yayan Adanalı din kültür öğretmeni Celil Akkoç'tur. (Celil Akkoç arkadaşımızın ilk kültür çalışmalarını Konya'de ben yaptırmıştım. Ağrbaşlı, ciddi ve gayretli bir arkadaşımızdı. İ.K.köy)Elazığ Atatürk Lisesi'nde göreve başlayan Celil Akkoç burada öğrencileri Hacı İbrahim Yıldız, gittim. Muzaffer Bulut, Talip Kılıç ve Mustafa Küçük'tür. Onlarla ilgilenmeye başlar Yeniden Milli Mücadele hareketini anlatır, kültür çalışmaları yapar. ilk dönemlerde Elazığ'da teşkilatın kurduğu bir denek olmadığı için iletişim alanı olarak İlim Yayma Cemiyeti'nin ve Din Görevlileri bürosunu kullanırlar. Daha sonra teşkilat yavaş yavaş gelişir, köylere kadar yayılır. Bu bir şuurlanmayı sağlar. Şuurlanan gençlerin çalışması kitleye yansır. Bu da 1973 seçimlerinde Milli Selamet Partisi'nin işine yarar; çünkü benzer ifadeler söyleyen bu parti Elazığ'dan iki milletvekili çıkarır. 1974 yılında Marksist eylemcilerin affedilmemesi için Elazığ Teşkilatı yoğun bir imza kampanyası düzenler. Kıbrıs Kudüs, Kırım, Türkistan meselelerine gündem yaparlar. Kıbrıs Barış hareketinin desteklenmesi için kamuoyu oluştururlar.

Celil Akkoç'tan sonra Bekir Üreten Devlet Mimarlık ve Mühendislik akademisi'nde öğrencidir ve aynı zamanda il sorumlusu olur. Elazığlı olmadığı için Elazığ'dan ayrıldıktan sonra yine Elazığ Mimarlık ve Mühendislik Akademisi makine bölümünde öğrenci olan Bursalı İhsan Özen sorumluluk mevkiine gelir. Teşkilat Bu arada yaygınlaşmaya devam eder. İlim ve Kültür Derneği seri konferanslarına başlar. Büro ve dernek hergün açık tutulur. Büroya gelen herkese Yeniden Milli Mücadelenin baş yazısı ve derginin önemli makaleleri okutulup izah edilir. Aylık Pınar dergisi okutulur, çalışma grupları oluşturulur bu gruplarda Akaid, Gerçek Emperyalizm ve Mücadele Kadrolarının Vazifesi isimli kitaplar okutulur. Mücadele Kadrolarının Vazifesi isimli kitap bir mücadelenin görev ve sorumluluğunu anlattığı gibi onun toplum içerisinde davranışlarını, nasıl hareket edeceğini gösteren, kibarlık, nezaket zerafet içeren bilgiler de verir. Akaid kitabı İslami bir şuurlanmaya sebep olur. Kitap nasıl okunur nasıl makale yazılır konularında seminerler verilir. Bayrak Gazetesi yayınlanınca Bayrak bürosu açılır. Teşkilatın aktif kadrosu üniversite mezunu ve üniversite öğrencilerinden müteşekkildir. İlim Kültür Derneği kurulur. Bu dernek yoğun bir sohbet ve konferans faaliyetlerinde bulunurlar. Rahmetli Necmettin Erişen bir konferans için Elazığ'a gelir. Elazığ'ın o gün en büyük salonlarından Köşk Sinemasında konuşma yapar. Necmettin Erişen'i dinlemeye gelenler sokağa taşar. Teşkilata mensup Türkiye'de eğitim alanında önemli işler başaran İbrahim Taşel ve Mustafa Bilbay da katılır, yine Bayındırlık Bakanlığında Elazığ bölgesi müdürü olan Gazi Dengiz grup çalışmaları yaptırır.

Elazığ'daki topluluğa 1991 yılında Tokat'tan milletvekili seçilen ve Elazığ'da öğretmenlik yapan İbrahim Kumaş da faaliyetlerde görev alır.

1977 yılında yapılan genel seçimlerde Elazığ'da Yeniden Milli Mücadeleciler bağımsız aday Ali Rıza Septioğlu'nu desteklerler onun kampanyasını yürütürler, köylere kadar propoganda yaparlar ve Ali Rıza Septioğlu seçimi kazanır. 1978 yılında Fırat Öğrenci Yurdu kurulur. Sivrice'de Hazar Gölü kıyısında yazlık dinlenme kampı kurarlar. Bu sırada Elazığ'da solcu bir vali hiçbir gerekçe yokken Hürriyet gazetesinin ispiyoncu ile kampı basar. Ali Rıza Septioğlu'nun araya girmesiyle Elazığ Valisinin tayini Antalya'ya çıkartılır. Bu, şehirde yeniden milli mücadelecilerin popüleritesini artırır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi