İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

DEİZM, boşa gündeme getirilmedi!

Son birkaç haftadır, medyada gençler/çoğunlukla muhafazakâr gençler arasında deizm ve ateizmin giderek arttığı tartışılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdo­ğan’da geçtiğimiz Salı günü AKP Grup toplantısında Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ı yanına çağırarak “Nedir bu mesele?” diye sordu.

 

Olayın çıkış noktası;

Olay, Konya Milli Eğitim Müdürlüğü'nün “Gençlik ve İnanç” konulu çalıştay’ın­ da, İmam hatip öğrencile­rinin dini bilgilerdeki tutar­sızlıklar nedeniyle DEİZM'e kaydığı şeklindeki görüşler nedeniyle ortaya çıktı.

Peki, DEİZM nedir?
“Bütün dinleri reddeden, ancak Allah'ın varlığına inanan bir inanç şeklidir.” Bu inanışa göre; varlığı gerekli olan, sonsuz güce sahip bu­lunan akıllı bir yaratıcı vardır. Deistler, doğadaki tasarım ve tabiat kanunlarının kay­nağı olan evrensel bir güce, ALLAH'a inanırlar, dinlere ve peygamberlere inanmazlar.

Din üzerinden siyaset yapan, genel başkanı “Dindar bir nesil yetiştireceğiz” diyen ülkenin her köşesinde devlete ait orta öğrenim okullarının neredeyse tamamını İmam Hatip Okulları haline getiren bir partinin. 16 yıldır yönettiği bir ülkede, gençlerin, hele de İmam Hatip Okulu öğrencilerinin DEİZM’e kaydığının ifade edilmesi hem gülünecek hem de düşünülmesi gereken bir durum.

 

Muhafazakâr gençlik yâda İmam Hatip Okullarında okuyan gençler arasında “DEİZM” ya da “Ateizm”e yönelenler var mı? Bu konuda henüz yapılmış bilimsel bir çalışmaya rastlayamadım.

İmam Hatip okullarında okuyan gençler kırsal kesim veya şehrin mutaassıp mahallelerinde, dar gelirli muhafazakâr, dindar aile çocukları. Böyle bir çevrede yetişen gençlerin arasında “DEİZM” ya da “ATEİZM”e yönelmeleri, diğer gençlik çevrelerine göre imkânsıza yakın bir durum.

İmam Hatip’li gençler üzerinden gündeme gelen DEİZM’e yönelme konusunu geçiştirmek ileride gençliği, milleti DEİZM’den nasıl kurtarabiliriz sorularının cevabını aramamak bakımından araştırılması üzerinde durulması gereken bir konudur. Bu laf olsun diye ortaya atılan bir konu değildir. Bunun altında birçok proje ortaya çıkacaktır. Ve dahası DEİZM’in sonu insanı ATEİZM’e götürür.

 

DEİZM, neden gündeme geldi?;

DEİZM’in ortaya gündeme gelmesinin öncelikli nedeni; Dine dair hayatımızda ne varsa artık eskisi kadar yalın ve saf değil. Müslüman, resmi din görevlilerinden başlayarak İmamlar, Hocalar, Cemaat, Tarikat, Kur’an Kursları ve diğerleri, ne varsa dine dair hepsi son yıllarda saygınlığını yitirecek derecede kirlendi. Siyasi iradenin etkisinde kalan Diyanet güvenilirliğini yitirdi.

İkincisi;Televizyon kanallarında boy gösteren akademik unvanlısından, sarıklı, sakallı, cübbeli, kedicikli hocalar(!)’ın her biri yeni bir İslam, yeni bir Müslüman modeli sunarak, İslam’da kendilerine göre güncelliyorlar. Hal böyle olunca din ile doğru ve sahih bir irtibatı kuracak âlim sınıfının ortadan kalkması, sadece gençler üzerinde değil. Toplumun her kesiminde İslam’ı sorgulama, kendilerince yorumlamalara neden oluyor. Böylece herkese göre bir din ve inanç ortaya çıkıyor. Bunu fırsat bilen demeyeceğim, çünkü bu televizyonlarda boy gösterenlerin bir ikisi hariç hepsi birilerinin tarafından milletin özellikle de gençlerin kafasının karıştırılmak için konuşturuluyor.

Üçüncüsü; Sözde İslam ve Müslümanlık adına insanların birbirlerini kılık, kıyafet ve çevresi ile sakalı, sarıklı, tesettürlü, türbanlı olanların Müslüman, sakalsız, başı açık kısa kıyafet ile gezenlerin kâfir olarak nitelendirerek ayrıştırması, ötekileştirmesi insanları inanç çıkmazına sokuyor.

Dördüncüsü; Son zamanlarda yatılı Kur’an kursu, din odaklı vakıf yurtları, okullar vb yerlerde yaşanan cinsel taciz olayları, din görevlilerine, din eğitimi veren yerlere dolayısıyla bu olumsuzların nedenini din’e fatura ederek dinden uzaklaşmalar yaşanmaktadır.

İşin birde harici etkenleri var. Arka planında Küresel Güçlerin parmağının olduğu İslam coğrafyasında ortaya çıkan mezhep savaşlarının Müslümanların birbirini veya farklı inanç sahibi insanları sözde Allah adına öldürmesi, yalnız batı dünyasında değil İslam dünyası ve ülkemizde de İslam’a, Müslümanlara karşı bir antipati doğurmaktadır.

İslam’ın ve Müslümanların kendi içinden (ki; bunlar yine satılmış işbirlikçiler ) ve dış mihrakların İslam’a ve Müslümanlara yönelik itibarsızlaştırma çalışmaları neticesinde DEİZM’in gündeme getirilmesi. Türk gençliğinin üzerinde yeni bir oyun kurma çabasından başka bir şey değildir.

Din üzerinden siyasetin yaygınlaştırıldığı ülkemizde yeni yetişen gençlik siyasi havanın etkisi ile aşırı dindar ve aşırı modernizm kutuplaşması ile karşı karşıya getirilmektedir. Hiç şüphesiz ki bunda sözde Müslüman âlimlerin İslam dini üzerinde tartışmaları sosyal medyada kendine geniş bir tartışma alanı meydana getirmesi. Bilen, bildiğini sanan ve bilmediği halde İslam üzerine kendince ahkâm kesen kendilerine göre yeni bir İslam, yeni bir din anlayışı ortaya koyanlar bilerek yâda birçoğu farkında olmadan ortaya konulmaya çalışılan oyunun birer piyonu haline geliyorlar.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi “İslam’ın güncellenmesi” değil, ama “İSLAM RÖNESANS”’ı ivedilikle gerçekleştirilmelidir.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

13.04.2018/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
İbrahim Halil Sipahi Arşivi