İbrahim Tenekeci’yle Aynı Göğün Altında

İzler Ve Yansımalar - 1

“Biliriz ki Allah, yeniden başlayanların yardımcısıdır.” ( Geldik Sayılır, İ.T)

 

İbrahim Tenekeci’yle Aynı Göğün Altında

Menkıbelere bazen eski diyoruz. Kıssalar, kutsalda; sualsiz kalıyoruz. Tarih, biraz geçmişte; şimdi öyle olmazdı anlayışındayız.

Aynı göğün altında yaşadığımız İbrahim Tenekeci var, nasıl yok sayacağız? Duymadığımızı, görmediğimizi, bilmediğimizi, okumadığımızı nasıl masumlaştıracağız?

İzler İbrahim Tenekeci’nin, yansımalar faniden, faniye...

“Okumak kelimesinin bir anlamı da davet etmektir.”(Tüfeksiz Hareketler, İ.T) diyor. Neyi davet etmek, çağırmak, buyurmak istiyorsanız... Bizim memlekette de öyledir. Düğünlerde insanlar köy köy, kasaba kasaba okunur. Davet edilir, çağırılır; birlik olmak, mutlu olmak için. 
Okumak lazımdır o zaman, kalbi de kalp taşıyanları da yalnız bırakmamak için.

“İnsan insana anlatamaz derdini, denedin olmadı, değil mi?”( Görmeden Ölmek, İ.T) derken de olmayan bir şeyden bile olması gerekene ithaf yapar. İnsanın bir derdi vardır, insan olan da bu derdi anlamalıdır; yoksa halk ozanı niye bağrını yırtsın ki : "Derdimi anlatacağım, hiç derdi olmayana.” diye. İnsan derdiyle vardır. Bir kısmı söylen, diğer kısmı yaşanan...

Öncesinden başlar insan yolculuğuna. Kendinden. “Elde var gibiyim şu sıralar, kendime gitmeyi öğretiyorum.” ( Giderken Söylenmiştir, İ.T) der. Ya kendine giderek olursun ya da kendinden giderek, geçerek. Her insanın olma süreci de serüveni de farklıdır; aynı kökteki meyveler gibi.

Dünya bir güzergâhtır, gelip geçilen. Kalıcılığa bel bağlayanlar, beyhude çabalarlar. “Dünyayla senli benli olursanız, sizi adam yerine koymaz. İnsanlık için mühim biri olanlar, dünyaya ve dünya malına yüz vermeyenlerdir. Bu güzel insanların kim olduğunu söylemeye gerek var mı? Yok. “ ( Uçuş Denemeleri, İ.T) derken, etrafınızda dünyalığıyla övünen, dünyalığıyla anılan, sürekli dünyalık biriktiren ne kadar insan varsa hepsini mühim olmadığını ilan eder. İnanırsınız inanmazsınız; o da sizin dünyayla olan ilişkinize bağlı. Mühim olan “ güzel insan” olma yoludur; o da maldan çıkmaz da hâlden çıkar.

İnsanın bilinmezliğinin de aymazlığının da farkındadır. “Yanlışın en ağır olanı -doğru- insana yapılandır.” ( Sürekli Kayıp, İ.T) derken de hiçbir sebebin doğru insana yalan dolan, iftira, karalama gibi kötü hasletleri yakıştırmayı, yaklaştırmayı bazen de yapıştırmayı geçerli kılmayacağını ilan eder.

Bir modern çağ dervişiyle aynı göğün altındayız. Duymayanlar da duydular. Habersiz olmak bazen nasipsizliği doğurur; haberiniz nasibiniz olsun! İz ondan, his bizden...
Eski değil,aynı çağ; çağla değil, olgun; dünyadan çıkıp dünyaya dönen değil, dünyadan çıkıp öteye yolculuk...

Yolu da yolcuyu da yolculuğu da var ve nasip edene şükürle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hayati Koca Arşivi