Hasan Aksay
Ülke Şartları Ve D’hont Sisteminin Seçim Barajı
Partiler arası istikşafi görüşmelerde, “Seçim sistemi barajının düşürülmesi” ile, “Milletvekili dokunulmazlığını kürsü masuniyeti ile sınırlandırma” konuları öne çıktı. Türkiye şartların da, her iki konu da, milli iradeye güç kaybettirecek, TBMM’sinin verimliliğini düşürecek sistemlerdir.
Seçim sistemi gibi sistemlerle, milli iradeyi dağıtıp, tozlaştırıp, milleti küçük partilere böldükten “Biz farklı partiyiz, ayrı programımız var. Farklılığımızı göstereceğiz” iddiasına sahiplendirdikten sonra, “Seçim bitti. Şimdi Meclis’te birleşin! İstikrar içinde hizmet edin!” demenin anlamı yok. Örneğin, “Yol, köprü, hızlı tren, Marmaray istemiyoruz” diye şartlandırılan kesimin milletvekiline, “Mecliste bir olun, bu hizmetleri yapın” demesi, “Testiyi ters çevir, suyu dökme!” demesinden farksızdır.
Sistem, milleti dağıtmayıp birleştirmeli ki, Millet, hizmet etmeyen partiyi seçimle değiştirebilsin. Baraj, millet oyunu iktidar yapar. Barajsız seçim, tozlaşan millet oylarından koalisyon yapan uzlaşmacıları iktidar yapar.Millet iradesi aracı ile ayağa kalkabilir. Bahane doğar. Terslik doğar. Millet, oyunu dağıtmazsa, hesap soracak gücü olur. Milletin oyu tozlaşırsa, milli irade, erozyona uğrar. Millet, birlikte hareket imkanını kaybeder. Bu, demokrasinin sistem hastalığıdır. Bunun ucu, “Güneş Motel; 28 şubat post modern darbesi” gibi yozlaşmalara gider.
Demokratik yozlaşma ile millet iradesinin, mecliste milletten kopması, darbe çeşitlerinden biridir. Üstelik, sorumluluğu millete yükleyerek tahribatını artırır. Hürriyet gazetesinin, “411 oy kaosa kalktı” manşeti, bu felakete bayram yapma küstahlığıdır. Bu halin en ağırı, 1961 seçiminden sonra yaşandı. İlk günlerdi. İller Bankası genel müdürü, AP Zonguldak milletvekilini, “Şöyle şöyle dedi” diye şikayet etmiş. Bir anda dokunulmazlığı kalktı, vekilliği bitti. Şikayet eden kişi, sonra, CHP’den milletvekili oldu. Ve o dönem, 111 Milletvekili ve Senatör, partilerinden ayrıldı. Millet iradesi şekilden şekle girdi. Allah yardım etti, millet sağlam kaldı.
Milletvekili dokunulmazlığını kürsü masuniyeti ile sınırlama:
CHP’nin öteden beri söylediği, halka telkin ederken, kendini de şartlandırdığı konulardan biridir. İstikşafi toplantısına da taşıyıp, müzakere konusu yaptı.
Milletvekili dokunulmazlığını, kürsü masuniyetiyle sınırlamak, bir değil, iki felaket doğurur. Bir kere aşırılıkta çözüm aramak, her şeyden önce yarayı büyütmek ve derinleştirmekten başka işe yaramaz. Bugün dokunulmazlıkların yığılması, siyasi nekahet dönemi gereği hassasiyetlerden kaynaklanmaktadır. İnşallah bu durum kısa zamanda geçecek. Türkiye, dünyanın en güçlü siyasi bünyesine sahiptir. Nitekim, geçen asırda G20’lere katılmak düşünülemez hale gelmişken, bugün G20 Başkanlığını son derece başarılı bir şekilde yürütüyoruz.
Milletvekilini korunaksız bırakmak, millet iradesini korumasız bırakır. Memur dokunulmazlığı olmasa, icra memuru görevini yapamadan, iftira, kavga, kaza ve tertiplerle engellenir. Siyaset, korumalı Devlet Başkanlarının dahi, cinayete kurban gittiği bir meslektir. Önemli oylama günlerinde eşkıya takımı, korunaksız meclise zarar verir. Milletvekili, meclise gelirken, iftiraya, kazaya, kavgaya karıştırılır. “Güneş motel” türü düzene dahi ihtiyaç bırakmazlar.
Dokunulmazlığı, kürsü masuniyetiyle sınırlamak, konuşmaların meclis nezahatiyle yapılmasına imkan bırakmaz. Kavgalarla meclis ve milli irade itibar ve güç kaybeder. Her tür iftira, tertip ve tuzaklara karşı milletvekilini, korumasız bırakmak, en gerekli oldukları zamanlarını, karakol ve mahkemede geçirmeye mecbur bırakabilir. Çıkarcı, iftiracı, kaba kuvvet kazanır.
Bu iki sistem, hainlere, milli irade gücüne, etkinliğine karşı tuzak olma imkanı doğurur. Büyük devletlerdeki zorunluluğu da bundandır. Tekrar edelim: Millet oyunun tozlaşması, istikrarı kaybettirir. Milletvekilinin korunaksız kalması, milli iradenin korunaksız kalması olur.
Hasan Aksay/ Yeni Akit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.