İbrahim Halil Sipahi
HDP barış için neden bu kadar çırpınıyor?
PKK’nın meclisteki temsilcisi olarak siyaset yapan HDP, sözde Kürt sorunu ile PKK terörünü aba altından göstermek suretiyle bölge halkını vesayeti altına almış. Yine PKK terörünü kullanarak terör örgütünün kontrolleri altında olduğu imajını yaratmaya çalışmaktaydılar.
Sözde çözüm süreci kapsamında İmralı-Hükümet görüşmeleri sırasında İmralı-Kandil-Hükümet arasında köprü vasifesi görürken terör örgütünün eylemsizlik kararını kendilerinin sağladığı izlenimini vermektende geri durmamışlardı.
7 Haziran seçimlerinde alınan oy ve 80 milletvekili ile meclise parti olarak girmelerinin ardından adeta havalara giren HDP’li eş başkanlar ve yöneticiler PKK’nın kontrolünde bir parti oldukları gerçeğini unutarak iyiden iyiye PKK’yı kendi kontrollerinde görmeye başlamışlardı.
PKK için Kürt halkı bir amaç değil araçtır.
PKK’nın sözde Kürt sorunu ile Kürt halkı ve bölgenin durumu gibi bir düşüncesinin olmadığını PKK terörünün başladığı ilk günden itibaren söylemekten dilimizde tüy bitti, yazmaktan kalemler tükendi.
Çözüm sürecinde dokunulmayan ve istediği gibi hareket eden PKK. Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ın da itiraf ettiği üzere, süreci silah ve mühimmat yığarak eylem planı hazırlayarak değerlendirdi. Hazırlıklar tamamlanınca da hain saldırılarına kaldığı yerden devam etmeye başladı.
Yıllarca halkı uyutan hükümeti terör ile korkutan HDP’lilerin artık PKK’ya karşı hiçbir yaptırımı olmadığı gibi sözününde geçmediği ortaya çıkmış durumda.
PKK’nın haince saldırılarına karşı hükümetin tavizsiz, TSK’nın kararlı mücadelesi karşısında büyük darbe alan ve köşeye sıkışan terör örgütünün yok edilmesine yönelik bu operasyonların durdurulması için çırpınan HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş. Bir zamanlar savaş tehditleri savurduğu meydanlarda, ekranlarda, kamera ve mikrofonu gördüğü heryerde şimdilerde barış çığlıkları atıyor. Amerika’dan, Avrupa’dan TSK’nın PKK’ya yaptığı operasyonları durdurması için aman diliyor.
Barış için tek çözüm yolunun PKK’nın silahları susturması, elebaşları ile tüm teröristlerin silahları ile birlikte güvenlik güçlerine teslim olması gerektiği gerçeğinden uzak olan HDP. Barış için sadece TSK’nın operasyonları durdurmasının gerektiğini kendilerinin barış ve çözüm masasına yeniden oturulmasını istemesine rağmen savaşı hükümetin istediği gibi mantıksız bir söylemin peşinde koşuyorlar.
HDP eş başkanı Demirtaş geçtiğimiz gün bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada PKK’nın artık kendilerini dinlemediğini itiraf ederek PKK’nın tek liderinin Öcalan olduğunu, ancak PKK’yı silah bırakmaya Öcalan’ın ikna edebileceğini söylüyor.
Maalesef bugün PKK üzerinde Öcalan’ında hükmü kalmamıştır. PKK arkasındaki beynelmilel güçlerin kontrolünde Türkiye’yi terörle yıldırma vazifesini yürütürken, ne Öcalan nede HDP’lileri dinlememektedir.
PKK terör örgütünün bitirilmesi yönünde yapılan operasyonlardan Demirtaş ve HDP’lilerin duydukları endişe ve barış söylemine yapışmalarının altında yatan ise; PKK biterse HDP’nin de siyasi misyonunun biteceği gerçeğidir.
HDP’nin sözde Kürt Sorunu ve PKK terörü tehdidi olmadan siyaset yapamayacağı Demitaşve HDP’lilerin korkulu rüyasıdır.
Eğer bir şekilde çözüm süreci yeniden başlarsa, sürecin içerisinde yer alır da barış dedikleri şey gerçekleşirse siyaset yapmaya devam edebileceklerini düşündüklerinden daha önce tehditkar ve sürekli talep arttırdıkları çözüm süreci masasında bu sefer daha yapıcı bir yol izleyeceklerinin de sinyallerini veriyorlar.
Bu nedenle PKK terörü biterse HDP’nin siyaset arenasında devam edebilmesi için tek seçeneği barış için çözüm masasına oturmaktır.
İbrahim Halil SİPAHİ
28.09.2015/adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.