İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Erdoğan’ın başkanlığı ve “çözüm süreci” gerçeği,

 

Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan ve AKP’si başkanlık sistemine geçiş için birer bire altyapı çalışması yaparken bir taraftan da millete bunu alıştırmaya, kabullendirmeye çalışmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan artık katıldığı her toplantı ve televizyon programında tek merkezden yönetimin faydalarına dem vuruyor. 

Başkanlık sistemine geçmek için İmralı müzakereleri , “çözüm süreci” ‘nin önemi;

Oslo görüşmeleri ve İmralı müzakerelerinin en önemli maddesi 2015 genel seçimleri sonrası Türkiye’de başkanlık sistemine geçiş. AKP İmralı ve HDP’den “başkanlık sistemi” için destek, İmralı ve HDP ise AKP’den, Öcalan’ın özgürlüğü,  genel af ve bölgesel yönetim istiyor.

HDP’nin bölgede “çözüm süreci”’ndeki ilerleme sürecinde çıkan aksamalarda ve bölgede gelişen her olay sonrasında AKP iktidarına İmralı müzakerelerinin maddelerini açıklayın diye tehdit savurmasının altında yatan.  AKP’nin  Oslo ve İmralı görüşmelerinde ortaya sürdüğü bu talep ve taahhütleri. 

7 Haziran 2015 günü yapılacak olan Milletvekilliği genel seçimlerine PKK’nın legal kuruluşu olan HDP parti olarak katılacak. 10 Ağustos 2014’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın aday olarak katılması 2015 genel seçimlerinin bir provasıydı. 10 Ağustos’ta alınan sonuç 2015 genel seçimlerinde % 10 barajı aşıp aşmayacakları açısından büyük bir fırsattı ve bu fırsatı değerlendirdiler. Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde % 9.78 oy aldı.  7 Haziran’da yapılacak milletvekilliği seçimine parti adıyla girmeye hazırlanan HDP, ağırlıklı olarak batı illerinde çalışma ve propagandaya ağırlık verecek. Bu kapsamda sol, sosyalist parti grup ve kitle kurumları ile Alevilerden oy istenecek. Bu bağlamda ÖDP,  EMEP ve TKP ile destek görüşmeleri yapılırken.  Bir taraftan da Gezi olaylarında ölen Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, Ethem Sarısülük’ün ağabeyi, İslami yazar Hüda Kaya, eski MAZLUMDER başkanlarından Ayhan Bilgen,  eski PSAKD Genel Başkanı Kemal Bülbül ve Ermeni okulları yöneticisi Garo Paylan ile Hrant Dink’in eşi Rakel Dink’yada oğlu Arat Dink,  aralarında yazar ve sinema sanatçısı olmak üzeregöz önüne çıkan bazı isimleri milletvekili adayı gösterme girişimi içerisinde. 

Bazı bölgelerde AKP ile paslaşılacak olan HDP.  CHP’deki aşırı sol ve Kürt oyları ile azınlıkların oylarını oy’larının da peşinde. Bu şekilde 7 Haziran’da barajı aşmayı hedefliyor. HDP barajı aşarsa muhtemelen mecliste 60 civarında milletvekiline sahip olacak.

7 Haziran’da oy kaybına uğramayacağından emin olan AKP, HDP’nin’de barajı aşması ile iki partinin meclisteki çoğunluğu anayasayı değiştirmeye yetecek sayıya ulaşacağı düşünülüyor.

Türkiye başkanlık sistemine geçile birlikte ilk etapta iki ila üç bölgesel yönetim oluşturulacak. Bu bölgelerde yönetim HDP’ye devredilecek. 

“Çözüm süreci”’nde ani hızlanma

27 Ocak salı günü aniden çözüm süreci bir hareketlilik kazandı.

Önce Çözüm sürecini yürüten başbakan Yalçın Akdoğan ardından adalet bakanı Bekir Bozdağ sonra da İç işleri bakanı Efkan Ala ard arda Genelkurmay başkanı Necdet Özel’i ziyaret etti

29 Ocak Perşembe günü ise Başbakan Ahmet Davutoğlu Mit müsteşarı ve bakanlar ile yoğun bir “çözüm süreci” üzerine görüşmek için toplantı salonuna kapandılar.

İmralı, Kandil ve HDP üçlüsünün çözüm sürecinin ilerlemesi yolunda önceliği ise 7 Haziran’dan önce genel affın çıkarılması. Tabi ki, birde Öcalan’ın özgürlüğü. Olası afla birlikte Kandil’deki yaklaşık yedi bin militanın Türkiye’ye dönüşü sağlanacak. Bir de Kandil’deki komuta kadrosundan aday gösterileceklerin durumu bu affa bağlı.

Adım adım seçim tarihine yaklaşılırken “çözüm süreci” ile ilgili çalışmalar hız kazanıyor. Diğer taraftan Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan yeni sarayında başkanlık için hazırlıklar yaparken bir taraftan da konuşmalarının arasında “başkanlık sistemi”nden bahsederek topluma bunu alıştırmaya, bilinçaltına yerleştirmeye ve kabullendirmeye çalışıyor.

Saray’da başkanlıklar 12’ye çıkarıldı. Ayrıca “saray kabinesi” kuruluyor. 7 Haziran’da üç dönem engeline takılan bakan ve milletvekillerinin saray’a danışman olarak alınacağı söyleniyor.

 “Paralel yapı” ile mücadele kapsamında emniyet teşkilatında kendi kadrosunu oluşturan iktidar, İç güvenlik yasası ile polisin yetkilerini arttırdı, Jandarma sivilleşiyor ayrıca güvenlik açığını kapamak için 50 bin civarında koruma görevlisinden oluşacak yeni bir yapılanmaya gidiliyor. Yargıya, ince ayar çekildi. 

Saray kabinesi hazır, asayiş kontrol altında, sıra sarayın hazinesinde;

Son günlerde her konuşmasında Merkez bankası başkanlığına faizler üzerinden yüklenen cumhurbaşkanı Erdoğan devletin finansal yönetimini saraydan kontrol etmek üzere düğmeye bastı.

Taraf Gazetesinin 29 Ocak tarihli haberine göre, “BDDK, Merkez bankası, Hazine saraya bağlanıyor. Hazine Müsteşarlığı’nın yanı sıra, finans kurumları içinde de radikal değişikliklere gidilecek. Özellikle Merkez Bankası’nın kanununda yapılacak değişiklik ile, bankanın para politikaları üzerindeki etkisi ve yetkisi yeniden şekillenecek. Bu esnada bankanın yönetimi de yasa ile değiştirilecek. BDDK, TMSF, SPK ve İMKB gibi kurumlar içinde tek çatı formülü düşünülüyor. Hazine ve BDDK’ya yeni yapılanma nedeniyle atama yapılmıyor. Her iki kurum bir süredir vekâleten yürütülüyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sarayda yönetim kabinesi, saray koruması, güvenlik hâkimiyetinden sonra saray hazinesini de oluşturarak 7 Haziran’dan sonra Cumhurbaşkanlığı makamını hayallerini süsleyen  “başkanlık” makamına çevirme yolunda emin adımlarla ilerliyor.

  

İbrahim Halil SİPAHİ

31.01.2015/adanapost.com

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi