Perşembe günü oruçlu olacağız. Bütün Müslümanların Ramazanını tebrik eder, milletimize, ümmetimize, insanlığa hayırlar getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum.

12 yıllık istikrar ve kalkınma dönemi ardından 7 Haziran seçimine 20 parti katıldı. Kolonial, sömürgeci bakışlı dünya siyasileri, evrensel boyutlu medyalar ve seçime katılan partilerin çoğu, CHP ve Gezi darbe teşebbüsünün, “Ak Parti gitsin de, ne olursa olsun” nakaratını tekrarladılar. Hizmeti unutup, yıkıma sarıldılar.

Hızlı bir icraat ve kalkınmaya imza atan, büyük projeler başlatan; üç dönem kesintisiz kalkınma ile oyunu artırarak iktidar olan; cumhurbaşkanı adayı ilk turda seçilen halk sevgilisi bir partiye karşı, “Bu gitsin. Ne olursa olsun” şartlandırmasının bir sarsıntı ve sıkıntısı doğuracağı açıktı. Öyle oldu.

Gezi kod adlı darbe teşebbüsünden beri kendilerini açığa vuran bir kısım sömürgeci dış güçler, özellikle Türkiye’de istikrar ve sanayi istemiyorlar. PKK ile kökten irtibatlılar. Bütün bunlara rağmen, daha iyi bir neticeyi herkes bekliyordu ki, borsa birden düştü. İş dünyası sarsıldı. Faiz arttı. Yıkım cephesinin sevinci, dostların üzüntüsü sınırları aştı.

BU SEÇİMİN KAHRAMANI, BAŞARILISI VE KAYBEDENİ KİM?

Materyalist dünya medeniyetinin sona geldiği, tarihi bir değişim sancısının yaşandığı, tüm İslam dünyasının büyük bir yangın içine düştüğü bir zamanda, milletler, özellikle İslam ülkeleri için en önemli sorumluluk,küçük meselelere takılmadan, birlik beraberliği koruyup parçalanmamaktır. Fitne, “Yalan söyle iftira et. Tutmasa da iz bırakır” diyor. Buna karşı milletin, %41 oyun vahdeti gücün ilanıdır. Seçimin kahramanı millettir. Başarı, kahramanlığın şartı değil, mükafatıdır. Ülkenin devlet adamları bu seçim kilidini hayra çevirerek ehliyetlerini ispatı olsun isteniyor.

Partilerin varlık nedeni, iktidar olup millete hizmettir. İktidar ümidi olmayan parti, varlık nedenini kaybetmiştir. Birkaç oy fazla ve noksanlığı,başarının tek kriteri değildir. Demokrat parti, Adalet Partisi, Milli Nizam Partisi, ANAP ve Ak Parti seçime dahi girmeden başarıyı yakalamış partilerdir. Darbe gölgesi türü, millet vicdanı dışında iktidar yolları arayan partilerin, koltuğa oturduğu görülmüştür. Bu, başarı değil, tam başarısızlıktır. İktidarları, millete de, kendilerine de zulümdür.

Bu bakımdan HDP’yi başarılı gösterme gayreti, kendi kendini aldatmaktır. Demirtaş, seçim öncesi, halkı sokağa çağırıp, cinayet işletti. Baskı doğurdu. Vicdandan doğmayan oy, oy değildir. Tek parti CHP’nin, “Açık oy, gizli tasnif”le aldığı; darbelerin % 90 oyla kazandığı seçimlerin itibar terazisinde hiç yeri yoktur. Genç Parti, birden %7 oy almıştı. Beyaz Türkler denilen tuzu kurular, güç gösterisi için yıkımda taşeron kullanırlar. Vicdandan doğmayan oylar, kime yarar sağlamaz. Zulüm, hile ve hıyanetle sağlanan oylar, güç değil, zaaftır, tehlikedir.

KADER, ŞİMDİ SİYASİ KADROLARIMIZA YENİ BİR İMTİHAN FIRSATI SUNUYOR 

 Bu meclis aritmetiği, güçlü bir dirilişe yönelebileceği gibi, çıkmaza da girebilir. Hatalar doğurgandır. Özellikle füze gibi uzun menzilli işlerde,merkezdeki küçük bir sapma, aya gidecek füzeyi yıldıza götürür. Siyaset, çok uzun menzilli bir sanattır. 

Ak Parti ve MHP’deki koalisyon ışığı, milleti memnun etti. Seçimle gelen ağır hava hafifledi. Bu partilerin tabanında kan uyuşmazlığı yoktur. Fark, siyasi tercihlerindedir. Onlar da devlet adamlarının çözmesi gereken konulardır. Her ortaklık gibi koalisyonlarda da gereksiz söz, rahatsız eder. Takip edilecek usule riayet ve bu konuda gösterilecek titizlik, yolu kısaltır, zararı azaltır.  

Ümid ve dileğimiz, mevcut yatırım ve programlar, zarara uğratılmadan, devlet adamlarımızın gayret, fedakarlık ve dayanışmalarıyla yeni projeler eklenerek, daha da hızlandırılmasına gayret edilmesidir. Partilerimizin, millete hizmet yolunda, uzlaşı ve başarı nasiplerine milletçe şahit olmakve bu güvenle istikbale bakmak, insanımız için önemli bir imkan ve bahtiyarlık olacaktır. Allah yardımcımız olsun.

Hasan Aksay/ Yeni Akit