Medeniyet Dini İslam (2)

İslamda İnsanî İlişkiler

İslam dini insana önem veriyor. İslam nazarında insan her şeye tercih edilmiştir. Zira insan fıtratı, yan etkilerle bozulmamışsa, tabii hali, tabii güzellikler zahir olacaktır. Bazı son devir bilginleri insan için “Hazret-i İnsan”, İslam ile fıtratının güzelliklerine eren insana Hazret-i İnsan tabirini kullanıyorlar. İslam insan fıtratının dinidir.

Peygamber Efendimiz, “Her doğan fıtrat üzere (yaratılış güzellikleri üzere) doğar. Onu anne babası (sosyal ortamı) Hıristiyan, Yahudi veya Mecusi (diğer dinlerde yapar.” buyurmaktadır. Fıtrat doğal hal, demektir. İnsanın aslî tabiatı,yan etkilerle değiştirilir. İnsanın duyguları asıl itibariyle salimdir. İnsan tabiatı Etkilerle değiştirilmektedir. Bu değişiklik için özel eğitim şartı yoktur. Annesinin, babasının, yakın çevresinin doğruluğa, hakkaniyete önem verenin çocuğu başka etki altında bilerek bilmeyerek yanlışa yönlendirilmemişse, onda doğru düşünce, doğru karar ve doğru harakatler zahir olacak, doğru huylar edinecek, o, yüksek ahlaklı olacaktır. Demekki insanın salim olan fıtratı, aslî tabiatı, yan etkilerle değişe bilmektedir. Arızî etkileri kaldırdığımızda,karşımıza mutlak gerçek olarak İslam ortaya çıkar. İslam fıtrat dinidir, fıtrattır.

İslam dininin gayesi, insanın yüceliğe ermesidir. Böylece Dünya ve Ahiret iyiliğine ulaşan insan, İslama erer, İslamda sabit kadem olur, Dünya ve Ahiret mutluluğuna ulaşır. İslam, toplumsal barış demektir.

Peygamber efendimiz “Aranızda selamı yayınız” buyuruyor. Buradaki selamdan maksat “Selamün aleyküm “duasında tezahür ettiği şekilde toplumsal barış duasıdır. “Silm” kokünden gelen Selamın da, İslam’ın da ilk hedefi toplumda barışı sağlamaktır.

İslam toplumunda, insanların birbirleri ile ilişkileri kuran, toplumu kucaklaştıran kelime,” nush” “nasihat” kelimesidir. Bu kelime zamanla anlam değiştirmiş, yüksek iyilik anlamına “öğüt” anlamına gelir olmuştur. Nush, Nasihat, insanların gayrileri hakkında hayırlı, güzel iyi şeyler istemesidir. Peygamberimiz “Ed-dînü en-nasihâtü” buyuruyor Din nasihattir. Bu Hadi-i şerheden alimler, Nasihatı, hayırhah olmak, iyi güzel şeyler arzulamak, olarak tercüme etmişlerdir. Hadisin devamı şöyledir.Paygamberimize soruyorlar “Ya Rasûlellah, kim için hayır hah olacağız” diyorlar. “ Allah için, Allahın Rasûlü için, Müslümanların ileri gelenleri, önderleri için ve bütün Müslümanlar için” diye cevap buyuruyor. Bu Hadis-i Şerifi Âlimler “Şiâr-ı İslam”dan kabul etmişlerdir.

Peygamber Efendimiz bu şiarları sadece ifade etmekle kalmamış, bu şiarlar etrafında tarihler boyu sürecek usve-i hasene, güzel örnekler sunmuştur. Medine Devletinde ilk büyük resmi icraat, “Muhacir” denen Mekkeli Müslümanlar ile, “Ensar” denen Medineli Müslümanlar arasında kurduğu resmi ve fiili kardeşliktir. Bu büyük İslam medeniyetinin kurulmasının ilk adımıdır. Bu esnada tarihte bir örneği bulunmayan kardeşlik örnekleri sergilenmiştir. Medeniyetin aslı huzur ve saadet içinde toplu yaşamaktır. Toplumda güvendir. İslam medeniyetinin temelleri böyle atılmıştır.

****************************

NOT: Konunun devamı var