İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

İdeal İslam Toplumu (4)

İdeal İslam Toplumu (4)

Günümüzdeki İslam toplumları, ülke içi kurumlaşmaya ve kendi aralarında Uluslararası kurumlaşmaya ulaşamamışlardır. Büyük problemlerimiz ya çözümsüz kalıyor veya Batılıların kendi aralarında uyum için, İslam ülkelerinin ve diğer fakir ülkelerin zenginliklerine konmak üzere kurdukları kurumların insafına kalmaktadır.

Uluslararası ilişkilerin arttığı, zirve yaptığı günümüzde İslam ülkelerinin kendi aralarında oluşturdukları Müslüman ülkeler arası dev kurumlarımız yoktur. En güçlü kurum “İslam Konferansı” yeni adıyla “İslam İş Birliği Teşkilatı”dır. Onun da uluslarası kurumlar yanında ne kadar minyatür kaldığı açıktır. Müslümanlar arası ilişkiyi en geniş anlamda, etrafında oluşturan devlet “Büyük Devlet”tir. Geniş coğrafya’da,Büyük Devletlerimiz, model devletlerimiz, otorite sahibi devletlerimiz yok. Büyük devlet, kendi içinde ve çevresindeki devletler içinde kurumlaşmış devlettir.

İdeal İslam Toplumu (1)

İdeal İslam Toplumu (2)

İdeal İslam Toplumu (3)

İdeal İslam Toplumu (4)

2019 yılında Malezya Birliğini oluşturan yedi eyaletin mahalli kralları tarafından Malezya Kralı (Sultanı) seçilen, uzun süreden beri Malezya Bakanlar Kurulu başkanlığı (Başbakanlık) tecrübesi olan Sultan Abdullah, bazı projeleri uygulamak istiyordu. Kuala Lumpur’da 2020’de bir İslam Devletleri Başkanlar zirvesi topladı. Türkiye’den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldı. Başkanlar, Kralın işlediği projelere hazır değildi. O günlerde Kralın konuşmasını ve projelerini yorumlayarak sunmuştum. Sultan Abdullah İslam ülkelerinin sanayi ve ekonomide zayıf olduğunu ifade ile bu ülkeleri nasıl sanayiye ulaştırabiliriz, projesini tez olarak işledi. Batı Devletlerinin sömürge dönemlerinden beri zayıf devletlerin sanayine katkıda bulunmadıklarını anlattı. Bazı Devletlerin ismini vererek bu devletler zayıf İslam ülkelerine destek verirlerse, ekonomik olarak destek verirlerse, sanayi ve teknolojide destek verirlerse diğer İslam ülkelerinin de kısa zamanda sanayiye ulaşabileceklerini anlattı. İslam Devletlerinin bir ucunda olan ülkeleri Malezya’nın, bir diğer ucunda olan Türkiye’nin Afrika ve Asya Arap devletlerinin başında Mısır'ın, Kuzey Batı Afrika’da Fas’ın (Mağrib), Kuzey Afrika’da Nijerya’nın isimlerini anarak, " teknolojide gelişmiş her devlet, üç beş gelişmemiş ülkeyi geliştirmeyi programlasa, bu problemin çözülebileceğini anlattı. Ben Kralın bu teklifinin askıda kaldığını sanıyorum. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu konu üzerinde hiç durmadı.. Ben bu konuyu çok önemsiyorum. Böyle projeler uygulansa zayıf devletlerin sanayi ve ekonomik güçleri artacağı gibi, ismi geçen devletler "Büyük Devlet" özellikleri hatta payesi elde edebilirlerdi.

Birbirleri ile, küçücük konulardan dolayı kavgalı, dövüşlü İslam ülkesi çok, İslam ülkeleri arası problemleri çözecek kurumlarımız yok. Kendi ekseni etrafında bunu sağlamış büyük devletlerimiz yok.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı devleti mağlup sayılıp da toprakları parçalanırken, sömürgeciler, ülkelerin birleşik devlet oluşmalarını engelleyecek coğrafi isimler konulmasına dikkat etmişlerdir. Osmanlı Devletini işleyen tarihçiler, bilirler ki, Türkiye, Anadolu ve Trakya, Türkler’in çoğunlukta olduğu ve Türk tarihinin geçtiği yerlerdir.. Batılılar Osmanlı devrinde kendi kaynaklarında bu bölgelere Türkiye ismi vere gelmişlerdir.Tabii ki Türkiye sınırları Misak-ı Milli ile dünyaya 1920’de deklere edilmiştir. Sonradan çözülmeye bırakılmış birkaç yer müstesna büyük nispette gerçekleşmiştir. Irak - Suriye coğrafi iki isimdir. Ürdün coğrafi işimdir. Lübnan coğrafi bir isimdir. Yemen, Umman coğrafi isimlerdir. Mısır, Libya, Cezayir, Tunus, Mağrib (Fas) coğrafi isimlerdir. Bu coğrafyanın dışına çıkan işgalci olur. Bu isimler devletlerin coğrafî büyümeleri karşısında en büyük engeldir. Büyük Devlet olmanın önünde çok engeller vardır.

İslam toplumları ve Devletleri, günün şartları ve gelişmişlik usulleri içinde her alanda teşkilatlaşmalı ve kurumlaşmalıdır. Rızık endişesi başta olmak üzere toplumların problemleri halledilmelidir. İslam toplumlarının problem yumağı haline gelmesinden İslam’ı sorumlu tutmaya hakkımız yoktur. Hatta genel olarak Müslümanları da sorumlu tutamayız. İdeal İslam toplumu oluşturma hedeflerine göre toplumu eğitmek,, teşkilatlamak, şekillendirmek, kurumlaştırmak imkanında olan, zorunda olan aydınlarımız ve devlettir

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Küçükköy Arşivi