İbrahim Halil Sipahi
Uluslararası uyuşturucu ile mücadele günü
Uyuşturucu madde kullanımı ve madde bağımlılığı hakkında daha önce sizlerle burada bildiklerimizi paylaşmıştım. BM Genel kurulunun 26 Haziran?ı dünya da uyuşturucu kullanımı ve kaçakçılığı ile mücadele günü olarak ilanı münasebeti ile bu çok önemli hususu bir kez daha hatırlamakta fayda olacağı kanaatindeyim.
Uyuşturucu madde kullanımı ve bağımlılığı, ortaya çıkardığı sonuçlar sebebiyle sadece kullanan kişiyi etkilemekle kalmayıp, başta yakın çevresi olmak üzere toplumun bütün kesimlerine yansımakta ve önemli bir sağlık sorunu haline gelmektedir.
Uyuşturucu kullanımı ve madde bağımlığını önlemek için tüm dünyada büyük gayretler sarf edilmekte. Dünya Sağlık Örgütü, madde kullanımı ve bağımlılığının dünya çapında bir tehlike olduğunu vurgulamak için çok yönlü çalışmalarını sürdürmektedir.
Uyuştururcu kullanımının insanlık için büyük bir tehdit oluşturduğu gerçeğinden hareket eden, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1987 yılında aldığı bir kararla, uyuşturucusuz temiz bir toplum hedefine ulaşma ve uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirme konusundaki kararlığını vurgulamak amacıyla, 26 Haziran tarihini "Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü" olarak belirlemiştir. Bu gün bütün ülkelerde 26 Haziran tarihinde çeşitli etkinlikler yapılır ve uyuşturucunun zararları üzerinde durulur.
Madde bağımlılığı gelişmiş ve özellikle gelişmekte olan toplumların temel sağlık sorunlarından biridir. Sadece kullanılan maddenin ortaya çıkardığı yan etkiler değil, yol açtığı sosyal sorunlar ve fiziksel hastalıklar ele alındığında, bireysel ve toplumsal maliyeti yüksek hastalıklar arasında yer almaktadır.
Ülkemizde de uyuşturucu adı verilen; yasal veya yasal olmayan, uyarıcı veya uyuşturucu niteliği olan, bağımlılık yapan maddelerin de kullanımı da son 10 yılda büyük artış göstermiştir. İstanbul?da yapılan bir araştırmada lise öğrencilerinin % 6 sının bağımlılık yapıcı uyuşturucu madde kullandığı, öğrencilerin % 4 ünün ise en az bir kez esrar,% 3,8 inin ise en az bir kez uçucu madde kullandıkları belirtilmektedir. Sokakta çalışan çocuklarda yapılan bir araştırmada ise çocukların %4,2 sinin tiner,% 11,5 nin ise yapıştırıcı madde kokladığı tespit edilmiştir. Morfin türevleri, uyarıcılar, merkezi sinir sistemi baskılayıcıları, tiner, bali gibi uyuşturucular, esrar ve benzerleri gibi bir çok madde genel olarak uyuşturucu olarak adlandırılmaktadır.(sağlık bakanlığı verileri)
Bağımlılık yapıcı bu maddeler, merkezi sinir sistemi dediğimiz beyinle bağlantılı alt sistemleri içeren işlevsel yapı üzerinde, sahte bir iyi oluş hali oluşturan tip içi ve tip dişi unsurlardır. Tıpta belli amaçlar ve önerilmeyen dozlarda kötüye kullanılmak suretiyle bağımlılık yapan bir madde haline gelmektedir.
Madde kullanımının yol açtığı fiziksel hastalıklar çok çeşitlidir. Uçucu madde bağımlılığı, direk beyine madde alınması sebebiyle, sinir hücrelerinde doğrudan harap olmasına neden olarak geri dönüşü imkânsız beyin hastalıklarına yol açabilir. Damar yoluyla bağımlılık yapıcı madde kullananlar ise ayni zamanda AIDS Hepatit B Hepatit C gibi hayati ve çevreyi tehdit eden hastalıklara daima açıktırlar. Madde kullanımının neden olduğu, fiziksel hastalıklar bunlarla sinirli kalmamakta, karaciğer ve böbrek yetmezliği, damar hastalıkları ve belki de en önemlisi depresyon ve benzeri ruhsal hastalıklara yol açmaktadır.
Bağımlılık yapıcı madde kullanan bireyde ortaya çıkan sosyal izolasyon, toplumsal alışkanlıklara ters davranışlar sergileme, hor görülmeye bağlı toplumsal dışlanma gibi sosyal sorunlara neden olurken, bağımlının yakınları da baslarına bu durumdan oldukça olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca madde kullanımı ile birlikte görülen psikopat davranışlar (kişiye ve çevresine zarar veren davranışlar), hasta yakini olmadığı halde toplumun diğer bireylerini de rahatsız edebilmektedir. (Uyuşturucu ile müc.vak.)
Madde bağımlılığı ile mücadelede en temel faktör eğitimdir. Madde bağımlılığının yol açtığı fiziksel, ruhsal ve toplumsal sorunlar hakkında bilgilenme mücadelenin ilk basamağıdır. Çocukların ve gençlerin bu konuda bilinçlendirilmeleri, bağımlılık yapıcı maddelerden onları bilinçli bir şekilde uzak tutmak için önemlidir.
Gençlerimizin, çocuklarımızın, özellikle sorunlu aile ortamında yetişen çocuk ebeveyn ilişkileri ve iletişimlerinin bozukluğu başta olmak üzere, merak, eğlence amaçlı, arkadaş etkisi, özenti, bilgisizlik, itilmişlik, yalnızlık ve bir gruba dâhil olma gibi nedenlerle ya da ?Ben bağımlı olmam, istersem bırakırım, bir kereden bir şey olmaz? anlayışıyla, girdikleri, bu sonu çıkmaz sokak olan karanlık yol, onların yaşamlarına, ailelerin umutlarına, Ülkemizin de geleceğine mal olmaktadır.
Tüm bunların yanında uyuşturucu madde, kaçakçılığı terör ve illegal örgütlerinin para kaynağı.. Düşünün ki, kullanılan bir gr. uyuşturucu madde askere gönderdiğiniz yavrunuza ya da şehit olan çocuklarımıza sıkılan kurşun parası oluyor. Bu çirkin oyunun kazananı belli Kazananlar ya dünyada, içki, kumar ve sigara piyasasını elinde bulunduran tekelci sermaye, ya da eli kanlı terör örgütleri. Öyleyse kaybeden kim? Kaybedense parasını, sağlığını, ahlaki değerlerini kısacası sahip olduğu her şeyini, sigara, içki, kumar veya uyuşturucu yolunda adım adım yitiren insanımız ya da tüm insanlık.
Sağlıklı bir toplum, sağlıklı bir nesil ve gelecek için uyuşturucu madde kullanımı hakkında bilinçlenmek, toplumumuzu ve insanlığı bu illetten korumak için unutmayalım ki insan olarak hepimize görev düşmektedir.
İbrahim H.SİPAHİ
26.06.2013/adanapost.com.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.