İrfan Küçükköy

İrfan Küçükköy

Mücadele Birliği Hareketi’nde İlk Önderlerden: Abdullah Yaman

Kitap: Mücadele Birliği Hareketinde İlkler

Hazırlayan: İrfan Küçükköy

 

Abdullah Yaman

Mücadele Birliği Hareketi’nde İlk Önderlerden

Abdullah Yaman, 1945’de Konya’da dünyaya geldi. İmam Hatip Okuluna devam ederken, bir grup Konyalı Aykut Edibali ve Yavuz Arslanargun ile tanıştık. Böylece Mücadele Birliği Hareketi başladı.

Aykut Edibali abi ve Yavuz Argunarslan abi, teşkilat çalışması için Konya’ya gelirler, Kemallerin misafir evlerinde birkaç gün kalırlar, bu esnada “Konyalı İlkler” o evde toplanır, gece gündüz kültürel konuları konuşurduk. Daha açık bir ifade ile bizler sorular sorar, Aykut abi cevaplar verirdi. Bizler de görüşlerimizi aktarırdık. Bu konuyu daha önce ayrıntılı anlattım. Bu toplantılara Kemal Yaman’ın kardeşleri, yeğenleri, başka akrabaları da hizmet için bile olsa katılırlardı. İmam Hatip Okulu son sınıf öğrencisi olan Abdullah Yaman da zaman zaman samiin sıfatıyla katılır, konulara girmez, sadece dinlerdi. Kemal Yaman’ın kardeşi olduğu için sessiz sedasız harekete katıldı.

1966’da İmam Hatip Okulunu bitirdi ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü sınavlarını kazandı. Bu esnada Aykut ve Yavuz abiler Konya’da idiler.

İstanbul’a döneceklerdi. Abdullah Yaman’ı da yanlarına alarak döndüler. Abdullah Yaman’ı daha sonra Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Başkanı olacak olan İsmail Kahraman’ın kaldığı öğrenci evine yerleştirdiler.

Bu evde kalırken imamlığa müracaat etti. Önce Edirnekapı Camisine, daha sonra Yıldız Yokuşunda bulunan Hamidiye camisine imam oldu. Bu esnada Yıldız Mimarlık Akademisinde Teşkilata katılan öğrenciler oldu.

Abdullah Yaman, gayretli, çalışkan, fedakâr, doğruluğu, dürüstlüğü şiar edinmiş bir arkadaşımızdır. Kendisi ile çocukluğumuzda birlikte bir de ticaret yaptık. O zamandan bilirim. Babam oto yedek Parçacı idi. Dükkanın arka tarafında genişçe boşluk vardı. Nasıl karar verdik bilmiyorum. Belki abisi sınıf arkadaşım Kemal Yaman aracılık yapmıştır. Birlikte seyyar yaş incir seyyar satıcılığı yaptık. Sandık sandık incirleri satın aldık. Sandıkları bizim dükkanın arkasına koyduk. Oradan alıp alıp sokakta seyyar satıyorduk. Birkaç gün devam ettik. Yaş incir mevsimi bitti, biz de alış verişi bıraktık. Yatırdığımız paraları çıkardıktan sonra bayağı para kazanmıştık. Kârımızı aramızda paylaştık. Yukarıda saydığım güzel özelliklerini o zamandan tanırım.

İnsanlar çeşit çeşittir. Bazı insanlar hizmetlerin görülmesinden yanadır. Hizmetleri flama gibi havaya kaldırırlar. Bunlar sadece kendi hizmetlerini değil bütün hizmetleri bayrak gibi havaya kaldırırlar. Bazıları da başarılı hizmetlerini kırk bohçaya sarıp görülmelerini engellerler. Benim nezdimde ikisi de önemlidir. Abdullah Yaman arkadaşımız, hizmetlerini kırk bohçaya saranlardandır. Herkes bir bohça görür, bohçada sarılı olanın değerli olduğunu bilirler ama içinde ne var göremezler.

İstanbul’da 1966-1967 döneminde, henüz adı konmamış Hareketimiz Üniversiteleri, akademileri, Enstitüleri birden sardı. Necmettin Türinay öncülüğünde Çapa Yüksek Öğretmen Okulu öğrencileri sayesinde, bu okulun öğrencilerinin bulunduğu bütün fakültelere hareketimiz ulaştı. İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünde Abdullah Yaman öğrencileri davamıza kanalize etti. Yıldız Mimarlık’ta,Mücadele Birliği kurucularından İbrahim Akpınar’ın yeğeni Abdülkadir Akpınar’ın gayretiyle öğrenciler teşkilatımıza aktılar.

Abdullah Yaman, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’ne, talebe olduğunun birinci yılında çok değerli öğrencileri davamıza kazandırdı. Hemen hepsi kaliteli elemanlardır, davamıza büyük hizmetler sunmuşlardır. Bir kaç isim saymak gerekirse Ahmet Taşgetiren, Mehmet Çiçek, İsa Akdeniz ve onlarca öğrenci bunlardandır.

Benim aktif Mücadeleciler için kriterlerim vardır. 1- Bir kişi teşkilata kaç eleman kazanmıştır. Kazandırdığı elemanlar, hangi seviyededir. Yönetici özelliğe sahip midir? Lider kadrosundan mıdır? Sempatizan mıdır? Lider özelliğe sahip olanlar, ancak lider özelliğe sahip eleman kazanırlar. 2- Kazandığı elemanları eğitebilmiş midir. Lider özelliğine mi kavuşturdu. Teşkilata kazandırdığı elemanlar, smpatizan seviyesinde mi kalmıştır. Kaçkişi bu özelliği kazandı? Bu soruların cevabı evet ise iyi bir eğiticidir. 3- İçinde bulunduğu toplum için umut olarak görülebiliyor mu, sadece iyi bir insan olarak mı görülüyor. Yoksa model olarak, rehber olarak görülebiliyor mu? Tabii ki bunlar çok önemlidir. Abdullah Yaman arkadaşımız bu kriterleri rahatça aşar. Başarılı bir teşkilatçıdır.

İMAMLIKTAN NASIL AYRILDI

1968’de başlayan Sol hareketler durmak bilmiyordu. Solcular azıyı ele almışlardı. Dünya’da sol hareketler revaçta idi. Türkiye’de sol hareketler, Rusya ile işbirliği ile teknolojik ve ekonomik hayatı dizayn etmekte olan iktidara karşı, sözde Amerikan aleyhtarı gençlerin(Dev- Genç) reaksiyonu tarzında oluyordu. Sol hareketlere kan bulaşmaya başladı. Yıldız Mimarlık ve Mühendislik Akademisi’nde Solcular terör estiriyorlardı. Bir yerde terör estirilecekse Hangi Fakülte’de olursa olsun terörist Solcular orada temerküz ediyorlardı. Yıldız Mimarlık ve Mühendislik Akademisinde Solcu öğrenciler Sağcı öğrencileri okullarına sokmadılar. Bu okullarına devam etmekte olan öğrencilerle Solcu teröristler arasında çatışma demektir. Böyle bir çatışma esnasında bu okulun öğrencisi olamayan Battal Mehetoğlu isimli biri tabancayla vurularak öldürüldü. Sonra yalan makinası devreye girdi. Güya Battal Mehetoğlu’nu öldüren gençler Yıldız Camisine kaçmışlar. Hatta imama uyarak sabah namazı kılmışlar. Yalanınmakul olması şart değildir. Toplumu yönlendirmesi yeter. Camide imam arkasında namaz kıldıklarına göre bu işte imamın da katkısı vardır. Diyanet, Yıldız camii imamını acilen başka bir ile tayin yaptı. İstanbul çalışmalarının belkemiği olan Abdullah Yaman’ın başka şehire gitmesi doğru görülmez. İstifa edip bütün vakitlerini teşkilat çalışmalarına hasretmesi istenir.

Yüksek Okulu bitirdikten sonra, eğitimine uygun müftü, vaiz, öğretmen, ileride akademisyen olması mümkün olduğu halde Teşkilatın teklifi üzerine İmamlıktan da istifa etti. Öğrenci evlerinde kalarak, karın tokluğuna, Allah rızası için Mücadele Birliği Hareketi çalışmalarına katkıda bulundu. En az on sene hizmeti böyle sürdürdü, Bunun ne derece fedakarlık olduğunu ayrıca ifadeye gerek var mı bilmiyorum.

Yeniden Milli Mücadele Mecmuası binası Mücadele Birliği hareketinin genel merkez binası halindeydi. Abdullah Yaman arkadaşımız Yeniden Milli Mücadele Binasına daha az uğrardı. Pınar dergisi binası da Mücadele Birliği Hareketi İstanbul çalışmalarının merkezi halindeydi. YMM binasında İstanbul çalışmalarını temsilen YılmazKaraoğlu ve İstanbul bölgesi çalışmaları için abi görevinde Pınar Dergisinde Abdullah Yaman olurdu. Ben,Anadolu’da değilsem, Genel Merkez çalışmaları için Yeniden Milli Mücadele binasında bulunurdum ama gerek yazı işleriyle ve gerekse idari işleriyle ilgilenmezdim. Genellikle Anadolu teşkilatları ile yakından ilgilenirdim. Mehmet Çetin abi Yeni Otağ binası kurulduktan sonra zamanlarını orada geçirirdi. Kasa Yeniden Milli Mücade binasında olduğu için para ödemeleri için buraya gelirdi. Ben, Otağ binasına Mehmet Çetin abi ile görüşmek için sık uğrardım. Bu antiparantez bilgiyi Abdullah Yaman’ın fonksiyonu iyi anlaşılsın diye yazdım.

Abdullah Yaman, İstanbul bölgesel çalışmalarının üst yöneticisi olarak hizmetlerini başarı ile yürütmüştür. Bayrak Gazetesi çıkmaya başladıktan sonra Gazetenin yazı kadrosunda bulundu. Şiirleri, marş olarak bestelendi. Yeniden Milli Mücadele Mecmuasında ve Pınar dergisinde Hatıpzade mahlasıyla şiirleri neşredildi.

İSA YUSUFUN SEYAHAT HATIRALARI

Dışişlerinde Çin’e bağlı “Doğu Türkistan Özerk Devleti” Genel Sekreteri (Başbakanı) (1949)İsa Yusuf Alptekin bey, 1969 yılında Doğu Türkistan Davasını Dünya Siyaset Platformuna taşımak için Türkiye Diplomasisi rehberliğinde Dünya Turuna çıktı. Türk diplomatlar sayesinde bütün ülkelerin başbakanları ile, Dışişleri Bakanları ile, Dışişleri misyon temsilcileri ile görüştü, Seyahate ilk çıkarken İstanbul Hava Alanı’ndan bizim arkadaşlarımız gösteri ile uğurladılar. Üç ay sonra dönüşünde Hava alanında gösteri ile karşıladılar. Bu gösteriler Basında yer aldı. Şahsen ben de İsa Yusuf Alptekin beyden Seyahat Hatıraları ile ilgili çok şey dinledim. Seyahat Hatıralarını kitap haline getirdi. “Doğu Türkistan Davası” ismiyle Otağ Yayınevi’nden neşredildi. .(1973) Bu kitabın A’dan Z’e hazırlanmasını Abdullah Yaman sağladı. Aylarca Doğu Türkistan Derneğinde çalıştı, İsa Bey’in ağzından dinledi. Türkiye Türkçesine çevirdi, ve bir şaheser çıktı.

ERMENİ MESELESİ

Abdullah Yaman’ın uzun emek vererek hazırladığı kaynak eserlerden biri de “Ermeni Meselesi” isimli geniş hacimli sadeleştirme, inceleme, araştırma eseri kitaptır. Kitap Aykut Edibali tarafından Abdullah Yaman arkadaşımıza inceleme, aktarma, konuyu ayrıntılı yazması için verilmiştir. Kitap, Osmanlı Müdafaa Bakanlığı tarafından 1915 sonrasında özel hazırlatılmıştır. Kitap tabiiki eski yazımızla Arap Alfabesi ile ve Osmanlıca ağdalı bir dil ile hazırlanmıştır. Beş yüz sayfa kadardır. Kitabı Sadeleştirip, yeniden yazar gibi baştan sona yeni yazımıza,Latin Alfabesi’ne aktardıktan başka kitaba yüz sayfa kadar doktora tezi olacak mahiyette önsöz ve giriş bölümü hazırlamıştır. Alanında temel kaynak ve şaheserdir.

İRAN DEVRİMİ VE HUMEYNİ

Bu Abdullah Yaman’nın kendi insiyatifi ile hazırladığı bir kitaptır. İran sözde İslam devriminin birinci yılında hazırlanmıştır. Humeyni konusunda henüz kafalar karışık iken hazırlanmıştır. İran İslam Devrimi’nin Mezhebi bir anlayışla gerçekleştiği ve bütün Müslümanlara model olamayacağı ayrıntılı ortaya konmuştum. Şahsen ben dikkatle okudum, bu konudaki görüşlerim sabitleşti.

SONRASI

1978 -80 Mücadele Birliği’nde ihtilaflara dahil olmamış, resmi göreve geçmiş ve Zeytinburnu müftülüğü’ne murakıp olarak tayin olmuş ve bir sene içinde Diyanet görevlendirmesi olarak Belçıka Devleti tarafından Belçika Orta okul ve Liselerinde İslam Öğretisi Hocası olarak tayin olmuştur. Orada Türkçe, Arapça ve Fransızca dilleriyle Çeşitli devletlerden gelen öğrencilere ders vermiştir. Daha sonra Türkiye ye dönmemiş ve Belçika’da kalmıştır.

Yakın tarihte bir beyin ameliyatı geçirmiş ve halen kontrol ve tedavisi sürüyor. Bazan Belçika’da bazan Türkiye’de hayatını sürdürüyor. Telefonla görüştüğümde gayet doyurucu cevaplar aldım. Allah sağlığına tam kavuşmasını lutfetsin.

İrfan Küçükköy

YORUMLARDAN EKLER

1-İzzet Kütükoğlu

"ALLAH yar ve yardımcısı olsun inşaallah kendisine ALLAH tan sağlıklı huzurlu mutlu hayırlı ömürler diliyorum.1972.73 yıllarında irfan küçükköy abimiz tarafindan istanbula çağrılmıştım .1 ay kadar Abdullah yaman abimizle kadroların vazifeleri kitabindan çalışmalar yapmıştık. Benim yetişememde emeği olan ikinci kişi. Birincisi van imam hatip lisesinden öğretmenim Ibrahim Canavci ikincisi Abdullah yaman abimiz.ALLAH ikisindende razı olsun sağlık sıhhat versin inşallah. İkisinede selam saygılar sunuyorum."

2- Süleyman Erol

"1978-1980 yılları arasında Bayrak gazetesinde yazı işleri müdürü iken beraber çalıştık.

Kendisinden ben razıydım. Yazıişlerindeki diğer arkadaşlarımızın da razı oldukları kanaatindeyim. Hiç bir arkadaşımıza "müdürlük" özelliğini hissettirmedi. Saat 13.00 haberlerini dinlerdik o günkü manşetin ne olacağına karar verir, gazetenin birinci sayfasını baskıya verirdik.

Abdullah abi daha sonra ertesi günkü "başyazı" yi yazar ve gazeteden ayrılırdı.

Bu arada Bayrak yazı işlerindeki arkadaşlarımızı da isterseniz yadedelim:

Mehmet Güngör (Allah rahmet eylesin-yazıişleri müdür ysrdımcısı) Hasan Erden, Sabri Turhan, Yetkin Dilek, Ramazan Kiraz, İsmail Nakilcioğlu, İsmail Aydın vs

Allah bütün arkadaşlarımızdan Abdullah Yaman abi başta olmak üzere razı olsun. Vefat eden Mehmet Güngör ve mürettiphaneden sorumlu Mehmet Yılmaz'a rahmet etsin. Diğer arkadaşlarımıza hayırlı, bereketli, uzun ömürler versin. Bu arada Salim Demirezen unutulmuş hatırlatır özür dilerim."

AÇIKLAMA:

Bu sorumluluk Bayrak Gazetesi Yazı işleri sorumlusu Ahmet Taşgetiren'den sonradır. Daha önce Ahmet Taşgetiren manşeti taslak olarak hazırlar, ben aynı saatlerde Bayrak Gazetesine geçer, birlikte müzakere ederdik. Genellikle siyaseten büyük mahzur yoksa hazırlanan manşeti aynen uygun görürdüm.

Ben ameliyat olmak üzere sorumluluklarımı devredip ayrıldım. Ameliyat döneminde pek çok şey olmuş. Bir daha Teşkilat çalışmalarında sorumluluğa dönemedim. 1980lerde gazete kapatıldı. ayrıntıları bilmiyorum. Şu kadarını ifade edeyim. Bu isimlere 1978 öncesi için Ahmet Taşgetiren, Hüseyin Gülerce, İsmail Çalışkan bazı Konyalı arkadaşlar ve başka arkadaşlar ilave edilmelidir. Çizim ve dizayn bölümüne Haşim Vatandaş ilave edilmelidir. Antiparantez farklı konu girilmiş, ben de anti parantez ek yaptım.

İrfan Kucukkoy

3- Mehmet Işler

"Allah sıhhat ,şifa ve afiyet versin.Kendisiyle 1980 li yıllarda Amsterdam'da rahmettli Isa Akdeniz hocam ile birlikte görüşmüştük."

4- Muammer Yavuz

"SEVGİLİ İRFAN AĞABEY, AİLEMİZLE İLGİLİ YAZILARINA SONSUZ TEŞEKKÜRLER. İYİ Kİ VARSINIZ. CANIM ABDULLAH DAYICIĞIMA DA ALLAH DAN ŞİFALAR DİLİYORUM. HERKESE TEŞEKKÜRLER. SELAMLAR"

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
İrfan Küçükköy Arşivi