Ahmet Yürekli
Sert futbol ve CHP?nin alacağı dersler?
Anayasa değişikliği ile ilgili 12 Eylül 2010?da yapılan halkoylaması sonuçlarını değerlendiren CHP?nin ?olumlu ve yapıcı muhalefet yapacağız? demesi, kendilerini doğru yolun başlangıcında sanmamızı sağlamıştı.
CHP?nin bu stratejisi, Ak Parti?nin başarısızlığı hayal edilerek kurgulanmıştı.
Ne var ki geçen süre içinde, pozitif bir siyasi anlayışla devletin tüm olanaklarını azami derecede millet yararına kullanmaya çalışan ve bunu büyük oranda başaran hükümetin gidişatı CHP?nin işini zora soktu.
CHP?liler, olumlu muhalefetin koltuk hayallerini suya düşüreceğini düşünmüş olacaklar ki, en son Ak Parti?nin Abant Toplantıları?na nazire yaparak gerçekleştirdikleri ?şura?da yeniden ?sert usluplu muhalefet? kararı adılar.
Türk siyasetinde sert ya da yumuşak muhalefet yapmaktan başka pozisyon geliştiremeyen CHP?nin bu durumu gerçekten içler acısı.
Çünkü, sert muhalefet yapayım derken çoğu zaman gerçekten gülünç durumlara düşebiliyorlar.
Sayın Başbakan?a ?omurgasız? demeleri de bu talihsizliklerden birisi.
Bir politikacının omurgasını, ortaya koyduğu felsefenin doğruluğu, derinliği, inandırıclığıyla bu felsefenin seçmen tabanında bulduğu yankı belirler.
Adını ?halk? koyup, halktan bihaber yaşayan CHP, takındığı bu tavırla milletin iradesine saygısızlık, zekasına hakaret ettiğinin farkında bile değil.
Milletin kendilerine verdiği ?yapıcı muhalefet? görevinden kaytarıyorlar.
Benim CHP?lilere (anlamalarının daha kolay olacağını düşündüğüm için) futboldan örnek vererek nacizane bir tavsiyem olacak:
Sert futbol iyidir; rakibi korkutur.
Yere sağlam basar, iyi organize olur, akıllı atak geliştirirseniz kazanabilirsiniz.
Ancak sert futbolun en kötü yanı, karşınıza sizden daha sert bir takımın çıkması.
O zaman, kırılıp dökülürsünüz; fırtınaya uğramış buğday sapı gibi toprağa yapışır kalırsınız.
Bu nedenle takımlar, sert ya da yumuşak futbol oynamaya karar vermeden önce rakiplerine şöyle bir dönüp bakarlar: Siyaseten de bu böyledir.
Sizce Kılıçdaroğlu neden ve yeniden çatışmacı politikanın bedeline katlanmayı gözealıyor?
Çaresizlikten değil mi?
Ahmet Yürekli
03.11.2010, İstanbul.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.