Darbeler dönemi kapatılırken...

Anayasa ümidi doğdu. Eksen kaygısında, darbe iptidailiğinde sona gelindi. Güzel bir başlangıç lazım. Seçim, milletlerin liyakat imtihanıdır. Dikkat ve gayret gerektirir.
Bu seçimde iki önemli işi birden yapabiliriz. 1) İstikrarı koruruz. 2) Demokratik hamle yaparız. Adayları halk seçer. örnek bir adım atabiliriz.

Sömürgeci Batı demokrasisi, derin devlet sistemidir. Siyaseti, evrensel gizli örgütler ve derin sermaye kurar. Lobiler, medya, tanıtım şirketleri kamuoyu hazırlar. İstisnalar hariç, asıl etkin kimseleri millet ya tanımaz veya ekrandan, uzaktan tanır. Uzaktan tanımak çoğu zaman ters tanımaktır. 9. senfoni hayranı, ?Çoban Sülü? zannedilir. ?Adalet insanı? anonsu ile sahne alan Sezer, evinden geri getirilir, köşk işgal edilir. Kanunsuz tayinleriyle ancak tanınabilir.
Yaratılmışların en üstünü ve en şereflisi insandır. Bütün mesele, merkeze insanlık vicdanını oturtmaktır. Halkın vicdanı, ahlak ve adalet ister.

ETÖ ve adalet adına adaletsizlikten, yurt dışından mahkemeyle pazarlık ciddiyetsizliğine kadar, istikrara karşı gösterilen gayretler ortadadır. Fitne zamanları, istikrarın devamı milletçe dikkat ister. Kendi maksadı dışında kullanılan işten hayır gelmez. Seçimden maksat, parti tanıtım değildir. Bu, önemli bir dikkat konusudur.  

Netice: Siyaset, halkla bütünleşirse güç ve güven kazanır. Ama aday tayini, terki imkansız bir alışkanlık oldu. ?Adayını oyu verecekler seçsin? sözü hiç duyulmuyor. Bu da milleti, tek adam beklentisine mahkum ediyor. O da bazen çıkıyor. Çıkmazsa? Çağ lidere kumar oynama zamanı değildir. Bir parti, üyelerine aday tespiti yaptırıp gerçek demokrasiye yol açabilir. İleride mevzuat geliştirilir, memur-asker ayrı sandıklarda oy verir. Birleştirilerek adaylar belirlenir. Batı demokrasisi değil, gerçek demokrasinin lider çıkarma imkanı, diktatörlükten bin kat fazladır.

HAS Parti yeni. Teşkilatını tamamladı. Öncü olmaya müsait. Gereken:
Partiye girmek için tavsiyeye gerek yok. Bunun yerine gerekçeli veto var.
Partiye giriş tarihi milat. Önceki hayat sorgulanmayacak. Partiye girdikten sonra, söz ve hareketi zıtlaşanın veto ile üyeliği kaldırılacaktır. Dürüstlük esas. Parti üyesi yanıltmayacak, seçmen yanıltılmayacaktır. Dürüstlük, açıklık ve netlik üyeliğin tek şartı olunca, halkın açık ve net olarak bilip tanımadığı mason, Roteryan, Lions gibi gizli dernek mensupları elbette üye olamayacaklardır.
Siyaseti, vatan görevi bilenler partiye kaydolacak, kaydedecek, iyi adaylar bulup ortaya çıkaracak ve aday olacaklardır.

Üye durumu, ülke genelinde barajın geçileceğini gösteriyorsa, seçime liste olarak girilecek. Göstermiyorsa: 1) Siyasi istikrarı korumak; 2) Kendi fikrine yakın hizmete güç katmak için liste olarak girilmeyecek. Hangi bölgede milletvekili çıkaracak üye olmuşsa, o bölgelerde bağımsız girilecek, muhalefetin de hizmet sorumlu olduğu inancıyla iyiliğe destek, kötülüğe engel olunacaktır.
Adaylar, kayıtlı üyelerce gizli oyla, oyların dağılımına göre 1 veya 2 turda belirlenecek; girilen her seçim bölgesinden tek aday çıkarılacaktır. Hiçbir iktidarın doğru icraatları desteksiz bırakılmayacaktır.



SİYASETİN TEMELİ SEÇİMLE ATILIR 


Yarını inşa için önemli olan seçim konusuna devam. Güncel önemli Bin Ali, iki cümle ile: İnsanlık için ibret. Zulümlerine, demokratik usullerle son verilmek istenen bütün zalimler için ise, bu dersi anlayıp, talihlerine sevinerek adalete yardımcı olma fırsatıdır.

Bu günler, dört yılımızı etkileyecek karar zamanıdır. Temel çürük atılırsa, yapı 4 sene gitmez  yıkılır. Hepten yanlış olursa, Allah korusun. ?Bir deli kuyuya bir taş atar; kırk akıllı çıkaramaz.? 28 Şubat?lar, Sezer?ler gelir. Sağlam temel atarsak, Selçuklu ve Kayı Beyliği gibi bir destan doğar, barış gelir. Bugün, düşünme zamanıdır. ?İyi düşündüm? demek güzel. Daha iyisini düşünüp, gayret etmek daha güzeldir. Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmamız gerektiği halde yapmadığımızdan da sorumluyuz. Darbe, ETÖ, dökülen bürokrasi, yeni anayasa, dünya krizi gibi bir zamanda, partilerin oyları dağıtmaktan başka işe yaramayacak seçim kararı önemli. Yalnız parti düşünülerek verilemez:
Şimdi 65 partimiz var. Baraj kalksa 100?ü geçer. İstikrarsızlık gelir. Baraj şart.

Baraj olmasa bütün partiler girer. Barajlı sistemde partilerin önünde beş alternatif var: 1) Seçime girmek. 2) Girmemek 3) Ortak girmek. 4) Kazanacak partiden kontenjan almak. 5) Şartlara uygun yeni çözüm aramak.
Alışılmış dört seçenek: 1) Seçimlere girmek: Barajı geçecekse elbet girecek. Büyük farkla yanılmanın bedeli olur. 2) Seçime girmemek: 65 partinin seçimi olmaz. Tanıtım için seçime girilmez. O öncenin işidir. 3) Barajda zorlanan partiler ortaklığı: Uzun vadeli siyasete, kısa vadeli çözüm, zamanla zarara dönüşür. Kazanılan oy, üç günde evine döner. Kaybedilen dönmez. Her seçinde yeni ortak aranmaz. 4) Kazanacağı belli bir partiden kontenjan almak: Her iki parti için de ciddi zafiyettir.
5) Hazır ve kolay olanın dışında şartlara uygun yeni çözüm için, önce parti ve milletin partilere karşı tavır ve beklentilerini değerlendirme zarureti vardır.

Parti diktasından gelen CHP?nin durumu, siyasetin hukuk, akıl ve vicdani temellere oturtulmasına imkan vermemekte, milleti ?öteki? girdabına itmektedir. CHP hala bütün partilerden daha eşittir. Hiçbir parti simitçi büfesi açamaz, CHP binlerce işçi çalıştıran fabrikaların sahibi olan bankanın sahibidir. Gerektiğinde Barolar Birliği başkanını; Genel Başkan Kılıçtaroğlu?nu ve binlerce kişiyi maaşa bağlar. On binlere ümit verir. Onun içindir ki CHP kadrosundan doğan partiler kapanır. CHP?yi çok geride bırakan CHP?li DSP, geride kalı. Ama CHP ne uzar ne kısalır.

CHP dahil partiler, 1980 darbesiyle kapandı. CHP adı yine banka sahibi, yine sermaye, medya, bürokraside imtiyazlar kesintisiz, CHP yok olduğu zaman dahi, İş bankası bekledi. Nasıl bekletildi? Bilen, anlayan, anlatabilen var mı? CHP, ?TBMM, ancak 2/3 ekseriyetle toplanabilir? diyor. Akla, hukuka, vicdana, teamüle ters, uygulanması imkanız bu talep dahi adalet oluyor. Bir başsavcı, ?Bu partiye hukuki yaptırım şık olmaz? diyor. CHP?nin karşı çıktığı kanuna ?411 oy kaosa kalktı? denebiliyor. ?Milletin %80?i istese izin vermeyin? diyenler, milletin %95?ini önemsiz görenler, istisnasız CHP yandaşı. Yeni anayasa geliyor. CHP?nin son kırık ümidi bu seçim. Bu ümit nedeniyle CHP, başkansız seçime girse yine aynı oyu alır. Hedefte iktidar yok. Bir zaman sloganlaşmıştı. ?Çankaya yoluna yatıp Gül?ü köşke çıkarmamak?. CHP, o gücü korumak istiyor.

Çarıklı erkan-ı harp denen Anadolu halkı da, kendini yok sayma, yeniden şekillendirme hastalığına, zulme, hukuk, akıl ve mantık dışılığa karşı tavrını koyuyor. Yeni 28 Şubat?lar hortlamasın; İzmir gibi susuz ve çöp içinde kalmayayım istiyor. İstikrar diyor. Uyanık duruyor. Milletin bu tehlike algısı, barajın düşürülmesini, tabandan partileşmeyi ve demokratik gelişimi engelliyor. Pazartesi?ye inşallah, bu değerlendirmeler ışığında beşinci alternatifimizi arayalım.    

Hasan Aksay