Hasan Aksay
Zaman dogru kullanılırsa, fırsat olur...
Tek adam ve diktatörler için zaman daralmış, fırsat büyümüştür. Bu dar zamanda, kavgasız kansız değişim başarana, millet ve tarihin ödülü büyük olur.
Göz kendini görmüyor. İbret aynası gerek. 21. Asır, her taraf ibret aynası. ?Benden değilsen düşmanımsın? diye ünlenen had bilmez Bush, ne hale geldi. Kendine ve ülkesine, kimsenin yapamayacağı kötülüğü yaptı. Böylece süper zulmün sarsılan itibarı tablolaştı, ibret olarak 21. Asra giriş kapısı oldu
ABD ve AB?deki ekonomik ve sosyal çöküntüler, aslında siyasi yetersizliğin bir neticesidir. Tarih boyu siyasi güç kalkınmanın motoru, ahlakın kalkanıdır. Siyasi zafiyet çöküştür. Batı demokrasisi, milleti temsilden uzak; manevi ve insani değerlerden yoksundur. Evrensel gizli örgütlerle, sömürgeciliği devam ettirmek isterken, gizli dünya devletine, Siyonizm?e tutsak düşmüştür. İnsan ve toplum, iman, ahlak, adalet ister. Dinsiz ahlak, dayanaksız; ahlaksız insan, anlamsızdır.
Allah Resulü,?İki günü müsavi olan zarardadır? diyor. Bu, 1) Çalışmak, ileri gitmek ve 2) İmkanları kullanma sorumluluğudur. Otomobil, uçak varsa kağnı yolculuğu zarardır. Eskiden şehir devleti dışında seçim imkanı yoktu. Şimdi var.
ABD ve AB?deki öncü sarsıntıları bir tarafa bıraksak dahi, Tunus, Mısır, Libya, Cezayir, Yemen, Bahreyn?de sokağa dökülen halk ibret aynasıdır. Tek adamlar sonlarını görebilirler. Bulunmaz bir devlet adamı olsa dahi, tek adam devri geçti. İki asır önce, en ileri ülkede 400 meslek kolu yoktu. Bugün sadece uçak makine ve iş kolunda iki binden fazla. Batı demokrasisi yetmez. Eksik ve yanlışlar var.
Perşembenin gelişini çarşambadan sezilir. Meslek sahipleri, daha ileri bakması gerek. Siyaset ise hep ileriye bakma sanatıdır. Yüksek hızlı ulaşım, iletişim, bilgi yaygınlığı ve meselelerin çeşitliliği üzerinden bakınca, istişarenin bütün milletle yapılmasının zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir. Millet layık olduğu idareyi bulacaktır. Diktatörlerin durumu, evrensel gizli örgütleri uyandırmalıdır. Diktatörün yanlışı, gizli örgütlerin hainliklerine göre baş tacıdır.
Bu gerçekler, önüne, ileriye bakan herkes tarafından görülmektedir. Nitekim ben de yazmıştım. Şimdi o yazdıklarıma atıf yaparak, tek adamlara ve özellikle Masonluk, Roteryan gibi yanlışlıklara bir kere de bu vesileyle söylemek istiyorum ki, Müslümanların Wikileaks?ları da bu ?Görünmeyen, saklanan diktatörlerin? kara kutularına girecek? Felaket gelip çatmadan aylar önce Saddam?a mektup yazmış; krallara, ?Siyasetname? kitabımda 46 sayfa yer ayırmış, ?Halka dayanan bir sistem? demeye çalışmıştım. Oradan birkaç cümle:
Mektubu, B.Elçilik eliyle gönderdim. Sonra da 3 Ocak 2003?te de Vakit gazetesinde de yayınlandı. Saldırı 18 Mart 2003?te başladı. Hemen, İslam Konferansı Teşkilatı, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliğini, ?Irak halkı için en geç 6 ay içinde ileri bir demokrasi kuralım? diye davet etmesini ve gerekçelerini arz etmiştim.
3 Şubat 2003?te Amerika halkına açık mektupta, ?Silah gücüne dayanarak savaş çıkarmanın, Amerika?ya da zarar verecek? diye yazdım. ?Egemen Halkın Siyasetnamesi. Sayfa 2073- 2076?
?Monarşiden Gerçek Demokrasiye? başlığı ile, (4.cilt Sayfa 2025-2070) kansız, kavgasız demokrasiye geçmek için zaman daraldı. Ama fırsat var. Başarırsanız, millet ve tarih, sizi ödüllendirecek. Kitaptan birkaç cümle:
?Bu güne kadar krallıkla yürütülen milletlerin en büyük şansı, halkla yönetim arasına lobiler gibi bir aracı sınıfın demokratik yapı içine oturma fersatı bulamamış olmasıdır. (s.2040)?
?Sömürge dönemi, ne kuvvet ve ne de güçlü devletlerin imkan ve deneyimleri ile devam ettirilememiştir. Zamanı gelen tohum, toprağı yarar. Zamanı gelen fikir engellenemez. (s.2037)?
?Siyasetin bir iyilik eğitimi şekline dönüşmesi, onun doğru bir yapıyla yapılanması ile mümkündür. (s.2039)
?Gerçek demokratik hareketi, dış tazyiklerle oluşturmak imkanı olmadığı gibi taklide dayalı bir ithal malı olarak yaşamak imkanı da yoktur.(s.2040).
Tek adamlar tehlikeyi gördü. Uçurum, evrensel gizli örgütler için hala kör nokta. Uyarmakla sorumluyuz. Zalimin sonu kötü. Fitneyle zulüm ve sömürünün sonu elbette çok daha fenadır.
HASAN AKSAY ? Habervaktim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.